CAZİBELİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



CAZİBELİ harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli CAZİBELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ACİZ10, ECZA10, İZCİ10, İCAZ10, CAİZ10, CEZA10, İZBE9, AZİL7, AZEL7, ACİL7, ELCİ7, İLCA7, LİCE7, ZİLE7, ZAİL7, CİLA7, CALİ7, CELİ7, ABLİ6, BALE6, BİLİ6, BİLE6, BELİ6, BELA6, AİLE4


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ABLİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)


BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)


[isim]
  • Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü

    Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan


BİLİ


[isim]
  • Bilgi

BİLE


[bağlaç]
  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf] [eskimiş]
  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]
  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat


BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)


[edat] [eskimiş]
  • Evet

BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)


[isim]
  • İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum

    Kumar, toplum için büyük bir beladır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bela (veya belasını) aramak
  • bela çıkarmak
  • bela getirmek
  • bela kesilmek
  • belalar mübareği
  • bela okumak
  • bela olmak
  • belası
  • belasını bulmak
  • belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
  • belayı satın almak

Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına


AZİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿazl)


[isim]
  • Görevden alma

Birleşik Kelimeler: azledilmek, azletmek, azlolunmak


AZEL


[isim] [ekonomi]
  • Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol

ACİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿācil)


[sıfat]
  • Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel

    Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acil şifalar dilemek

Birleşik Kelimeler: acil ihtiyaç kredisi, acil servis


ELCİ


[isim] [halk ağzında]
  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal


İLCA (Kelime Kökeni: Arapça ilcāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Zorlama, zorunda bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilca etmek


LİCE


[isim]
  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

ZİLE


[isim]
  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

ZAİL (Kelime Kökeni: Arapça zāʾil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yok olan, ortadan kalkan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zail olmak