Et ile Biten 4 Harfli Kelimeler



ET ile biten 4 harfli 12 kelime bulunuyor. Sonu ET olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Et ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Et olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖZET13, AFET10, EVET10, ÖLET10, ET8, ET7, AYET6, ADET6, EBET6, EMET5, ALET4, ET4


ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)


[isim]
  • Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
[teknik]
  • Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
[mecaz]
  • Maşa

    Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alet etmek
  • alet işler, el övünür
  • alet olmak

Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti


LİET (Kelime Kökeni: Almanca Lied)


[isim] [müzik]
  • Şarkı

EMET


[isim]
  • Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)


[isim] [din bilgisi]
  • Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri

    Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin


ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)


[isim] [toplum bilimi]
  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim] [matematik]
  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: adedimürettep


EBET (Kelime Kökeni: Arapça ebed)


[isim] [eskimiş]
  • Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk

    İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: ezel ebet


SÜET (Kelime Kökeni: Fransızca suède)


[isim]
  • Yumuşak, yüzü ince havlı bir deri türü, podösüet

DÜET (Kelime Kökeni: Fransızca duet)


[isim] [müzik]
  • İki ses veya iki müzik

AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)


[isim]
  • Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]
  • Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet


EVET


[edat]
  • `Öyledir` anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he

    Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır. - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: evet efendimci


ÖLET


[isim] [halk ağzında]
  • Öldürücü hastalık salgını, kıran(I)

ÖZET


[isim]
  • Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze

    Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti. - Tomris Uyar

[sinema] [televizyon]
  • Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin

Birleşik Kelimeler: basın özeti, hesap özeti, yönetici özeti