DİZAYNCI harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli DİZAYNCI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ADCI10,
ACİZ10,
İCAZ10,
YAZI10,
CIDA10, CADI10,
CAİZ10,
DAYI9,
ZİYA9,
ZAYİ9,
ANIZ8,
DİYA8,
AYIN7,
AYNI7,
İZAN7,
NİZA7,
NAZİ7,
ZİNA7,
CANİ7,
AYİN6,
AYNİ6,
NİDA6,
YANİ6
AYİN
(Kelime Kökeni: Farsça āyīn)
[isim] [din bilgisi]
[eskimiş] [müzik]
-
Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı
Birleşik Kelimeler: ayinicem
AYNİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaynī)
[sıfat] [eskimiş]
[sıfat] [eskimiş]
-
Para olarak değil, madde olarak verilen
Ayni yardım.
Birleşik Kelimeler: ayni hak
NİDA
(Kelime Kökeni: Arapça nidāʾ)
[isim] [eskimiş]
[dil bilgisi]
YANİ
(Kelime Kökeni: Arapça yaʿnī)
[bağlaç]
[zarf]
AYIN
(Kelime Kökeni: Arapça ʿayn)
[isim] [eskimiş]
-
Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
AYNI
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- aynı ağzı kullanmak
- aynı fotoğraf karesinde yer almak
- aynı kafada olmak
- aynı kapıya çıkmak
- aynı karede yer almak (veya bulunmak)
- aynı potada erimek
- aynı telden çalmak
- aynı yastıkta kocamak
- aynı yolun yolcusu (olmak)
Birleşik Kelimeler: aynı zamanda
İZAN
(Kelime Kökeni: Arapça iẕʿān)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
NİZA
(Kelime Kökeni: Arapça nizāʿ)
[isim] [eskimiş]
NAZİ
(Kelime Kökeni: Almanca Nazi)
[isim]
-
Nazizm yanlısı olan kimse
ZİNA
(Kelime Kökeni: Arapça zināʾ)
[isim]
-
Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki
Birleşik Kelimeler: veledizina
CAN
(Kelime Kökeni: Farsça cān)
[isim]
-
İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- cana (veya canına) can katmak
- cana gelecek mala gelsin
- cana kıymak
- can alacak nokta (veya yer)
- can alıp can vermek
- cana minnet saymak (veya bilmek)
- can atmak
- can başına sıçramak
- can baş üstüne
- can beslemek
- can boğazdan gelir (veya geçer)
- can borcunu ödemek
- can bostanda bitmez
- can bulmak
- can cana, baş başa
- can candan şirindir (veya tatlıdır)
- can canın yoldaşıdır
- can cümleden aziz
- can çekişmek
- can çekişmektense ölmek yeğdir
- can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
- candan geçmek
- can dayanmamak
- can derdinde olmak
- can derdine düşmek
- can gelmek
- canı acımak
- canı ağzına (veya boğazına) gelmek
- canı bayılmak
- canı burnuna (veya burnundan) gelmek
- canı burnundan çıkmak
- canı cana ölçmek
- canı canına (veya içine) sığmamak
- canı cehenneme
- canı çekilmek
- canı çekmek
- canı çıkasıca
- canı çıkmak
- canı çıksın!
- canı gelip gitmek
- canı gelmek
- canı gibi sevmek
- canı gitmek
- canı ile oynamak
- canı ile uğraşmak
- canı istemek
- canı isterse
- canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
- canım
- canım ciğerim
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- canımın içi
- canımı sokakta bulmadım
- canına acımamak
- canına değmek
- canına ezan okumak
- canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
- canına kastetmek
- canına kıymak
- canına minnet (olmak)
- canına okumak
- canına rahmet
- canına susamak
- canına tak demek (veya etmek)
- canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
- canına yandığım (veya yandığımın)
- canına yetmek
- canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
- canından geçmek
- canını acıtmak
- canını almak
- canını bağışlamak
- canını burnundan getirmek
- canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
- canını çıkarmak
- canını dar atmak
- canını dişine almak (veya takmak)
- canının derdine düşmek
- canının içine sokacağı gelmek
- canını sıkmak
- canını sokakta bulmamak
- canını vermek
- canını yakmak
- canın isterse
- canı sağ olsun!
- canı sıkılmak
- canı yanan eşek, attan yüğrük olur
- canı yanmak
- canı yerine gelmek
- canı yok mu?
- can kalmamak
- can kaygısına düşmek
- canlar!
- can olmak
- can sıkmak
- can vermek
- can yakmak
Birleşik Kelimeler: can acısı, can alıcı, can arkadaşı, can bunaltısı, canciğer, can çabası, can damarı, can direği, can dostu, can düşmanı, can eriği, canevi, can feda, canfes, can havliyle, can korkusu, cankulağı, can kurban, cankurtaran, can kuşu, can noktası, can pahasına, can pazarı, can sağlığı, can sıkıntısı, can simidi, cansiparane, can sohbeti, can suyu, can tahtası, can yeleği, can yoldaşı, cana yakın, canı burnunda, canı cebinde, canıgönülden, canı pek, canı sıkkın, canı tatlı, canı tez, canıyürekten, canına düşkün, canla başla, babacan
ANIZ
[isim]
-
Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap
Ata Sözleri ve Deyimler
DİYA
(Kelime Kökeni: Fransızca diapositive sözünün kısaltılmış biçimi)
[isim]
DAYI
[isim]
[sıfat] [halk ağzında]
[ünlem] [halk ağzında]
[mecaz]
[argo]
[tarih]
-
Osmanlı Devleti'nde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta seçimle başa getirilen yönetici
Birleşik Kelimeler: dayı kızı, dayı oğlu, dayızade, kabadayı
ZİYA
(Kelime Kökeni: Arapça żiyāʾ)
[isim] [eskimiş]