İçinde Af Bulunan Kelimeler



İçinde AF olan 690 kelime bulunuyor. İçerisinde AF geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Af kelimesinin anlamı nedir? Af ile başlayan kelimeler. Af ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MUVAFFAKİYETSİZ41, ŞEFFAFLAŞTIRMAK41, AFFETTİREBİLMEK30, ALAFRANGALAŞMAK29, MÜKAFATLANDIRMA28

14 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞTIRMA40, HAFİFMEŞREPLİK38, MUVAFFAKİYETLİ36, HAFİFLEŞTİRMEK34, AFFOLUNABİLMEK31, AFFEDİLEBİLMEK31, MUHAFAZAKARLIK30, AFFETTİREBİLME29, ALAFRANGACILIK29, AFYONKARAHİSAR28, ALAFRANGALAŞMA28, MENAFİİUMUMİYE27, METAFİZİKÇİLİK27, SİNEMATOGRAFİK27, SAFLAŞTIRILMAK27, NAFTALİNLENMEK21

13 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAFÇILIK39, COĞRAFYACILIK37, FOTOĞRAFLAMAK35, HAFİFLEŞTİRME33, BİBLİYOGRAFYA32, FOTOLİTOGRAFİ32, MİSAFİRPERVER31, TELEFOTOGRAFİ31, AFFEDİLEBİLME30, AFFOLUNABİLME30, BİBLİYOGRAFİK30, HAFRİYATÇILIK30, OTOBİYOGRAFİK30, TUHAFİYECİLİK29, HİLAFIHAKİKAT28, MUVAFAKATNAME28, SAKSAFONCULUK27, KIYAFETSİZLİK26, SİNEMATOGRAFİ26, SAFLAŞTIRILMA26
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

FİTOCOĞRAFYA38, BİYOJEOGRAFİ37, FOTOĞRAFHANE37, ŞEFFAFLAŞMAK37, TAHAFFUZHANE36, FOTOĞRAFLAMA34, MUVAFFAKİYET34, MUZAFFERİYET31, ÇARŞAFSIZLIK30, AFFEDEBİLMEK29, BİBLİYOGRAFİ29, HAFAZANALLAH29, LİTOGRAFYACI29, OTOBİYOGRAFİ29, BUTAFORCULUK27, KARDİYOGRAFİ27, RADYOTELGRAF27, TELGRAFÇILIK27, ZÜRAFAGİLLER27, AFACANLAŞMAK25
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞMA36, HAFİFMEŞREP35, HAFIZIKÜTÜP34, ANJİYOGRAFİ33, MUVAZZAFLIK32, HAFİFLEŞMEK31, KİFAFINEFİS31, MUHAFAZASIZ31, HAFİFLETİCİ30, FONOTELGRAF29, KOZMOGRAFYA29, AFFETMİŞSİN28, AFFEDEBİLME28, BİBLİYOGRAF28, ÇARŞAFÇILIK28, HAFİFLETMEK28, MUZAFFERANE28, PORNOGRAFİK27, KARDİYOGRAF26, MUHAFAZAKAR26
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAFÇI35, COĞRAFYACI33, HAFİFSEYİŞ32, GRAFOLOJİK31, HAFİFLEYİŞ31, TOPOĞRAFYA31, HAFİFLEŞME30, MUZAFFERCE30, TOPOĞRAFİK29, VAFTİZHANE29, HAFİFSEMEK28, ŞAPİROGRAF28, HİDROGRAFİ27, HAFİFLEMEK27, HAFİFLETME27, MUHAFIZLIK27, TİPOGRAFYA27, AFFETTUOSO26, FENAFİLLAH26, HAFRİYATÇI26
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

LAFÜGÜZAF32, ŞEFFAFLIK31, GRAFOLOJİ30, HAFIZASIZ28, FONOGRAFİ27, HAFİFSEME27, AFFEDİLİŞ26, ÇARŞAFSIZ26, HİDROGRAF26, HELYOGRAF26, HAFİFLEME26, AFFOLUNMA24, AFFEYLEME24, AFFEDİLME24, BİYOGRAFİ24, BABAFİNGO24, HAFIZLAMA24, MÜTEAFFİN24, PALEOGRAF24, PANTOGRAF24
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

FOTOĞRAF29, MUVAZZAF28, MUVAFFAK28, TAHAFFUZ28, TOPOĞRAF27, CAFCAFLI27, COĞRAFYA27, FONOGRAF26, İSTİHFAF25, MUZAFFER25, ÇARŞAFÇI24, GRAFOLOG24, HAFİFLİK24, HAFİFTEN24, TELAFFUZ24, BİYOGRAF23, HİLAFSIZ23, HOŞAFLIK23, HAFIZLIK23, HAFIZALI23
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

