Tat ile Başlayan Kelimeler

TAT ile başlayan 46 kelime bulunuyor. Başında TAT olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tat kelimesinin anlamı nedir? Tat ile biten kelimeler. İçinde tat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

TATLANDIRICILI23, TATLILAŞTIRMAK20

13 Harfli Kelimeler

TATLILAŞTIRMA19

12 Harfli Kelimeler

TATSIZLAŞMAK21, TATLANDIRICI20, TATMİNSİZLİK17, TATLANDIRMAK16

11 Harfli Kelimeler

TATSIZLAŞMA20, TATLILAŞMAK16, TATLANDIRMA15, TATARLAŞMAK15

10 Harfli Kelimeler

TATLICILIK16, TATBİKATÇI16, TATLILAŞMA15, TATARLAŞMA14, TATLILIKLA12

9 Harfli Kelimeler

TATSIZLIK15, TATMİNSİZ14, TATTIRMAK11, TATMİNKAR10, TATLANMAK10

8 Harfli Kelimeler

TATLIMSI12, TATARCIK12, TATTIRMA10, TATLILIK10, TATBİKAT10, TATBİLİR10, TATLANMA9

7 Harfli Kelimeler

TATLICI12, TATLICA11, TATARCA10, TATLILI9, TATBİKİ9

6 Harfli Kelimeler

TATVAN12, TATSIZ11, TATBİK8, TATARI7, TATMAK7, TATSAL7, TATMİN7, TATULA7

5 Harfli Kelimeler

TATMA6, TATLI6, TATAR5, TATİL5

3 Harfli Kelimeler

TAT3

TAT

[isim]

  • Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
  • Tatlılık

[mecaz]

  • Hoşa giden durum, lezzet, zevk

    Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. - Şevket Rado

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadı damağında kalmak
  • tadı gelmek
  • tadı kaçmak (veya gitmek)
  • tadına bakmak
  • tadına doyum olmamak
  • tadına varmak
  • tadında bırakmak
  • tadından yenmemek
  • tadını almak
  • tadını bulmak
  • tadını çıkarmak
  • tadını kaçırmak
  • tadını tuzunu bulmak
  • tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
  • tadı tuzu yok
  • tat almak
  • tat kazanmak
  • tat vermek

Birleşik Kelimeler: tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı

[isim]

[halk ağzında]

  • Dilsiz

[isim]

[eskimiş]

  • Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar
  • Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı

TATAR

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Postayı süren kimse

Birleşik Kelimeler: tatar ağası, tatar arabası

[isim]

  • Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Tatar böreği, Tatar çorbası

TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)

[isim]

  • Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme

    Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet

  • Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem

    Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor. - Ahmet Ümit

  • Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre

    Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatile girmek
  • tatil etmek
  • tatil olmak
  • tatil yapmak

Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili

TATMA

[isim]

  • Tatmak işi

    O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır. - Çetin Altan

TATLI

[sıfat]

  • Şeker tadında olan

    Tatlı elma. Tatlı nar.

  • Acı olmayan, acı karşıtı

    Tatlı salatalık. Tatlı su.

[isim]

  • Şekerle veya şekerli şeylerle yapılan yiyecek

    Baklava, revani, lokma birer tatlıdır.

[mecaz]

  • İnsanı çeken, göze, kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren

    Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]

  • Sevimli, hoş

    Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin - Orhan Seyfi Orhon

[zarf]

[mecaz]

  • Hoşa gidecek bir biçimde, tatlılıkla

    Ne tatlı bakıyordu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatlı canından etmek
  • tatlı canından olmak
  • tatlı canını sıkmak
  • tatlıya bağlamak
  • tatlı yerinde bırakmak (veya kesmek)

Birleşik Kelimeler: tatlı badem, tatlı bela, tatlı dil, tatlı kaçık, tatlı kaşığı, tatlı limon, tatlı sert, tatlısıyla tuzlusuyla, tatlı söz, tatlı su, tatlı sülümen, tatlı tatlı, acı tatlı, canı tatlı, baba tatlısı, ekmek tatlısı, hamur tatlısı, hurma tatlısı, kabak tatlısı, Kemalpaşa tatlısı, lokma tatlısı, parmak tatlısı, peynir tatlısı, revani tatlısı, sakız tatlısı, tulumba tatlısı, yoğurt tatlısı

TATARI

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Tam pişmemiş

TATMAK

[-i]

  • Dil yardımıyla bir şeyin tadının nasıl olduğunu anlamak
  • Bir şeyden az miktarda yemek veya içmek

    O meşhur beyaz şaraplarını tattık. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Duymak, hissetmek

    Yaşamın her acısını tatmış.

TATSAL

[sıfat]

[biyoloji]

  • Tat alma duyusu ile ilgili

TATMİN (Kelime Kökeni: Arapça taṭmīn)

[isim]

  • İstenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama, gönül doygunluğuna erme, doyum
  • Cinsel isteklerini giderme

[ruh bilimi]

  • Doygunluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatmin etmek
  • tatmin olmak

TATULA (Kelime Kökeni: Fransızca datura)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Patlıcangillerden, çiçekleri beyaz veya mor renkte, meyveleri dikenli, hekimlikte kasların kasılmasını gidermek üzere kullanılan bir yıllık ve otsu bir bitki, şeytan elması, boru çiçeği (Datura stramonium)

TATBİK (Kelime Kökeni: Arapça taṭbīḳ)

[isim]

  • Uygulama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatbik etmek

Birleşik Kelimeler: tatbik imzası, tatbik mührü

TATLANMA

[isim]

  • Tatlanmak işi

TATLILI

[sıfat]

  • Tatlısı olan, içinde tatlı bulunan

    Tatlılı, börekli bir yemek.

TATBİKÎ (Kelime Kökeni: Arapça taṭbīḳī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

TATMİNKÂR (Kelime Kökeni: Arapça taṭmīn + Farsça -kār)

[sıfat]

  • Tatmin eden, tatmin edici özellikte olan, uygun, doyurucu