AYDINLANABİLME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



AYDINLANABİLME harflerini içeren 4 harfli 132 kelime bulunuyor. 4 harfli AYDINLANABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aydınlanabilme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Aydınlanabilme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DAYI9, ADIM8, ADAY8, BİYE8, BADİ8, BADE8, BİDE8, BAYİ8, DİYE8, DİYA8, DİBA8, DEYİ8, DAYE8, DEBİ8, İBDA8, YABA8, YEDİ8, AYIN7, AYLI7, AYMA7, AYNI7, ADLI7, ADIL7, ADAM7, ADEM7, ALDI7, DAMA7, DAİM7, EDİM7, EMAY7, İDAM7, MİDE7, MAYİ7, MAYA7, YALI7, YAMA7, AYİN6, AYLA6, AYNA6, AYNİ6, AYAN6, AYAL6, ADİL6, ADLİ6, ABLA6, ABLİ6, ALIM6, ALAY6, BANİ6, BANA6, BALE6, BALA6, BİNA6, BİLE6, BELİ6, BELA6, DİNE6, DANE6, DANA6, DENİ6, DELİ6, EDNA6, İADE6, İDEA6, İBNE6, NİDA6, NİYE6, NEBİ6, YENİ6, YİNE6, YANİ6, ANAM5, ANMA5, ALEM5, ALIN5, ALİM5, ALLI5, ALMA5, AMAL5, AMAN5, AMEL5, AMİL5, AMİN5, ENAM5, EMİN5, EMAN5, ELİM5, ELMA5, İNME5, İNAM5, İMLA5, İMAN5, İMAL5, İLME5, İLAM5, LİME5, LİMA5, LAMA5, LAME5, MİNE5, MANİ5, MANA5, MALİ5, MALA5, MAİN5, MAİL5, MENİ5, MEAL5, MALE5, NEMA5, NAME5, ANAL4, ANNE4, ALİL4, ALAN4, AİLE4, ENLİ4, ELAN4, ELLİ4, İNAN4, İNAL4, İANE4, İLLE4, İLLA4, İLAN4, LAİN4, LALA4, LALE4, NİNE4, NAİL4, NALE4, NANE4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ANNE


[isim]
  • Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anne olmak

Birleşik Kelimeler: anneanne, babaanne, büyükanne, cicianne, hanımanne, sütanne, üvey anne


ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hastalıklı, sakat

    Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek


ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İNAN


[isim]
  • İnanmak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inan olsun


İNAL


[isim]
  • Kendisine inanılan kimse

İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal


İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


İLLA (Kelime Kökeni: Arapça illā)


[zarf]
  • Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki

    İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor. - Haldun Taner


İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)


[isim]
  • Duyuru

    Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilan etmek
  • ilan vermek

Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı


LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Lanetlenmiş, melun

Birleşik Kelimeler: şeytanılain