HAFİFÇE26, AFFEDİŞ24, COĞRAFİ24, KAFDAĞI23, MUHAFIZ23, MUSAFFA22, MUVAFIK22, RAFİNAJ22, MUKAFFA21, TAAFFÜN21, AFFETME20, KAFFESİ20, MAFYACI20, TEVAFUK20, AFSUNCU19, MAMAFİH19, MEGAFON19, OTOGRAF19, TEGAFÜL19, AFGANLI18
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ŞEFFAF27, CAFCAF24, GAFFAR22, VAFTİZ21, HAFIZA20, KUAFÖR19, MUSHAF19, MAFEVK19, SAFFET19, AFİŞÇİ18, ÇARŞAF18, HAFİYE18, KEŞŞAF18, AFOROZ17, HURAFE17, MÜDAFİ17, SAFİHA17, ZÜRAFA17, AGRAFİ16, GRAFİK16
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

HAFİF21, GÜZAF20, ZİFAF20, HOŞAF19, HAFIZ19, EVSAF18, ZİHAF18, AFİFE17, EVKAF17, KİFAF17, KAVAF17, TAVAF17, GAFUR16, SAFHA16, SAHAF16, TUHAF16, AGRAF15, AFGAN15, AHLAF15, GAFİL15
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

AFİF16, HAFİ14, AFİŞ13, ŞAFT13, ZAAF13, MUAF12, YAFA12, AFİS11, SAFA11, SAFİ11, ARAF10, AFAK10, AFAL10, AFAT10, AFET10, KAFA10, KAFE10, KAFİ10, NAFİ10

3 Harfli Kelimeler

GAF13, HAF13, SAF10, AFİ9, AFT9, LAF9, RAF9

2 Harfli Kelimeler

AF8


AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)


[isim]
  • Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • af buyurun!
  • af çıkarmak
  • af dilemek
  • affa uğramak
  • affını dilemek (veya istemek)
  • affınıza sığınarak

Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af


AFİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [argo]
  • Gösteriş, çalım, caka

    Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak, diyordum. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • afi kesmek (veya satmak veya yapmak)


AFT (Kelime Kökeni: Fransızca aphte)


[isim] [tıp]
  • Ağız içinde görülen zemini beyaz, ağrılı küçük yara

LAF (Kelime Kökeni: Farsça lāf)


[isim]
  • Söz, lakırtı

    Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf. - Etem İzzet Benice

[ünlem]
  • `Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok` anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz

    Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!

[mecaz]
  • Dedikodu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lafa başlamak
  • lafa boğmak
  • laf açmak
  • lafa dalmak
  • lafa karışmak
  • laf altında kalmamak
  • laf anlamaz
  • laf anlatmak
  • laf aramızda
  • laf atmak
  • lafa tutmak
  • laf çakmak (veya çarptırmak veya dokundurmak)
  • laf çıkarmak
  • laf çıkmak
  • laf dinlemek
  • laf düşmemek
  • laf etmek
  • laf geçirmek
  • laf gelmek
  • laf getirmek
  • laf götürmek
  • lafı ağzına tıkamak
  • lafı ağzında bırakmak
  • lafı ağzında gevelemek
  • lafı ağzında kalmak
  • lafı ağzından almak
  • lafı bağlamak
  • lafı çevirmek
  • lafı dağıtmak
  • lafı değiştirmek
  • lafı dolandırmak
  • lafı döndürüp dolaştırmak
  • lafı edilmek
  • lafı geçmek
  • lafı kesmek
  • lafı kıçından anlamak
  • lafı kıçından dinlemek
  • lafı kısa kesmek
  • lafı mı olur?
  • lafına gelmek
  • lafını (veya lafınızı) balla kestim (veya kesiyorum)
  • lafını bilmek
  • lafını esirgememek (veya sakınmamak)
  • lafını etmek
  • lafını geri almak
  • lafını kesmek
  • lafını yabana atmamak
  • lafını yedirmek
  • lafını yemek
  • lafı sulandırmak
  • lafı tartmak
  • lafı uzatmak
  • laf işitmek
  • laf kaynayıp gitmek
  • laf lafı açar
  • lafla peynir gemisi yürümez
  • laf ola beri gele!
  • laf olmak
  • laf olsun âdet yerini bulsun
  • laf oturtmak
  • laf söyledi bal kabağı!
  • lafta kalmak
  • laftan anlamak
  • laf taşımak
  • laf torbaya girmez
  • laf tutmak
  • laf yakıştırmak
  • laf yapmak
  • laf yetiştirmek
  • laf yok!

