Tat ile Biten Kelimeler



TAT ile biten 17 kelime bulunuyor. Sonu TAT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tat kelimesinin anlamı nedir? Tat ile başlayan kelimeler. İçinde tat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

HİGROSTAT19, TERMOSTAT12

8 Harfli Kelimeler

PALMİTAT13, BERMUTAT12

7 Harfli Kelimeler

HABİTAT13, PROSTAT13, İNHİTAT11, NEBATAT9, SAKATAT8

6 Harfli Kelimeler

HATTAT10, ASETAT7, KANTAT6

5 Harfli Kelimeler

ÜSTAT8, MUTAT7, ASTAT6

4 Harfli Kelimeler

STAT5

3 Harfli Kelimeler

TAT3


TAT


[isim]
  • Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
[mecaz]
  • Hoşa giden durum, lezzet, zevk

    Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. - Şevket Rado

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tadı damağında kalmak
  • tadı gelmek
  • tadı kaçmak (veya gitmek)
  • tadına bakmak
  • tadına doyum olmamak
  • tadına varmak
  • tadında bırakmak
  • tadından yenmemek
  • tadını almak
  • tadını bulmak
  • tadını çıkarmak
  • tadını kaçırmak
  • tadını tuzunu bulmak
  • tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
  • tadı tuzu yok
  • tat almak
  • tat kazanmak
  • tat vermek

Birleşik Kelimeler: tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı

[isim] [halk ağzında]
  • Dilsiz
[isim] [eskimiş]
  • Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar

STAT (Kelime Kökeni: Fransızca stade)


[isim] [spor]
  • Stadyum

KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)


[isim]
  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

ASTAT (Kelime Kökeni: Fransızca astate)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 85 olan, bizmutun alfa ışınlarıyla bombardımanı sonucu elde edilen yapay element, astatin (simgesi At)

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)


[isim] [kimya]
  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.


MUTAT (Kelime Kökeni: Arapça muʿtād)


[sıfat]
  • Alışılmış, alışılan

    Halk onu okuyor ve seviyor, polis ve mürteci çevreler ise ona kin besliyor ve mutat vasıtalarla tasfiye etmeye çalışıyorlardı. - Nazım Hikmet


SAKATAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭāt)


[isim]
  • Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. iç organlarıyla baş ve ayakları

ÜSTAT (Kelime Kökeni: Farsça ustād)


[isim]
  • Bilim veya sanat alanında üstün bilgisi ve yeteneği olan kimse

    Bir de baktık üstat muzip muzip o beyti ezberden okuyor. - Ahmet Kabaklı

[ünlem] [teklifsiz konuşmada]
  • Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü

    Üstat! Nasılsınız?


NEBATAT (Kelime Kökeni: Arapça nebātāt)


[isim] [eskimiş] [bitki bilimi]
  • Bitkiler

Birleşik Kelimeler: nebatat bahçesi


HATTAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭṭāṭ)


[isim]
  • Çok güzel el yazısı yazan sanatçı

İNHİTAT (Kelime Kökeni: Arapça inḥiṭāṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Son bulma, yıkılıp dağılma

    Yükselmeyen düşer / Ya terakki ya inhitat - Tevfik Fikret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inhitat etmek


TERMOSTAT (Kelime Kökeni: Fransızca thermostat)


[isim] [fizik]
  • Isıdenetir

BERMUTAT (Kelime Kökeni: Farsça ber + Arapça muʿtād)


[zarf] [eskimiş]
  • Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi

    Gece saat dokuz. Bermutat, köşk pırıl pırıl. - Nazım Hikmet


PALMİTAT (Kelime Kökeni: Fransızca palmitate)


[isim] [kimya]
  • Palmitik asidin tuzu veya esteri

HABİTAT (Kelime Kökeni: İngilizce habitat)


[isim]
  • Yerleşme, oturma