Top ile Başlayan Kelimeler

TOP ile başlayan 107 kelime bulunuyor. Başında TOP olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Top kelimesinin anlamı nedir? Top ile biten kelimeler. İçinde top olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

TOPLUMSALLAŞMAK27, TOPLUMLAŞTIRMAK27, TOPRAKLANDIRMAK24

14 Harfli Kelimeler

TOPLUMSALLAŞMA26, TOPLUMLAŞTIRMA26, TOPAKLAŞTIRMAK24, TOPRAKLANDIRMA23

13 Harfli Kelimeler

TOPAKLAŞTIRMA23

12 Harfli Kelimeler

TOPARLAĞIMSI28, TOPLUMLAŞMAK23, TOPRAKLAŞMAK21

11 Harfli Kelimeler

TOPLUMCULUK23, TOPLUMLAŞMA22, TOPTANCILIK21, TOPAKLAŞMAK20, TOPRAKLAŞMA20, TOPRAKBASTI20, TOPLARDAMAR19, TOPLANILMAK18, TOPLATILMAK18, TOPAKLANMAK17, TOPARLANMAK17, TOPRAKLAMAK17

10 Harfli Kelimeler

TOPOĞRAFYA31, TOPUKDÖVEN30, TOPOĞRAFİK29, TOPALLAYIŞ21, TOPAKLAŞMA19, TOPARLANIŞ19, TOPARLACIK19, TOPARLAKÇA18, TOPUKLAMAK17, TOPLATILMA17, TOPLANILMA17, TOPAKLAMAK16, TOPAKLANMA16, TOPRAKLAMA16, TOPARLANMA16, TOPARLAMAK16, TOPALLAMAK16, TOPRAKKALE15

9 Harfli Kelimeler

TOPOLOJİK25, TOPLUMDAŞ21, TOPRAKSIZ19, TOPRAKÇIL18, TOPLAŞMAK18, TOPLUMSAL17, TOPUKLAMA16, TOPLATMAK15, TOPLANMAK15, TOPARLAMA15, TOPALLAMA15, TOPAKLAMA15

8 Harfli Kelimeler

TOPOĞRAF27, TOPOLOJİ24, TOPLAYIŞ19, TOPLUMCU19, TOPUKSUZ19, TOPÇULUK18, TOPRAKÇI17, TOPTANCI17, TOPLAŞMA17, TOPLAŞIK17, TOPLANIŞ17, TOPYEKUN16, TOPÇEKER16, TOPLULUK15, TOPONİMİ15, TOPRAKSI15, TOPLATMA14, TOPRAKLI14, TOPLANTI14, TOPLANMA14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

TOPAÇÇI19, TOPUZLU17, TOPLUCA16, TOPHANE16, TOPUKLU14, TOPLAMA13, TOPATAN12, TOPALAK12

6 Harfli Kelimeler

TOPBAŞ16, TOPSUZ16, TOPLAÇ14, TOPLUM13, TOPLAM12, TOPRAK11, TOPTAN11

5 Harfli Kelimeler

TOPUZ14, TOPÇU14, TOP13, TOPAZ13, TOPUT11, TOPUR11, TOPUK11, TOPLU11, TOPLA10, TOPİK10, TOPAL10, TOPAK10

4 Harfli Kelimeler

TOPU10

3 Harfli Kelimeler

TOP8

TOP

[isim]

  • Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne

    Havası boşalmış bir futbol topu... - Aka Gündüz

  • Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça

    Duvar saatinin topu. Kantarın topu.

  • Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı

    Bir top basma. İki top ipekli.

  • Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı

    Kâğıt topları.

[sıfat]

  • Yuvarlak biçimde olan, toparlak

[zarf]

  • Tamamen, bütünüyle

[argo]

  • Homoseksüel erkek

[askerlik]

  • Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah

    Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • top (veya topu) atmak
  • topa çıkmak
  • topa tutmak
  • top etmek
  • top gibi gürlemek
  • top gibi patlamak
  • top sürmek
  • topu atmak
  • topu dikmek
  • topu taca atmak (veya bırakmak)
  • top yapmak
  • top yuvarlaktır

Birleşik Kelimeler: top ağaç, topaltı, top arabası, top atımı, topbaş, top çam, topçeker, tophane, topkadife, top kandil, top mermisi, top patlıcan, top sağır, top sakal, top sürme, top tekniği, top top, top toplayıcı, top tüfek, topyekûn, top zambak, ağır top, altıntop, armut top, duran top, ölü top, tortop, tüytop, uçan top, yakan top, yakar top, yumru top, yüzer top, alan topu, ayak topu, bayram topu, bilardo topu, cila topu, dağ topu, duvar topu, el topu, güneştopu, havan topu, iftar topu, kantar topu, kartopu, kar topu, masa topu, ramazan topu, sahra topu, salkım topu, sepet topu, su topu, topu topu, yangın topu, yumruk topu

TOPLA

[isim]

  • Üç parmaklı dirgen

TOPİK (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

  • Tahin, nohut, patates ve soğanla yapılan meze

TOPAL

[sıfat]

  • Bacağındaki sakatlık sebebiyle seker gibi veya iki adımda bir, bir yana eğilerek yürüyen (insan veya hayvan)

    Bu sabah yolda bizim topal postacıya rast geldim. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Ayaklarından biri kısa olan (nesne)

    Topal masa.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • topal eşekle kervana katılmak (veya karışmak)

Birleşik Kelimeler: topal kapı, kör topal

TOPAK

  • Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak
  • Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası
  • Bu biçim verilmiş şey

    Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi. - Yaşar Kemal

  • Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı

[halk ağzında]

  • Şişe veya kadeh

TOPU

[zamir]

  • Hepsi

    Sarf edilen gayretlerin topu, halkımıza turizmin önemini, yararlarını belletmeye yönelmiş görünüyor. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: topu topu

TOPRAK

[isim]

  • Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü

    Kireçli toprak. Killi toprak.

[sıfat]

  • Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış

    İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor. - Memduh Şevket Esendal

  • Arazi, tarla

    Köylüye toprak dağıtmak.

  • Memleketli

[jeoloji]

  • Kara

    Toprağa ayak basmak.

[mecaz]

  • Ülke

    Biz bu topraklarda eskisinden daha parlak, daha kuvvetli ve yeni bir medeniyetin ilk merhalesini yaşayan insanlarız. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • toprağa bakmak
  • toprağa düşmek
  • toprağa vermek
  • toprağı bol olsun
  • toprağı çekmiş
  • toprağına ağır gelmesin
  • toprak çekmek
  • toprak doyursun gözünü
  • toprak olmak
  • toprak paklar

Birleşik Kelimeler: toprak altı, toprakbastı, toprak bilimi, toprak boya, toprak çimento, toprak hukuku, toprak kayması, toprak kölesi, toprak rengi, toprak sıçanı, çiğ toprak, eski toprak, et toprak, taş toprak, toz toprak, yağlı toprak, dümbüldek toprağı, funda toprağı, Moskof toprağı, pekmez toprağı, saksı toprağı, vakıf toprağı

TOPTAN

[sıfat]

[ticaret]

  • Büyük ölçüde, çok miktarda yapılan (alışveriş), perakende karşıtı
  • Toplu bir biçimde olan, global

    Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim! - Ahmet Kabaklı

[zarf]

  • Toplu bir biçimde

    Mahalle halkının şehirden toptan aldıklarını taşıyan ... pazar kayıkları gider gelirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

TOPUT

[isim]

[kimya]

  • Çökelti

TOPUR

[isim]

[halk ağzında]

  • Kestanenin dikenli olan dış kabuğu
  • Fındığın dışındaki yeşil kabuk

TOPUK

[isim]

[anatomi]

  • Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü

    Topuklarına kadar uzun saçları vardı. - Memduh Şevket Esendal

  • Ökçe

    Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu. - Çetin Altan

[madencilik]

  • Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • topuk çalmak
  • topuk kapmak
  • topuk vurmak

Birleşik Kelimeler: topuk demiri, topukdöven, topuk kemiği, kuyu topuğu

TOPLU

[sıfat]

  • Topu olan

    Toplu tabanca.

  • Hepsi bir arada bulunan, toplanmış

    Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır. - Necati Cumalı

  • Bir arada, bütün, kombine
  • Düzenlenmiş, dağınık olmayan

    Toplu bir oda.

  • Topunu, tamamını, bütününü içine alan

    Toplu bir bakış.

  • Vücutça dolgun

Birleşik Kelimeler: toplu caz, toplu çalışım, toplu çalışma, toplu iğne, toplu konut, toplu sözleşme, toplu tabanca, toplu tartışma, toplu taşıma, derli toplu

TOPATAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun

TOPALAK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki (Rhamnus clorophorus globosus)

TOPLAM

[isim]

[matematik]

  • Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn