Ya ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler
YA harfleri ile başlayan 4 harfli 18 kelime bulunuyor. Başında YA olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "ya ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Ya olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
YAĞI14,
YAKA
-
Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü
Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası
-
Kıyı, kenar, taraf
Sokağın karşı yakasına geçtiler. - Memduh Şevket Esendal
- Eğik yerey
- Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha
- Semt
- Sahil
- Yelkenlerin kenar ve köşeleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaka bir tarafta, paça bir tarafta
- yakadan atmak
- yakadan geçirmek
- yaka ısırmak
- yakası açılmadık
- yakasına (veya yakasından) asılmak (veya yapışmak)
- yakasına çökmek
- yakasına sarılmak
- yakasını bırakmamak
- yakasını kaptırmak
- yaka silkmek
- yakayı (veya yakasını) kurtarmak (veya sıyırmak)
- yakayı ele vermek
Birleşik Kelimeler: yaka kartı, yaka paça, balıkçı yaka, bisiklet yaka, degaje yaka, haydari yaka, karayaka, kayık yaka, sosis yaka, şapşal yaka, V yaka
YANİ (Kelime Kökeni: Arapça yaʿnī)
-
`Demek oluyor ki` anlamlarında bir söz
Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor. - Tarık Buğra
-
`Sözün kısası, doğrusu` anlamlarında bir söz
Tesadüf ama bu kadar olur yani. - Haldun Taner
YARA
-
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet
-
Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
Geminin omurgasındaki yara.
- Vücutta işlemekte olan çıban
-
Dert, üzüntü, acı
Bu yarayı deşmeyin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yara açmak
- yara almak
- yara işlemek
- yara kapanmak
- yarasını deşmek
- yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- yaraya merhem olmak
- yaraya tuz biber ekmek
- yarayı tazelemek
Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası
YAKI
-
Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça
Hardal yakısı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yakı açmak
- yakı yakmak (veya vurmak)
Birleşik Kelimeler: yakı ağacı, yakı otu, hardal yakısı, nasır yakısı, pehlivan yakısı
YALI (Kelime Kökeni: Rumca)
- Sahil
-
Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev
Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yalı kazığı gibi
Birleşik Kelimeler: yalı ağası, yalı boyu, yalı bülbülü, yalıçapkını, yalı uşağı, yalı yar
YAMA
- Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
-
Bu iş için kullanılan parça
Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara. - Aka Gündüz
- Deride geniş leke
Ata Sözleri ve Deyimler
- yama gibi durmak
- yama küçük, delik büyük
- yama vurmak
Birleşik Kelimeler: gizli yama, kırkyama
YARI
- Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
-
Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan
Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor. - Attila İlhan
-
Devre arası
Birinci yarıda dört gol attık.
- Gereğinden az, tam olmayarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- yarıda kalmak
- yarı yolda bırakmak
Birleşik Kelimeler: yarı açık cezaevi, yarı ağır sıklet, yarı alan, yarı asalak, yarı başkalaşma, yarı başkanlık, yarı bel, yarı belgesel, yarı buçuk, yarıçap, yarı final, yarı finalist, yarı gece, yarı geçirgen, yarı göçebe, yarı gölge, yarı hücre, yarı iletken, yarı karanlık, yarı kurak, yarı kübik, yarı küre, yarı mamul, yarı orta sıklet, yarı otomatik, yarı resmî, yarı saha, yarı sanayileşme, yarı saydam, yarı son, yarı yarıya, yarıyıl, ikinci yarı, ilk yarı, iri yarı, ana yarısı, baba yarısı, gece yarısı
YASA
-
Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
Doğa yasaları.
-
Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun
Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur
-
Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
Yer çekimi yasası. Mendel yasaları.
-
Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü
Ahlak yasası.
-
Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
Düşünme yasaları.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)
Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları
YATI
-
Gidilen yerde geceyi geçirme
Yatıya bekleriz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yatıya kalmak
Birleşik Kelimeler: gece yatısı
YABA
- Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı
YAYA
-
Yürüyerek giden kimse
Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş kimse
Spor işlerinde yayayımdır. Hele futbol gibi sporlarla uğraşmadım. - Nazım Hikmet
- Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri
-
Yayan
Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- yaya bırakmak
- yaya kaldın tatar ağası
- yaya kalmak
Birleşik Kelimeler: yaya çivisi, yaya geçidi, yaya kaldırımı, yaya köprüsü, yaya yolu
YAŞA
-
Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole, oley
Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa! - Tevfik Fikret
YAZI
-
Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi
Türklerde yazının kullanılması eskidir.
-
Alfabe
Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı
-
Harfleri yazma biçimi
İnci gibi bir yazı. Okunaklı yazı.
-
Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü
İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık. - Orhan Seyfi Orhon
-
Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale
İlk yazı denemelerim için gazete bulmaya çalışıyorum. - Falih Rıfkı Atay
- Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü
- Yazgı
Ata Sözleri ve Deyimler
- yazının cahili olmak
- yazıya dökmek
- yazıya geçirmek
- yazıya gelmemek
- yazıyı çıkarmak (veya sökmek)
Birleşik Kelimeler: yazı bilgisi, yazı bilimi, yazı çevirimi, yazı dili, yazıhane, yazı hayatı, yazı işleri, yazı kadrosu, yazı kâğıdı, yazı karakteri, yazı kurulu, yazı makinesi, yazı masası, yazı tahtası, yazı takımı, yazı tura, ak yazı, alt yazı, bacaklı yazı, basmayazı, başyazı, celi yazı, çeviri yazı, düzyazı, eğik yazı, eski yazı, güzel yazı sanatı, kara yazı, kavram yazı, resim yazı, runik yazı, saklı yazı, telyazı, yalama yazı, yatık yazı, yeni yazı, alın yazısı, çivi yazısı, duvar yazısı, el yazısı, fikir yazısı, gezi yazısı, güven yazısı, ithaf yazısı, köşe yazısı, tanıtma yazısı, telyazısı, yüz yazısı
- Düz yer, ova, kır
Birleşik Kelimeler: yazı yaban
YAHU (Kelime Kökeni: Arapça yā + hū)
-
`Hey, bana bak, baksana` anlamlarında bir seslenme sözü
Yahu! Hâlâ işin bitmedi mi? - Halide Edip Adıvar
-
Üzerine dikkati çekmek için söylenen söze katılan bir kelime
İnsan bayağı üzülüyor yahu! - Sait Faik Abasıyanık
-
Cümlede rica anlamını pekiştirmek için kullanılan bir söz
Yapmayın yahu!
YAPI
- Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
- Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon
-
Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme
Kırıkkale yapısı bir tabanca.
-
Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
Yapısı sağlam, güzel bir erkekti. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür
Dil yapısı. Cümle yapısı.
- Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni
- Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün
- Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür
Birleşik Kelimeler: yapı adası, yapı bilgisi, yapı bilimi, yapı elemanı, yapı kooperatifi, yapı malzemesi, yapı taşı, yapı yeri, altyapı, ana yapı, düzlek yapı, eş yapı, kaba yapı, öz yapı, sosyal yapı, toplumsal yapı, üstyapı, Allah yapısı, fizik yapısı, kul yapısı, soy yapısı, toplum yapısı