Birleşik Kelimeler: laf cambazı, laf ebesi, laf kalabalığı, laf salatası, lafügüzaf, boş laf, iri laf, kuru laf, çocuk lafı


RAF (Kelime Kökeni: Arapça reff)


[isim]
  • Üstüne öteberi koymak için duvara veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha

    Nuran, etajerin orta rafından büyük bir kartpostal albümü aldı. - Mahmut Yesari

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rafa koymak (veya kaldırmak)

Birleşik Kelimeler: raf ömrü, açık raf, köşe rafı


ARAF (Kelime Kökeni: Arapça aʿrāf)


[isim]
  • İslam inancına göre cennet ile cehennem arasında bir yer

AFAK (Kelime Kökeni: Arapça āfāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Ufuklar

    Garp'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var - Mehmet Akif Ersoy


AFAL


[sıfat]
  • Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez

    Bir top ağzından henüz fırlamış gibi afal ve dağınıktı. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: afal afal


AFAT (Kelime Kökeni: Arapça āfāt)


[isim] [eskimiş]
  • Afetler

AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)


[isim]
  • Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]
  • Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet


KAFA (Kelime Kökeni: Arapça ḳafā)


[isim]
  • İnsan başı, ser
[mecaz]
  • Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek

    Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet

    Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kafa (veya kafasını) dinlendirmek
  • kafa (veya kafasını) karıştırmak
  • kafa (veya kafasını) şişirmek
  • kafa (veya kafasını) ütülemek
  • kafa (veya kafayı) çekmek
  • kafa (veya kafayı veya kafasını) dinlemek
  • kafa atmak
  • kafa bulmak
  • kafa cilalamak
  • kafa eskitmek
  • kafa göz yarmak
  • kafa kafaya vermek
  • kafa kalmamak
  • kafa patlatmak
  • kafa sallamak
  • kafası (veya kafasına) takılmak
  • kafası almamak (veya sarmamak)
  • kafası bir dünya
  • kafası bozulmak
  • kafası bulanmak
  • kafası dolmak
  • kafası dönmek
  • kafası dumanlanmak
  • kafası durmak
  • kafası düzelmek
  • kafası ile oynamak
  • kafası işlemek (veya çalışmak)
  • kafası karışmak (veya allak bullak olmak)
  • kafası kazan (gibi) olmak
  • kafası kızmak
  • kafasına dank etmek
  • kafasına estiği gibi
  • kafasına geçirmek
  • kafasına girmek
  • kafasına girmemek
  • kafasına göre
  • kafasına koymak
  • kafasına sığmamak
  • kafasına söz girmemek
  • kafasına uymak
  • kafasına vura vura
  • kafasına vur, ekmeğini elinden al
  • kafasına vurmak
  • kafasından çıkarmak (veya atmak)
  • kafasından geçirmek
  • kafasında şimşek çakmak
  • kafasında tutmak
  • kafasını ezmek
  • kafasını işletmek
  • kafasını kaldırmak
  • kafasını kaldırmamak
  • kafasını kaşıyacak vakti olmamak
  • kafasını kırmak
  • kafasını kullanmak
  • kafasını kurcalamak
  • kafasının bir tahtası eksik (veya noksan) (olmak)
  • kafasının dikine gitmek
  • kafasının etini yemek
  • kafasının kontağı atmak
  • kafasını sarmak (veya açmak)
  • kafasını sokmak
  • kafasını taştan taşa çarpmak (veya vurmak)
  • kafasını toplamak
  • kafasını tütsülemek
  • kafasını uçurmak
  • kafasını vurmak
  • kafası sarmamak
  • kafası sersem sepet (olmak)
  • kafası şişmek
  • kafası yerinde olmamak
  • kafası yerine gelmek
  • kafa tutmak
  • kafaya almak
  • kafaya çıkmak
  • kafa yapmak
  • kafaya takmak
  • kafayı (bir yere) vurmak
  • kafayı bulandırmak
  • kafayı bulmak
  • kafayı çalıştırmak (veya işletmek)
  • kafayı değiştirmek
  • kafayı tütsülemek (veya dumanlamak)
  • kafayı üşütmek
  • kafayı yemek
  • kafa yok!
  • kafa yormak

Birleşik Kelimeler: kafa çıkışı, kafa dengi, kafa sesi, kafa işçisi, kafa kâğıdı, kafa koçanı, kafakol, kafatası, kafası boş, kafası bulutlu, kafası çatlak, kafası dumanlı, kafası iyi, kafası kıyak, kafası kontak, kafası küflü, kafası örümcekli, kafası tembel, kalın kafa, kurukafa, kuru kafa, taş kafa


KAFE


[isim]
  • İçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri

KÂFİ (Kelime Kökeni: Arapça kāfī)


[sıfat]
  • Yeterli, yetecek ölçüde olan

    Yalnız güzellik adi bir zevk kadını için bile kâfi değildir. - Hüseyin Cahit Yalçın

[ünlem]
  • `Yeter, yetişir, artık istemez` anlamlarında bir seslenme sözü

    Artık kâfi, yeter, illallah! - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kâfi gelmek


NAFİ (Kelime Kökeni: Arapça nāfiʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yararlı

SAF (Kelime Kökeni: Arapça ṣaff)


[isim]
  • Dizi, sıra

    Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saf bağlamak
  • saf değiştirmek
  • saflara ayırmak
  • saf tutmak

Birleşik Kelimeler: saf dışı

[sıfat]
  • Katıksız, arı(I), katışıksız, halis, has

    Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil

    Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • İyi niyetli, art niyetsiz

    Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: safderun, safdil, safkan, saf su