Bu ile Başlayan 5 Harfli Kelimeler



BU harfleri ile başlayan 5 harfli 39 kelime bulunuyor. Başında BU olan 5 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "bu ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Bu olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BUĞUZ19, BUĞUR16, BUZCU15, BUĞRA15, BUGÜN14, BURGU13, BULGU13, BUHUR13, BUZLU12, BUŞON12, BURCU12, BUZUL12, BULUŞ12, BUHAR12, BUÇUK12, BUZLA11, BUYUR11, BUYOT11, BUYMA11, BUNCA11, BUDUN11, BUCAK11, BUDAK10, BUTON9, BUTLU9, BURUN9, BURUK9, BURSA9, BURMA9, BUNMA9, BUNLU9, BULUT9, BULMA9, BUTİK8, BURAK8, BUNAK8, BULAK8, BUKLE8, BUKET8


BUTİK (Kelime Kökeni: Fransızca boutique)


[isim]
  • Giyim ve süs eşyası satılan dükkân

Birleşik Kelimeler: butik otel


BURAK


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti

BUNAK


[sıfat]
  • Bunamış olan, matuh

    İhtiyar bunak, hâline bakmıyor da neler söylüyor. - Memduh Şevket Esendal


BULAK


[isim] [halk ağzında]
  • Kaynak, pınar

BUKLE (Kelime Kökeni: Fransızca boucle)


[isim]
  • Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç

    Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı. - Haldun Taner


BUKET (Kelime Kökeni: Fransızca bouquete)


[isim]
  • Çiçek demeti

    Beyaz zambaklar etrafına sıralanmış nadir yapraklarla buket fevkalade zarifti. - Kemal Bilbaşar


BUTON (Kelime Kökeni: Fransızca bouton)


[isim]
  • Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme

    Gözlerimle aradım, zil butonuna benzer bir şey de göremedim. - Aka Gündüz


BUTLU


[sıfat]
  • Budu olan

Birleşik Kelimeler: etli butlu


BURUN


[isim] [anatomi]
  • Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
[mecaz]
  • Kibir, büyüklenme

    Burnundan yanına varılmıyor.

[coğrafya]
  • Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burnu bile kanamamak
  • burnu büyümek
  • burnu çenesine değmek
  • burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
  • burnu Kafdağı'nda (olmak)
  • burnu kırılmak
  • burnuna girmek
  • burnuna karıncalar dolmak
  • burnuna koymak
  • burnundan (fitil fitil) gelmek
  • burnundan ayrılmamak
  • burnundan düşen bin parça olmak
  • burnundan gelmek
  • burnundan getirmek
  • burnundan kıl aldırmamak
  • burnundan solumak
  • burnundan yakalamak
  • burnunda tütmek
  • burnunu çekmek
  • burnunu kırmak
  • burnunun dibine sokulmak
  • burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
  • burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
  • burnunun ucunu görmemek
  • burnunun yeli harman savurmak
  • burnunun yeli kırılmak
  • burnunu sıksan canı çıkacak
  • burnunu sokmak
  • burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
  • burnu sızlamak
  • burnu yere düşse almaz
  • burun bükmek
  • burun kıvırmak
  • burun şişirmek
  • burun yapmak

Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda


BURUK


[sıfat]
  • Burulmuş olan
[isim]
  • Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
[mecaz]
  • Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)

    Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: buruk buruk


BURSA


[isim]
  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BURMA


[isim]
  • Burmak işi

    Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[sıfat]
  • Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış

    Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Musluk
[halk ağzında]
  • Eğrilmek için bükülmüş yün
[halk ağzında]
  • Yaşken burularak kurutulan ot

    Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]
  • Kuru incir

Birleşik Kelimeler: sarığıburma


BUNMA


[isim]
  • Bunmak durumu

BUNLU


[sıfat]
  • Sıkıntılı

    Erkenden yattığı biraz bunlu, gamlı gecelerde geniş kanepelerin üstünde uykusunu çekiyordu. - Memduh Şevket Esendal


BULUT


[isim]
  • Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın

    Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı - Ahmet Hamdi Tanpınar

[mecaz]
  • Keder, endişe

    Gazi'nin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bulut gibi
  • bulut olmak
  • buluttan nem kapmak

Birleşik Kelimeler: karabulut, kara bulut, katman bulut, kızgın bulut, küme bulut, saçak bulut, sedefsi bulut, yığın bulut, toz bulutu, yağmur bulutu