HOŞNUTSUZLUK harflerini içeren 3 harfli 35 kelime bulunuyor. 3 harfli HOŞNUTSUZLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HOŞ11,
HUŞ11,
ŞUH11,
HUN8,
HOL8,
NUH8,
TUH8,
UZO8,
KOZ7,
KUŞ7,
KUZ7,
LOŞ7,
ŞOK7,
ŞUT7,
TOZ7,
TUŞ7,
TUZ7,
ONS5,
SOL5,
SON5,
SUT5,
TOS5,
ULU5,
KOL4,
KOT4,
KUL4,
KUT4,
LOT4,
LOK4,
NOT4,
TOK4,
TOL4,
TON4,
TUL4,
TUN4
KOL
[isim] [anatomi]
-
İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
[anatomi]
-
Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü
[bitki bilimi]
-
Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
[müzik]
-
Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
[tarih]
[askerlik]
[denizcilik]
-
Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kola çıkmak
- kol atmak
- kol gezmek
- kol kanat olmak (veya germek)
- kolları kopmak
- kollarını açmak
- kollarının arasına almak
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- kolları sıvamak
- kolu kanadı kırılmak
- koluna girmek
- koluna kuvvet
- kolunda altın bileziği olmak
- kol uzatmak
- kol vermek
- kol vurmak
Birleşik Kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu
KOT
[isim]
-
Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin
[sıfat]
-
Bu kumaştan yapılan (giysi)
Kot pantolon.
Birleşik Kelimeler: taşlanmış kot
[isim] [mimarlık]
-
Temel ile zemin arasındaki yükseklik
[isim] [halk ağzında]
-
Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek
KUL
[isim]
[tarih]
[tarih]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kula kul olmak
- kul etmek
- kul köle olmak
- kul kusursuz olmaz
- kul olmak
- kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez
- kulunuz
Birleşik Kelimeler: kul cinsi, kul hakkı, kul kâhyası, kul kethüdası, kul oğlanı, kuloğlu, kul taksimi, kul yapısı, buyruk kulu, emir kulu, kapı kulu
KUT
[isim]
-
Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç
[mit.]
-
İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket
LOT
(Kelime Kökeni: Fransızca lot)
[isim] [ekonomi]
LOK
(Kelime Kökeni: İngilizce lock)
[isim] [denizcilik]
-
Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz
NOT
(Kelime Kökeni: Fransızca note)
[isim]
[mecaz]
-
Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- not almak
- not atmak
- not düşmek
- not etmek
- not kırmak
- not tutmak
- notunu vermek
- not vermek
Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu
TOK
[sıfat]
-
Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı
[mecaz]
-
Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan
Ata Sözleri ve Deyimler
- tok açın hâlinden bilmez
- tok evin aç kedisi
- tok tutmak
Birleşik Kelimeler: tokgözlü, tok karnına, tok sözlü, tok tok, gönlü tok, gözü tok, karnı tok
TOL
[isim] [halk ağzında]
-
Taş kemer veya taş kemerlerle yapılmış ev, oda, kapı vb. şey
TON
(Kelime Kökeni: Fransızca tonne)
[isim]
-
Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
[isim] [müzik]
-
İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
[dil bilgisi]
-
Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem
Birleşik Kelimeler: anlatım tonu
TUL
(Kelime Kökeni: Arapça ṭūl)
[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
[matematik]
Birleşik Kelimeler: tul derecesi
TUN
(Kelime Kökeni: Farsça tūn)
[isim] [halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: tun tun
ONS
(Kelime Kökeni: Fransızca once)
[isim]
-
Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi
SOL
[sıfat]
-
Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı
Sol el. Sol kulak.
[isim]
-
Bu taraftaki yön
Sola dönmek.
[isim]
-
Sosyalizme yakın görüşte olan grup
[isim] [spor]
-
Boksta sol yumrukla vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- sola kaymak
- sol eli beklemek
- sol tarafından kalkmak
- sol yapmak
Birleşik Kelimeler: sol açık, sol bek, sol eğilimli, sol haf, sol iç, sol şerit, solda sıfır, ortanın solu
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde fa ile la arasındaki ses
Birleşik Kelimeler: sol anahtarı
[isim]
SON
[sıfat]
[isim]
[isim]
[isim] [mecaz]
[isim] [anatomi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- sona ermek
- sona kalan dona kalır
- son bulmak
- son kozunu (veya kartını) oynamak
- son noktayı koymak
- son pişmanlık fayda vermez (veya etmez)
- sonu gelmek
- sonu gelmemek
- sonunu almak
- sonunu getirememek
- son vermek
Birleşik Kelimeler: son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda