Un ile Biten Kelimeler
UN ile biten 135 kelime bulunuyor. Sonu UN olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Un kelimesinin anlamı nedir? Un ile başlayan kelimeler. İçinde un olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
DİVANIHÜMAYUN32,
11 Harfli Kelimeler
GAYRİMEMNUN20, GAYRİMESKUN20, KONTRASOMUN16
10 Harfli Kelimeler
DARÜLFÜNUN23, VAZIIKANUN22, KEPÇEBURUN21, İSKENDERUN14
9 Harfli Kelimeler
GÖKKUZGUN28, YÜZÜKOYUN22, GAGABURUN21, HAMDOLSUN19, KAHROLSUN16, KABABURUN15, BUKALEMUN14, KARABURUN13
8 Harfli Kelimeler
SAFDERUN18, ÇAMURCUN17, LAHMACUN17, DOKURCUN16, TOPYEKUN16, TAHASSUN15, TAVATTUN15, DURUKSUN14, TOKURCUN14, TAZAMMUN14, DESTURUN13
7 Harfli Kelimeler
FİRAVUN20, UPUYGUN20, FLURCUN18, HÜMAYUN17, AĞLASUN16, HAZIRUN16, EFLATUN14,
6 Harfli Kelimeler
GÖKSUN18, VURGUN18, BOZGUN17, MEVZUN17, DOYGUN16, DUYGUN16, UPUZUN16, KUZGUN15, MAHZUN15, SOYGUN15, TAYFUN15, BUNGUN14, DOLGUN14, DURGUN14, KOYGUN14, METFUN14, MEFTUN14, YORGUN14, COŞKUN14, NAVLUN13
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
ÇOĞUN17, YOĞUN16, ÇAVUN15, FÜSUN15, UĞRUN14, AFSUN13, EFSUN13, UYGUN13, DÜYUN12, KAVUN12, BOYUN11, BUDUN11, ONGUN11, OLGUN11, ZEBUN11, CÜNUN11,
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
UZUN9, UÇUN9, ACUN8, OYUN8, ODUN8, MAUN6, ORUN6, TAUN5
3 Harfli Kelimeler
HUN8, BUN6, DUN6, RUN4, TUN4
2 Harfli Kelimeler
UN3
UN
- Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- un ufak etmek
- un ufak olmak
- ununu elemek, eleğini asmak
Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu
RUN (Kelime Kökeni: Fransızca run)
- III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri
- Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri
TUN (Kelime Kökeni: Farsça tūn)
- Gizli yer, köşe bucak
Ata Sözleri ve Deyimler
- tundan tuna atmak
Birleşik Kelimeler: tun tun
TAUN (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿūn)
- Veba
MAUN (Kelime Kökeni: (Amerika yerlilerinin dillerinden))
- Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
- Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi
-
Bu keresteden yapılan
Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu
ORUN
- Özel yer
- Makam, mansıp, mesnet, mevki
BUN
-
Sıkıntı
Soluğunu kesen acı, göğsünü sıkıştıran bun sancılarına benzemiyordu. - Attila İlhan
DUN (Kelime Kökeni: Arapça dūn)
- Alçak, aşağı, aşağılık
ACUN
- Dünya
OYUN
- Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
- Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
-
Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
Zeybek oyunu.
- Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
-
Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları.
-
Şaşkınlık uyandırıcı hüner
Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu.
-
Kumar
Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. - Peyami Safa
- Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
- Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
-
Hile, düzen, desise, entrika
Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- oyuna çıkmak
- oyuna gelmek
- oyuna getirmek
- oyuna kurban gitmek
- oyun almak
- oyun bağlamak
- oyun bozmak
- oyun çıkarmak
- oyun dışı kalmak
- oyun etmek
- oyun kurmak
- oyun oynamak
- oyunu almak
- oyunun kurallarını bilmek
- oyun vermek
- oyun yapmak
Birleşik Kelimeler: oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları
ODUN
-
Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç
Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu. - Tarık Buğra
- Anlayışsız ve kaba (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- odun gibi
Birleşik Kelimeler: odun bilimi, odun kömürü, odun özü, odun sobası, dış odun, iç odun, olgun odun, öz odun, göbek odunu, meşe odunu
HUN (Kelime Kökeni: Farsça ḫūn)
-
Kan
Artık şimdi öyle düşkün bir babayım ki / Yüreğim hun, sayhalarım boğuk boğuktur - Enis Behiç Koryürek
UZUN
- İki ucu arasında fazla uzaklık olan, maksi, kısa karşıtı
-
Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren
Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece - Âşık Veysel
-
Ayrıntılı
Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan
-
Ayrıntılı olarak, derinlemesine
Uzun düşündüğünü unuttuğu ve düşüncelerinin yönünü kaybettiği bir anda yemeğe çağırdılar. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- uzun etmek
- uzun kulaktan haber almak
- uzun lafın (veya sözün) kısası
- uzun oturmak
Birleşik Kelimeler: uzun araç, uzun atlama, uzun bacaklılar, uzun boylu, uzunçalar, uzun çizgi, uzun dalga, uzun diş, uzuneşek, uzun etek, uzun far, uzun hava, uzun hayvan, uzun hece, uzun hikâye, uzun kafalı, uzun kulaklı, uzunkuyruk, uzun levrek, uzun ömürlü, uzun öykü, uzun sesli, uzun uzadıya, uzun uzun, uzun ünlü, uzun vadeli, uzun vokal, uzun yol sürücüsü, uzun yol şoförü, dili uzun, eli uzun, kolu uzun
UÇUN
- Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenarı
ENDERUN (Kelime Kökeni: Farsça enderūn)
- Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
- Büyük sarayların iç bölümü
- Devlet görevlilerini yetiştiren okul