Tak ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler
TAK harfleri ile başlayan 6 harfli 21 kelime bulunuyor. Başında TAK olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "tak ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Tak olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
TAKVİM13,
TAKTİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīr)
- Damıtma
Ata Sözleri ve Deyimler
- taktir etmek
TAKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca tactique)
- Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- Oyunlarda oyuncunun veya takımlardan herhangi birinin uygulayacağı oyun yöntemi
-
İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- taktik vermek
TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)
- Yerleştirme, yerleştirilme
-
Anlatma, ders verme
Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner
- Önerge
- Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takrir etmek
- takrir vermek
TAKLİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳlīd)
-
Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma, öykünme
Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç
- Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon
Ata Sözleri ve Deyimler
- taklidini yapmak
- taklit etmek
Birleşik Kelimeler: taklit mobilya
TAKSİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīṭ)
-
Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri
Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- taksite bağlamak
- taksit ödemek (veya vermek)
Birleşik Kelimeler: taksit taksit
TAKSİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṣīr)
- Kısaltma, kısma
- Kusurda bulunma
-
Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş. - Memduh Şevket Esendal
TAKMAK
-
Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
Gözlüğünü takıp masaya eğildi. - Refik Halit Karay
-
Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek
Geline pırlanta yüzük takmışlar.
-
Ad, lakap koymak
Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor. - Haldun Taner
-
Kuşanmak
Kılıç takmak.
-
Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Biriyle olumsuz olarak uğraşmak
Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.
-
Borç bırakmak
Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu. - Peyami Safa
-
Önemsemek, önem vermek, tınmak
Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım? - Adalet Ağaoğlu
-
Sınavını başaramamak
Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- takıp takıştırmak
Birleşik Kelimeler: asım takım, bultak
TAKYİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳyīd)
- Bağlı kılma, kısıtlama, kayıtlama
Ata Sözleri ve Deyimler
- takyit etmek
TAKSİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīm)
-
Parçalara bölme, bölüştürme
Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu. - Attila İlhan
- Bölme
-
Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının doğaçlama yöntemiyle yaptığı müzik
Davullar çalarken kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- taksim etmek
Birleşik Kelimeler: Allah taksimi, kul taksimi
TAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça taḳiyye)
- Mezhep belirtmeme, gizleme
- Olduğundan farklı görünme
- Sakınma, çekinme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takiye yapmak
TAKILI
- Takılmış, tutturulmuş, asılmış
Ata Sözleri ve Deyimler
- takılı kalmak
TAKDİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳdīr)
-
Beğenme, beğenip belirtme, değer verme
Hakkında sarf edilen alaycı sözlere mukabil şimdi takdirler, hürmetkâr iltifatlarla karşılıyordu. - Asaf Halet Çelebi
- Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama
- Takdirname
-
Değer biçme
Bu aç adama yeni elbisenin ne derece faydalı olacağını okuyucularımızın takdirine arz ediyoruz. - Fikret Otyam
- Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı
- Yazgı
Ata Sözleri ve Deyimler
- takdir etmek (veya eylemek)
- takdirini kazanmak
- takdir olunmak
Birleşik Kelimeler: takdir hakkı, takdiriilahi, takdirname, takdir yetkisi, ezelî takdir
TAKRİZ (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīż)
- Övme, övüş, bir eserin başına konulan yetkili bir kimsenin yazdığı, övücü tanıtma yazısı, beğence
TAKDİS (Kelime Kökeni: Arapça taḳdīs)
- Kutsal sayma, kutsama
Ata Sözleri ve Deyimler
- takdis etmek
TAKDİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳdīm)
- Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma
- Tanıtma, tanıştırma
- Öne alma, önceye alma
Ata Sözleri ve Deyimler
- takdim etmek
- takdim olunmak
Birleşik Kelimeler: takdim tehir