Var ile Başlayan Kelimeler

VAR ile başlayan 73 kelime bulunuyor. Başında VAR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Var kelimesinin anlamı nedir? Var ile biten kelimeler. İçinde var olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

VAROLUŞÇULUK28,

VARDABANDIRA25, VARSILLAŞMAK24, VARYETECİLİK23

11 Harfli Kelimeler

VARSAYIMSAL23, VARSILLAŞMA23, VARYEMEZLİK23, VARSAYILMAK22, VARLIKLILIK20, VARAKLANMAK18

10 Harfli Kelimeler

VAROLUŞSAL22, VARIŞLILIK22, VARSAYIMLI22, VARSAYILMA21, VARDAKOSTA20, VARAKLANMA17, VARAKLAMAK17

9 Harfli Kelimeler

VAROLUŞÇU24, VARDİYACI23, VARİDATÇI21, VARLIKSIZ21, VARYASYON21, VARYETECİ20, VARDIRMAK19, VARAKPARE19, VARSAYMAK19, VARSILLIK18, VARİYETLİ17, VARAKLAMA16

8 Harfli Kelimeler

VARYEMEZ20, VARSAYIM19, VARİSSİZ19, VARSAYMA18, VARDIRMA18, VARAGELE18, VARLIKLI16,

VARILMAK16

7 Harfli Kelimeler

VARŞOVA23, VARSAĞI22, VARDACI19, VARIŞLI18, VAROLUŞ18, VARDİYA17, VARAKÇI17, VARILMA15, VARDELA15, VARİDAT15, VARİYET15, VARYETE15, VARYANT15, VARESTE14, VARAKLI14, VARİSLİ14

6 Harfli Kelimeler

VARGEL16, VARYOS16, VARİDE14, VARSIL14, VARMAK13, VARLIK13, VARAKA12

5 Harfli Kelimeler

VARGI16, VAR15, VAR15, VARDA13, VARİS12, VARTO12, VARMA12, VARAN11, VARAK11, VARİL11, VARİT11, VARTA11

3 Harfli Kelimeler

VAR9

VAR

[sıfat]

  • Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı

[isim]

[dil bilgisi]

  • Sahiplik bildiren olumlu ad cümleleri kuran bir söz

    Rahatsız etmek istemem hem de işim var. - Halide Edip Adıvar

[isim]

  • Elde bulunan her şey

    Elimizden alınan şeyler bütün varımız ve bütün varlığımızdır. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • var etmek
  • varla yok arası
  • var ol!
  • var olmak
  • varsa ... yoksa ...
  • var yok

Birleşik Kelimeler: var gücüyle, var hızıyla, var kuvvetiyle, varoluş, varsanı, varsayım, varsaymak, varyemez, var yılı, vara yoğa, varı yoğu

VARAN

[isim]

  • Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz

    Varan bir. Varan iki.

VARAK (Kelime Kökeni: Arapça varaḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yaprak
  • Yazılı kâğıt, varaka
  • Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak, altın varak, gümüş varak

Birleşik Kelimeler: varakpare, altın varak, gümüş varak

VARİL (Kelime Kökeni: Fransızca baril)

[isim]

  • Çoğunlukla sıvı maddeleri koymak için kullanılan, metalden yapılmış, silindir biçiminde, üstü kapalı kap

    Yetmişer kiloluk varilleri raylar üzerinde yuvarlayarak tıngır tıngır getiriyorlar. - Aka Gündüz

  • Bu kabın içine aldığı madde miktarı

    Petrolün varil fiyatı gün geçtikçe artıyor.

  • Petrol ölçü birimi (158,8l litre)

VARİT (Kelime Kökeni: Arapça vārid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Olabileceği akla gelen

    Bu, kitap satılmıyor iddiası varit değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • varit olmak

VARTA (Kelime Kökeni: Arapça varṭa)

[isim]

[eskimiş]

  • Tehlikeli durum

    O insanlar ki hayatın bir bakıma ne korkunç vartaları olabileceğini vaktinde anlamışlar, işlerini becerip kılıçlarını kuşanmışlar... - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vartadan atlamak
  • vartayı atlatmak

VARAKA (Kelime Kökeni: Arapça varaḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Varak

    Vazife esnasında hakaret diye zabıt varakası tutabilirdi. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: zabıt varakası

VARİS (Kelime Kökeni: Fransızca varice)

[isim]

[tıp]

  • Toplardamar genişlemesi, ordubozan

    Varis ağrıları yüzünden on dakikadan fazla ayakta duramıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: varis çorabı

[isim]

  • Kalıtçı

    Ali Bey'in evlat ve vâris edineceğini düşündüğü anlar olmuştur. - Halide Edip Adıvar

VARTO

[isim]

  • Muş iline bağlı ilçelerden biri

VARMA

[isim]

  • Varmak işi

VARMAK

[-e]

  • Erişilmek istenen yere ayak basmak, ulaşmak, vasıl olmak

    Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne? - İsmet Özel

  • Belli bir duruma veya düzeye gelmek

    Yaşı elliye vardı. O şimdi yolun yarısına varmıştı.

  • Hoş olmayan bir sona ermek

    Beni tahkir etmeye kadar varıyorsun. - Peyami Safa

  • Bir şeyi iyice anlamak veya duymak

    Tadına varmak. Sırrına varmak.

[-i]

  • Acımadan, çekinmeden yapmak

    Eli varmak. Dili varmak.

  • Kadın, evlenmek

    Gönül verdin derlerdi o delikanlıya / En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya - Ahmet Muhip Dranas

  • Bir durumdan başka duruma geçmek

    Secdeye varmak. Uykuya varmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • var (veya varın veya varsın veya varsınlar)
  • varıncaya kadar

Birleşik Kelimeler: varagele, varagele bombardımanı, varagele botu, tümevarım

VARLIK

[isim]

  • Var olma durumu, mevcudiyet

    Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. - Orhan Veli Kanık

  • Var olan her şey

    Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Para, mal, mülk, zenginlik, variyet
  • Önemli, yararlı, değerli şey

    Devlet tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar. - Anayasa

  • Ömür, hayat

    Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben - Ahmet Kutsi Tecer

  • Canlı varlıkların sayısal yoğunluğu veya dağılımı, popülasyon

[felsefe]

  • Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • varlığa darlık olmaz
  • varlık göstermek
  • varlık içinde yaşamak
  • varlıkta darlık çekmek

Birleşik Kelimeler: varlık bilimi, varlık birliği, varlık kartı, varlık nedeni, varlık sebebi, millî varlık, mal varlığı, söz varlığı, kültür varlıkları

VARDA (Kelime Kökeni: İtalyanca guarda)

[ünlem]

  • `Dikkat et, savul, destur` anlamlarında bir seslenme sözü

Birleşik Kelimeler: vardabandıra

VARESTE (Kelime Kökeni: Farsça vāreste)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kurtulmuş

    Endişeden vareste.

  • Uzak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • vareste kalmak
  • vareste tutmak (veya kılmak)

VARAKLI

[sıfat]

  • Varağı olan, varaklanmış