BAHTİYAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BAHTİYAR harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli BAHTİYAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bahtiyar ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Bahtiyar olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAHAİ11, BAHRİ11, BAHİR11, BAHAR11, HAYTA11, HATAY11, HAYAT11, HARBİ11, İHBAR11, BAYAT9, HARTA9, İHATA9, İHTAR9, RAHAT9, TARİH9, TABYA9, TAHRA9, ARİYA7, ARABİ7, BARİT7, BATAR7, RABAT7, TABİR7, ATARİ5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ARİYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)


[isim] [denizcilik]
  • Sancağı, yelkeni veya sereni direkten aşağı alma

ARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabī)


[isim]
  • Arapça
[sıfat]
  • Araplarla ilgili, Araplara özgü olan

Birleşik Kelimeler: zamkıarabi


BARİT (Kelime Kökeni: Fransızca baryte)


[isim] [kimya]
  • Renksiz veya beyaz, sarı, gri renklerde olabilen, sondaz, dolgu vb. alanlarda kullanılan bir mineral, baritin, baryum sülfat Ba(OH)2

BATAR


[isim] [halk ağzında]
  • Zatürre

TABİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿbīr)


[isim]
  • Rüya yorma, yorumlama
[eskimiş]
  • Deyiş, anlatım, ifade

    Bugünlük temsil sözünü kullanırken onu alışılmış bir tabir olarak alıyoruz. - Ahmet Kutsi Tecer

[eskimiş]
  • Deyim

    Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabir etmek
  • tabiri (veya tabir) caizse

Birleşik Kelimeler: tabirname


BAYAT


[sıfat]
  • Taze olmayan

    Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş

    Bayat haber. Bayat espri.

[isim] [tarih]
  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
[isim]
  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

HARTA


[isim]
  • `Sırasız, saygısız davranışlarda bulunmak` anlamındaki hartası hurtası olmamak deyiminde geçen bir söz

İHATA (Kelime Kökeni: Arapça iḥāṭa)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Kuşatma
[mecaz]
  • Kavrayış, anlayış

    Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihata etmek


İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)


[isim]
  • Uyarma, dikkat çekme, uyarı

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihtarda bulunmak
  • ihtar etmek

Birleşik Kelimeler: ihtarname


RAHAT (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat)


[isim]
  • İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur
[sıfat]
  • Üzüntü, sıkıntı ve tedirginliği olmayan

    Ben o kadar rahatım, öyle okşayıcı, huzur ve mutluluk verici tatlı rüzgâr karşısındayım ki... - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Sıkıntı veya yorgunluk, tedirginlik vermeyen

    Ben sana güzel ve rahat bir oda hazırlattım. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Aldırmaz, gamsız

    Rahat adam.

[zarf]
  • Kolay bir biçimde, kolaylıkla

    İstersen beraber gidelim. Haydi al torbanı. Bir saatte rahat varırız. - Memduh Şevket Esendal

[ünlem]
  • `Hazır ol` durumunda bulunanlara, oldukları yerde serbest bir durum almaları için verilen komut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rahata ermek
  • rahata kavuşmak
  • rahat batmak
  • rahat bırakmak
  • rahat bırakmamak (veya vermemek)
  • rahat durmak
  • rahat etmek
  • rahatı kaçmak
  • rahatına bakmak
  • rahat kıçına batmak
  • rahat olmak
  • rahat yüzü görmemek

Birleşik Kelimeler: rahat döşeği, rahat duruş, rahat rahat


TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)


[isim]
  • Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarih atmak (veya koymak)
  • tarih düşürmek
  • tarihe geçmek
  • tarihe karışmak

Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde


TABYA (Kelime Kökeni: Arapça taʿbiye)


[isim] [askerlik]
  • Bir bölgeyi savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen yapı

Birleşik Kelimeler: yıldız tabya


TAHRA (Kelime Kökeni: Farsça dehre)


[isim] [halk ağzında]
  • Bir tür eğri budama bıçağı

BAHAİ (Kelime Kökeni: Farsça bahā + Arapça -ī)


[isim]
  • Bahailik yanlısı kimse