Tak ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler
TAK harfleri ile başlayan 8 harfli 25 kelime bulunuyor. Başında TAK olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "tak ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Tak olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
TAKOGRAF19,
TAKSİRLİ
- Kusurlu
Birleşik Kelimeler: taksirli suç
TAKSİRAT (Kelime Kökeni: Arapça taḳṣīrāt)
-
Kusurlar, suçlar
İnsan gene kendi taksiratı yüzünden normal ömrünü yaşayamaz oldu. - Burhan Felek
TAKATUKA
- Gürültü patırtı
- Basımevlerinde kurşun dökülmüş, satır olarak dizilmiş harfleri iyice yerleştirmek için üzerlerine vurmaya yarar takoz
- Odanın ortasına yerleştirilen, uzun tütün çubuklarının külünün döküldüğü çanak
TAKTIRMA
- Taktırmak işi
TAKRİBEN (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīben)
-
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim. - Memduh Şevket Esendal
TAKARRÜR (Kelime Kökeni: Arapça taḳarrur)
- Bir yerde karar kılma, yerleşme
- Karar verilme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takarrür etmek
TAKILMAK
-
Takma işi yapılmak
O gece üst katla bizim odayı birleştiren merdivenin üstüne koca kapak takıldı. - Ayla Kutlu
-
Bir yere iliştikten veya dokunduktan sonra oradan kurtulamamak
Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Engelle karşılaşıp geçici olarak işlemez duruma gelmek
İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu. - Haldun Taner
-
Bir yerde bir süre kalmak, oyalanmak
Yolda bir arkadaşına takıldı.
-
Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum. - Nezihe Meriç
-
Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır. - Haldun Taner
- Biriyle, bir toplulukla sık sık birlikte olmak, onlara katılmak
- Kahvehane, meyhane vb.ne sık sık gitmek, eğlenmek
- Birinin sürekli peşinden gitmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- takılıp kalmak
TAKKADAK
- Çabucak
TAKINMAK
- Kendine takmak
-
Bir nitelik veya durum almak
Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği de yoktu. - Falih Rıfkı Atay
TAKSİMAT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīmāt)
- Bölüntüler
- Bölme, bölüştürme işleri
TAKTİKÇİ
-
Taktik uygulamasında becrikli olan kimse
Her şeyden evvel maharetli bir taktikçidir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
TAKLİTÇİ
- Bir şeyin benzerini yapan kimse, öykünmeci
-
Birinin yaptıklarını, davranışlarını aynen yapmaya çalışan kimse, öykünmeci
Ayrıca benim kendime ait, kendime has orijinal fikirlerim yok, yaratıcı değilim, taklitçiyim. - Emine Işınsu
- Birinin veya bir şeyin davranışlarını, konuşmalarını tekrarlayarak eğlendiren kimse, mukallit
TAKALLÜS (Kelime Kökeni: Arapça taḳalluṣ)
-
Kasılma
Onun gözlerinde toplanan sarı ışıkları, ellerindeki takallüsü ve titreyişi tanırdım. - Kemal Bilbaşar
Ata Sözleri ve Deyimler
- takallüs etmek
TAKATSİZ
- Takati kalmamış, yorgun argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz
-
Takati kalmamış, yorgun argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz bir biçimde
Bir ağacın altında hasta, takatsiz, ölü gibi yatıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
TAKIMADA
- Birbirine yakın büyüklü küçüklü birkaç adanın tümü