BUDATMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BUDATMAK harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli BUDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DUBA9, DUMA8, ABUK7, ADAM7, BUAT7, DUKA7, DAMA7, TUBA7, TABU7, ABAT6, AMUT6, ADAK6, DATA6, KABA6, KUMA6, KAMU6, MUTA6, TAMU6, TABA6, UTMA6, ATMA5, AKUT5, AKMA5, KAMA5, TAAM5, ATAK4, TAKA4


ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


TAKA


[isim] [denizcilik]
  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

ATMA


[isim]
  • Atmak işi

    Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: cirit atma, çekiç atma, disk atma, gülle atma


AKUT (Kelime Kökeni: Almanca akut)


[sıfat] [tıp]
  • İveğen

AKMA


[isim]
  • Akmak işi
[halk ağzında]
  • Reçine, çam sakızı, akındırık

Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı


KAMA


[isim]
  • Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak

    Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. - Sait Faik Abasıyanık

[madencilik]
  • Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
[askerlik]
  • Topun gerisini kapayan kapak

    Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum. - Aka Gündüz

[halk ağzında]
  • Oyunda kazanılan her parti
[halk ağzında]
  • Oyunda sayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kama basmak


TAAM (Kelime Kökeni: Arapça ṭaʿām)


[isim] [eskimiş]
  • Yemek, yiyecek

    Yemekte salçalı bir taam vardı. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taam etmek

Birleşik Kelimeler: cennet taamı


ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bayındır

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abat etmek (veya eylemek)
  • abat olmak


AMUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿamūd)


[isim]
  • Dik durma
[matematik]
  • Dikme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amuda kalkmak

Birleşik Kelimeler: amudufıkari


ADAK


[isim]
  • Adanılan şey, nezir

    Hanım, bu aldığınız şeylerin adağını unuttunuz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • adak adamak


DATA (Kelime Kökeni: Fransızca data)


[isim]
  • Veri
[ekonomi]
  • Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri

KABA


[sıfat]
  • Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı

    Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı. - Ömer Seyfettin

[isim]
  • Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
[mecaz]
  • Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü

    Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabasını almak

Birleşik Kelimeler: kababurun, kaba but, kabadayı, kaba düzen, kaba et, kaba kâğıt, kabakulak, kaba kurgu, kaba kuşluk, kaba kuvvet, kaba saba, kaba sakal, kaba sıva, kaba sofu, kaba su, kabaşiş, kabataslak, kaba tekne, kaba yapı, kaba yel


KUMA


[isim]
  • Aynı erkekle evli olan kadınların birbirine göre adı, ortak

    Orada kimseyi kıskanmamışken bu sonuncu kumasını büyük mesele yaptı. - Refik Erduran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuma olmak


KAMU


[isim]
  • Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
[sıfat] [eskimiş]
  • Hep, bütün

    Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: kamu davası, kamu denetçisi, kamu diplomasisi, kamu düzeni, kamu eczacısı, kamu görevlisi, kamu güvenliği, kamu hizmeti, kamu hukuku, kamu idaresi, kamu kesimi, kamu kurumu, kamuoyu, kamu personeli, kamu sağlığı, kamu sektörü, kamu tanrıcı, kamu yararı, kamu yönetimi


MUTA (Kelime Kökeni: Arapça muʿṭā)


[isim] [eskimiş]
  • Veri
[isim] [eskimiş]
  • Geçici kazanç

Birleşik Kelimeler: muta nikâhı