İçinde Et Bulunan 4 Harfli Kelimeler



İçerisinde ET olan 4 harfli 33 kelime bulunuyor. İçinde ET olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Et ile başlayan 4 harfli kelimeler. et ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖZET13, ETÜV12, VETO11, AFET10, EVET10, ÖLET10, ET8, ETAP8, GETR8, ÇETE7, ETÇİ7, ET7, AYET6, ADET6, BETİ6, BETA6, ETÜT6, EBET6, YETİ6, ETOL5, ETME5, EMET5, META5, ALET4, ETEN4, ETER4, ETİK4, ETİL4, ET4, ET4, ETEK4, KETE4, ET4


ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


ETEN


[isim] [halk ağzında]
  • Etene

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)


[isim] [kimya]
  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar

ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi


ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)


[isim] [kimya]
  • Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

    Etil klorür.

Birleşik Kelimeler: etil alkol


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


ETLİ


[sıfat]
  • İçinde et bulunan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etliye sütlüye karışmamak

Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide


ETEK


[isim]
  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]
  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği


KETE


[isim] [halk ağzında]
  • Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek

LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)


[isim] [müzik]
  • Şarkı

ETOL (Kelime Kökeni: Fransızca étole)


[isim]
  • Genellikle kürkten, gösterişli kumaşlardan veya yün örgüden yapılmış omuz atkısı

    Omuzlarına beyaz bir etol almayı da ihmal etmedi. - Ayşe Kulin


ETME


[isim]
  • Etmek işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etme bulma dünyası


EMET


[isim]
  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)


[isim]
  • Mal, ticaret malı
[ticaret]
  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

    Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin