HASATÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

---

Detaylı Arama

---

Harfler

Başında

Sonunda

İçinde

Harf Sayısı

Türkçe İngilizce Dil

Ara

HASATÇILIK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli HASATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HALKÇI₁₄, HASILI₁₃, HASILA₁₂, AÇKILI₁₁, AÇISAL₁₁, ÇITLIK₁₁, ÇAKILI₁₁, ÇATILI₁₁, HATALI₁₁, ISKAÇA₁₁, ILIKÇA₁₁, ALIKÇA₁₀, ALAÇIK₁₀, ASILTI₉, ASKILI₉, ÇATLAK₉, ATKILI₈, KASALI₈, SALTIK₈, SAKALI₈, TIKALI₈, TASALI₈, TAKILI₈, ATALIK₇, TASLAK₇

• Ataya yakışır davranış, babalık

• Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma

  Evet, diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. - Refik Halit Karay

• Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse

Birleşik Kelimeler: kabataslak

• Atkısı olan

• Kasası olan

• Mutlak

• Bağımsız, göreli olmayan ve kendi başına tam sayılan (bir olgunun niteliği)

• Saka hastalığına tutulmuş

  İçlerinden biri sakalı bir at gibi fena fena öksürüyordu. - Refik Halit Karay

• Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı

• Tasası olan, kaygılı, endişeli

  Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu. - Halide Edip Adıvar

• Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

• takılı kalmak

• Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon

• Askısı olan

  Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti. - Elif Şafak

• Çatlamış olan

  Çatlak bardak.

• Deli

  Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

• Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

  Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

• Ara, aralık

  İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

• Değişimin başlangıcı

  Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

• Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

  Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

• Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı

• Alık benzeri

  Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

• (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

  O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

• Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

  Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

• Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı