Cam ile Başlayan Kelimeler



CAM ile başlayan 33 kelime bulunuyor. Başında CAM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Cam kelimesinin anlamı nedir? Cam ile biten kelimeler. İçinde cam olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

CAMLATILMAK17

10 Harfli Kelimeler

CAMBAZHANE23, CAMEKANSIZ19, CAMLATILMA16

9 Harfli Kelimeler

CAMGÖBEĞİ32, CAMGÜZELİ22, CAMBAZLIK19, CAMLAŞMAK17, CAMADANLI16, CAMLATMAK14, CAMLANMAK14, CAMEKANLI14

8 Harfli Kelimeler

CAMCILIK17, CAMLAŞMA16, CAMLATMA13, CAMLANMA13, CAMLAMAK13

7 Harfli Kelimeler

CAMADAN13, CAMLAMA12, CAMEKAN11

6 Harfli Kelimeler

CAMGÖZ23, CAMEVİ16, CAMSIZ15, CAMBAZ15, CAMLIK11

5 Harfli Kelimeler

CAMIZ13, CAMCI13, CAMSI11, CAMLI10, CAMİT9, CAMİA9

4 Harfli Kelimeler

CAMİ8

3 Harfli Kelimeler

CAM7


CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)


[isim]
  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
[sıfat]
  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

[eskimiş]
  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı


CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)


[isim]
  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
[sıfat]
  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

[eskimiş]
  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı


CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)


[isim]
  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
[sıfat]
  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

[eskimiş]
  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı


CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)


[isim]
  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
[sıfat]
  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

[eskimiş]
  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı


CAMLI


[sıfat]
  • Cam takılmış, cam geçirilmiş, camı olan

    Evin bütün pencereleri çift kanatlı, her kanat, kare biçimli üçer camlıydı. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: camlı köşk, çift camlı


CAMEKÂN (Kelime Kökeni: Farsça cāmekān)


[isim]
  • Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin

    Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik. - Yahya Kemal Beyatlı

[argo]
  • Gözlük

    Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok. - Halit Fahri Ozansoy


CAMLIK


[isim]
  • Camlı çerçeve ile bölünmüş yer

CAMSI


[sıfat]
  • Cam gibi saydam olan, cama benzeyen
[isim] [coğrafya]
  • Yerin içinden yüze çıkan erimiş sıcak maddelerin, soğuma sırasında billurlaşmayıp biçimsiz olarak katılaşmış durumu

CAMLAMA


[isim]
  • Camlamak işi

CAMLATMA


[isim]
  • Camlatmak işi

CAMLANMA


[isim]
  • Camlanmak işi

CAMLAMAK


[-i]
  • Cam geçirmek, cam takmak

CAMADAN (Kelime Kökeni: Farsça cāmedān)


[isim] [eskimiş]
  • Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek

    Sırtlarına da çuhadan, dar mı dar bir camadan geçirirler. - Salâh Birsel

[denizcilik]
  • Dört köşe yelkenleri boğarak yüzeylerini küçültme işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • camadanı fora etmek
  • camadan vurmak


CAMIZ (Kelime Kökeni: Arapça cāmūs)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Manda (I)

CAMCI


[isim]
  • Cam ticaretini veya cam takmayı meslek edinmiş kimse
[argo]
  • Evin içini pencereden gözetleyen kimse

Birleşik Kelimeler: camcı elması, camcı macunu