Hal ile Biten Kelimeler



HAL ile biten 23 kelime bulunuyor. Sonu HAL olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hal kelimesinin anlamı nedir? Hal ile başlayan kelimeler. İçinde hal olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

TERCÜMEİHAL21

10 Harfli Kelimeler

FARZIMUHAL26

9 Harfli Kelimeler

BEHEMEHAL20, LİSANIHAL15

8 Harfli Kelimeler

HÜSNÜHAL21, HASBİHAL19

7 Harfli Kelimeler

ARZUHAL15, İLMİHAL12, İRTİHAL11, İNTİHAL11

6 Harfli Kelimeler

HEMHAL15, HALHAL14, MÜNHAL13, DERHAL12, METHAL11, TURHAL11

5 Harfli Kelimeler

HAL14, PAHAL13, MUHAL11, İSHAL10, MAHAL10, İTHAL9

3 Harfli Kelimeler

HAL7


HÂL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāl)


[isim]
  • Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet

    Herkes hâline göre bir hediye verdi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Kötü durum, sıkıntı, dert

    Zavallının başına ne hâller geldi.

[dil bilgisi]
  • Durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... hâline gelmek
  • hâlden anlamak (veya bilmek)
  • hâle yola koymak
  • hâl hâlin yoldaşıdır
  • hâl hatır (veya hâlini hatırını) sormak
  • hâli (veya hâlleri) duman olmak
  • hâli harap olmak
  • hâli kalmamak
  • hâline bakmamak
  • hâline köpekler bile güler
  • hâlini almak
  • hâli tavrı yerinde
  • hâli üzere
  • hâli vakti yerinde

Birleşik Kelimeler: hâl değişimi, hâl dili, hâl eki, hâl tercümesi, hâl ulacı, hâlihazır, arzuhâl, behemehâl, fevkalade hâl, hasbihâl, her hâlükârda, hüsnühâl, ilmihâl, iyi hâl, lisanıhâl, medeni hâl, olağanüstü hâl, seferî hâl, tercümeihâl, yalın hâl, aksi hâlde, fena hâlde, herhâlde, her hâlde, o hâlde, şu hâlde, ay hâli, insan hâli, insanlık hâli, isim hâli, keyif hâli, nez hâli, vasıta hâli, yönelme hâli, yükleme hâli, kendi hâlinde, koro hâlinde, orta hâlli

[isim] [eskimiş]
  • Çözme, çözülme

Birleşik Kelimeler: hal çaresi, halletmek, hallihamur, hallolmak, hallolunmak

[isim]
  • Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer
[isim] [tarih]
  • Tahttan indirme

Birleşik Kelimeler: haletmek


İTHAL (Kelime Kökeni: Arapça idḫāl)


[isim]
  • İçine alma
[ticaret]
  • Bir ülkeye başka ülkelerden mal getirme veya satın alma
[ticaret]
  • Başka ülkelerden alınan mal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ithal etmek

Birleşik Kelimeler: ithal malı


İSHAL (Kelime Kökeni: Arapça ishāl)


[isim]
  • Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, sürgün, ötürük, iç sürme, cır cır, amel, linet, kabız karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ishal olmak

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal


MAHAL (Kelime Kökeni: Arapça maḥall)


[isim]
  • Yöre (I)

    Binaenaleyh, bu koruma tedbiri pazarda değil kesiş mahallinde yapılır. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mahal kalmamak
  • mahal vermek
  • mahal yok

Birleşik Kelimeler: meskûn mahal, şoför mahalli


İRTİHAL (Kelime Kökeni: Arapça irtiḥāl)


[isim] [eskimiş]
  • Ölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irtihal etmek


İNTİHAL (Kelime Kökeni: Arapça intiḥāl)


[isim] [eskimiş]
  • Aşırma

METHAL (Kelime Kökeni: Arapça medḫal)


[isim] [eskimiş]
  • Bir yapının giriş yeri, giriş

    Methalin solundaki ocaklı bir salon mahkemelik ederdi. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]
  • Giriş
[müzik]
  • Giriş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • methali olmak


TURHAL


[isim]
  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

MUHAL (Kelime Kökeni: Arapça muḥāl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Olamaz, olmaz, olmayacak, olması, gerçekleşmesi olanaksız

    Gizli düşmanların elinden memleketi kurtarmak muhal bulunuyordu. - Samiha Ayverdi

Birleşik Kelimeler: farzımuhal


İLMİHÂL (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm + ḥāl)


[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • İslam dininin kurallarını öğretmek için yazılmış kitap

DERHÂL (Kelime Kökeni: Farsça der + Arapça ḥāl)


[zarf]
  • Çabucak

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk


MÜNHAL (Kelime Kökeni: Arapça munḥall)


[sıfat]
  • Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık

    Münhal kadro.

[eskimiş] [kimya]
  • Erir, eriyebilen, çözülen

PAHAL


[sıfat] [halk ağzında]
  • Ters(I), aksi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pahal gibi


HALHAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalḫāl)


[isim]
  • Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik

    Vişneçürüğü ipekliden kuş tüyü yastıklara gömülmüş, şaşılacak incelikteki ayak bileklerindeki gümüş halhallar. - Attila İlhan


ZÜHAL (Kelime Kökeni: Arapça zuḥal)


[isim] [gök bilimi]
  • Satürn