Ya ile Biten 4 Harfli Kelimeler



YA ile biten 4 harfli 23 kelime bulunuyor. Sonu YA olan 4 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ya ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ya olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FOYA13, YA12, VEYA12, YA12, HAYA10, İHYA10, BOYA9, YA9, YA9, YA8, YA8, SOYA8, YAYA8, ASYA7, KIYA7, MAYA7, ORYA7, YA7, SAYA7, ARYA6, KAYA6, YA6, TAYA6


ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)


[isim] [müzik]
  • Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

KAYA


[isim]
  • Büyük ve sert taş kütlesi

    Yolun kenarındaki kayanın üstüne küfesini koydu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaya gibi
  • kaya uçmazsa dere dolmaz

Birleşik Kelimeler: kaya balığı, kayabaşı, kaya güvercini, kaya hanisi, kaya horozu, kaya keleri, kaya lifi, kaya örümceği, kaya sansarı, kaya sarımsağı, kaya suyu, kaya tuzu, azmankaya, cam kaya, kesme kaya, kör kaya, mantar kaya, sapkın kaya, akınkayası, kömürkayası, kumkayası, sazkayası, tatlısu kayası


RİYA (Kelime Kökeni: Arapça riyā)


[isim]
  • İkiyüzlülük

TAYA (Kelime Kökeni: Farsça dāye)


[isim] [eskimiş]
  • Dadı

ASYA


[isim]
  • Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri

Birleşik Kelimeler: Asya koyunu


KIYA


[isim]
  • Adam öldürme suçu, cinayet

MAYA (Kelime Kökeni: Farsça māye)


[isim] [kimya]
  • Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment

    Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası.

[kimya]
  • İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları
[mecaz]
  • Yaradılış, öz nitelik

    Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi. - Attila İlhan

[argo]
  • Arsız, utanmaz kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maya çalmak
  • mayasında olmak

Birleşik Kelimeler: maya ağacı, mayabozan, mayası bozuk, ekşi maya, bira mayası, ekmek mayası

[isim] [halk ağzında] [hayvan bilimi]
  • Damızlık dişi hayvan
[isim]
  • Uzun havalardan bir tür halk türküsü

ORYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Karo

SİYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme

Birleşik Kelimeler: siya siya


SAYA


[isim]
  • Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
[halk ağzında]
  • Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören
[halk ağzında]
  • Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer
[halk ağzında]
  • Kadın giysisi
[halk ağzında]
  • İş önlüğü

    Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saya gezmek


DİYA (Kelime Kökeni: Fransızca diapositive sözünün kısaltılmış biçimi)


[isim]
  • Slayt

RÜYA (Kelime Kökeni: Arapça ruʾyā)


[isim]
  • Düş

    Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım - Orhan Veli Kanık

[mecaz]
  • Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal

    Bu saadetin bir ay, bir buçuk ay sonra yeniden bir rüya olacağını bile aklına getirmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rüya gibi
  • rüyası çıkmak
  • rüyasına (veya rüyalarına) girmek
  • rüyasında bile görememek
  • rüyasında görse hayra yormamak


SOYA (Kelime Kökeni: Fransızca soja)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)

    Soya yağı. Soya unu.

Birleşik Kelimeler: soya eti, soya fasulyesi, soya filizi, soya loru, soya sütü, soya unu, soya yağı


YAYA


[isim]
  • Yürüyerek giden kimse

    Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi

[tarih]
  • Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri
[zarf]
  • Yayan

    Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaya bırakmak
  • yaya kaldın tatar ağası
  • yaya kalmak

Birleşik Kelimeler: yaya çivisi, yaya geçidi, yaya kaldırımı, yaya köprüsü, yaya yolu


BOYA


[isim]
  • Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde

    Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Aldatıcı görünüş
[halk ağzında]
  • Yazmak için kullanılan mürekkep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boya kullanmak
  • boyası atmak
  • boya tutmak
  • boya vurmak (veya çekmek veya sürmek)

Birleşik Kelimeler: boya fırçası, boya filmi, boyahane, boya kalemi, boya kutusu, boya tabakası, boya tabancası, çimento boya, fırın boya, çürük boya, ezme boya, hamur boya, kara boya, kızılboya, kuru boya, metalik boya, pastel boya, sulu boya, toprak boya, toz boya, yağlı boya, anilin boyalar, astar boyası, aşı boyası, çiçek boyası, dudak boyası, kökboyası, kök boyası, lük boyası, mum boyası, su boyası, şekerciboyası, tabanca boyası, turnusol boyası