HAFRİYAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



HAFRİYAT harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli HAFRİYAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hafriyat ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Hafriyat olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAYFA17, AHFAT15, FATİH15, FAHRİ15, HAFİT15, HAFTA15, HATİF15, İTHAF15, FİYAT13, RAFYA13, TAYFA13, YAFTA13, HAYTA11, HATAY11, HAYAT11, İFRAT11, İFTAR11, RAFİT11, TARAF11, TARİF11, TAFRA11, HARTA9, İHATA9, İHTAR9, RAHAT9, TARİH9, TAHRA9, ARİYA7, ATARİ5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)


[isim] [denizcilik]
  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

HARTA


[isim]
  • `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz

İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Kuşatma
[mecaz]
  • Kavrayış, anlayış

    Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihata etmek


İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)


[isim]
  • Uyarma, dikkat çekme, uyarı

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihtarda bulunmak
  • ihtar etmek

Birleşik Kelimeler: ihtarname


RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)


[isim]
  • İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
[sıfat]
  • Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan

    Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen

    Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Aldırmaz, gamsız

    Rahat adam.

[zarf]
  • Kolay bir biçimde, kolaylıkla

    İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal

[ünlem]
  • `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahata ermek
  • rahata kavuşmak
  • rahat batmak
  • rahat bırakmak
  • rahat bırakmamak (veya vermemek)
  • rahat durmak
  • rahat etmek
  • rahatı kaçmak
  • rahatına bakmak
  • rahat kıçına batmak
  • rahat olmak
  • rahat yüzü görmemek

Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat


TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)


[isim]
  • Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarih atmak (veya koymak)
  • tarih düşürmek
  • tarihe geçmek
  • tarihe karışmak

Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde


TAHRA (Kelime Kökeni: Farsça dehre)


[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür eğri budama bıçağı

HAYTA


[isim] [tarih]
  • Osmanlıların ilk dönemlerinde eyalet askerlerinin uç boylarında görevli sınıflarından biri
[sıfat] [mecaz]
  • Başıboş, bir baltaya sap olamamış, apaş, serseri

    Ötedeki masada birtakım hayta gençler cıvık cıvık gülüşüyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]
  • Toroslarda yaşayan bir Yörük aşireti

HATAY


[isim]
  • Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

HAYAT (Kelime Kökeni: Arapça ḥayāt)


[isim]
  • Canlı, sağ olma durumu
[din bilgisi]
  • Yazgı

    Hayat onları bir türlü birleştirmedi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayata atılmak
  • hayata bağlamak
  • hayata geçirmek
  • hayata gözlerini yummak (veya kapamak)
  • hayata küsmek
  • hayat geçirmek
  • hayatı cehennem etmek
  • hayatı kaymak
  • hayatına girmek
  • hayatından çıkarmak
  • hayatını (birine) borçlu olmak
  • hayatını kazanmak
  • hayatının baharında olmak
  • hayatının baharını yaşamak
  • hayatını yaşamak
  • hayat memat meselesi (yapmak veya olmak)
  • hayatta olmak
  • hayat vermek

Birleşik Kelimeler: hayat adamı, hayatağacı, hayat arkadaşı, hayat boyu, hayat dersi, hayat dolu, hayat düzeyi, hayat felsefesi, hayat hikâyesi, hayat kadını, hayat kavgası, hayat mücadelesi, hayat okulu, hayat öpücüğü, hayat öyküsü, hayat pahalılığı, hayat seviyesi, hayat sigortası, hayat standardı, hayat şartları, hayat tarzı, abıhayat, bitkisel hayat, kaydıhayat, lüks hayat, ömrühayat, özel hayat, sosyal hayat, aile hayatı, bohem hayatı, cehennem hayatı, çalışma hayatı, gece hayatı, iş hayatı, komün hayatı, yazı hayatı

[isim] [halk ağzında]
  • Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir veya birkaç yanı açık sofa

İFRAT (Kelime Kökeni: Arapça ifrāṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı

    İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ifrata kaçmak
  • ifrata vardırmak

Birleşik Kelimeler: ifrat derecede, ifrat tefrit


İFTAR (Kelime Kökeni: Arapça ifṭār)


[isim] [din bilgisi]
  • Oruç açma, oruç bozma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iftar etmek

Birleşik Kelimeler: iftar sofrası, iftar tabağı, iftar topu, iftar vakti, iftar yemeği, iftar zamanı


RAFİT (Kelime Kökeni: Fransızca raphide)


[isim] [biyoloji]
  • Bazı hayvan ve bitki hücrelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde

TARAF (Kelime Kökeni: Arapça ṭaraf)


[isim]
  • Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri

    Apartmanın temizliğine azami dikkat edilecek, her taraf pırıl pırıl olacak. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taraf (veya tarafını) tutmak
  • tarafa olmak (veya çıkmak)
  • taraf çıkmak (veya olmak)
  • taraf gözetmek

Birleşik Kelimeler: alt tarafı, baba tarafı, üst tarafı