Can ile Biten Kelimeler



CAN ile biten 17 kelime bulunuyor. Sonu CAN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Can kelimesinin anlamı nedir? Can ile başlayan kelimeler. İçinde can olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

HAVLICAN22, PARMICAN17, PATLICAN16, ERZİNCAN14, SATLICAN13

7 Harfli Kelimeler

HEYECAN16, BABACAN14, HELECAN14, SOLUCAN13

6 Harfli Kelimeler

AFACAN15, FİNCAN15, SINCAN11, KILCAN10, MERCAN10, SİNCAN10, TERCAN9

3 Harfli Kelimeler

CAN6


CAN (Kelime Kökeni: Farsça cān)


[isim]
  • İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık
[sıfat]
  • Çok içten, sevimli, sevilen, şirin

    Alphonse Daudet ilk gençliğimin can yazarlarından biri idi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cana (veya canına) can katmak
  • cana gelecek mala gelsin
  • cana kıymak
  • can alacak nokta (veya yer)
  • can alıp can vermek
  • cana minnet saymak (veya bilmek)
  • can atmak
  • can başına sıçramak
  • can baş üstüne
  • can beslemek
  • can boğazdan gelir (veya geçer)
  • can borcunu ödemek
  • can bostanda bitmez
  • can bulmak
  • can cana, baş başa
  • can candan şirindir (veya tatlıdır)
  • can canın yoldaşıdır
  • can cümleden aziz
  • can çekişmek
  • can çekişmektense ölmek yeğdir
  • can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
  • candan geçmek
  • can dayanmamak
  • can derdinde olmak
  • can derdine düşmek
  • can gelmek
  • canı acımak
  • canı ağzına (veya boğazına) gelmek
  • canı bayılmak
  • canı burnuna (veya burnundan) gelmek
  • canı burnundan çıkmak
  • canı cana ölçmek
  • canı canına (veya içine) sığmamak
  • canı cehenneme
  • canı çekilmek
  • canı çekmek
  • canı çıkasıca
  • canı çıkmak
  • canı çıksın!
  • canı gelip gitmek
  • canı gelmek
  • canı gibi sevmek
  • canı gitmek
  • canı ile oynamak
  • canı ile uğraşmak
  • canı istemek
  • canı isterse
  • canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
  • canım
  • canım ciğerim
  • canım dese canın çıksın diyor sanmak
  • canımın içi
  • canımı sokakta bulmadım
  • canına acımamak
  • canına değmek
  • canına ezan okumak
  • canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
  • canına kastetmek
  • canına kıymak
  • canına minnet (olmak)
  • canına okumak
  • canına rahmet
  • canına susamak
  • canına tak demek (veya etmek)
  • canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
  • canına yandığım (veya yandığımın)
  • canına yetmek
  • canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
  • canından geçmek
  • canını acıtmak
  • canını almak
  • canını bağışlamak
  • canını burnundan getirmek
  • canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
  • canını çıkarmak
  • canını dar atmak
  • canını dişine almak (veya takmak)
  • canının derdine düşmek
  • canının içine sokacağı gelmek
  • canını sıkmak
  • canını sokakta bulmamak
  • canını vermek
  • canını yakmak
  • canın isterse
  • canı sağ olsun!
  • canı sıkılmak
  • canı yanan eşek, attan yüğrük olur
  • canı yanmak
  • canı yerine gelmek
  • canı yok mu?
  • can kalmamak
  • can kaygısına düşmek
  • canlar!
  • can olmak
  • can sıkmak
  • can vermek
  • can yakmak

Birleşik Kelimeler: can acısı, can alıcı, can arkadaşı, can bunaltısı, canciğer, can çabası, can damarı, can direği, can dostu, can düşmanı, can eriği, canevi, can feda, canfes, can havliyle, can korkusu, cankulağı, can kurban, cankurtaran, can kuşu, can noktası, can pahasına, can pazarı, can sağlığı, can sıkıntısı, can simidi, cansiparane, can sohbeti, can suyu, can tahtası, can yeleği, can yoldaşı, cana yakın, canı burnunda, canı cebinde, canıgönülden, canı pek, canı sıkkın, canı tatlı, canı tez, canıyürekten, canına düşkün, canla başla, babacan


TERCAN


[isim]
  • Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

KILCAN


[isim] [halk ağzında]
  • At kuyruğu kılından yapılmış kuş tuzağı

MERCAN (Kelime Kökeni: Arapça mercān)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan, mercan balığı (Corallium rubrum)
[sıfat]
  • Bu maddeden yapılmış

    Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı. - Necati Cumalı

[hayvan bilimi]
  • İzmaritgillerden, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de bulunan, açık kırmızı renkte, eti beğenilen bir balık, mercan balığı (Pagrus pagrus)

Birleşik Kelimeler: mercan adası, mercanağacı, mercan balığı, mercaniğnesi, mercanköşk, mercan otu, mercan resifi, mercan teknesi, mercan terliği, mercan tespih, mercan yeşili, mercan yılanı


SİNCAN


[isim]
  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

SINCAN


[isim] [bitki bilimi]
  • Sakızlı bir tür dikenli çalı (Astragalus)

SATLICAN (Kelime Kökeni: Arapça ẕāt + cenb)


[isim] [halk ağzında]
  • Zatülcenp

    Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim. - Sait Faik Abasıyanık


SOLUCAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yuvarlak veya yassı, uzun kurtlara verilen genel ad

Ata Sözleri ve Deyimler

  • solucan gibi

Birleşik Kelimeler: solucan düşürücü, solucan otu, bağırsak solucanı, yer solucanı, iplik solucanlar, ipsi solucanlar, yassı solucanlar, yuvarlak solucanlar


ERZİNCAN


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BABACAN (Kelime Kökeni: Türkçe baba + Farsça cān)


[sıfat] [mecaz]
  • Olgun, hoşgörülü, iyi kalpli, güvenilir (erkek)

    Bu durumda ortada Doktor Hayrullah gibisinden babacan bir koruyucunun bulunması yeterliydi. - Adalet Ağaoğlu


HELECAN (Kelime Kökeni: Arapça ḫalecān)


[isim] [eskimiş]
  • Kalp çarpıntısı, çırpıntı

    Ben de boyuna helecan geçirerek konuşmalarına dikkat ediyorum. - Etem İzzet Benice


AFACAN


[sıfat]
  • Zeki ve yaramaz (çocuk)

    Güneş ise afacan bir çocuk gibi bulutlarla saklambaç oynuyor, bir kaybolup bir gözüküyordu. - Ayşe Kulin


FİNCAN


[isim]
  • Çay, kahve vb. sıcak şeyler içmekte kullanılan, genellikle kulplu, porselen veya camdan yapılmış küçük kap

    Bir çeşit içgüdüyle fincanı alıyor tepsiden ve hemen dudaklarına götürüyor. - Erhan Bener

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fincan gibi

Birleşik Kelimeler: fincan böreği, fincandibi, fincan fincan, fincan oyunu, kallavi fincan, çay fincanı, elektrik fincanı, kahve fincanı


PATLICAN (Kelime Kökeni: Arapça bādincān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Patlıcangillerden, kalın saplı, uzunca yapraklı otsu bitki (Solanum melongena)

Birleşik Kelimeler: patlıcan böreği, patlıcan ezmesi, patlıcan inciri, patlıcan kebabı, patlıcan kızartması, patlıcan oturtması, patlıcan salatası, top patlıcan, bostan patlıcanı, kemer patlıcanı


HEYECAN (Kelime Kökeni: Arapça heyecān)


[isim]
  • Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu

    Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor. - Mahmut Yesari

[felsefe]
  • Coşku

    Halk heyecan içinde.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • heyecana düşürmek
  • heyecana gelmek
  • heyecana getirmek
  • heyecana kapılmak
  • heyecan duymak
  • heyecan vermek