Sal ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler
SAL harfleri ile başlayan 8 harfli 22 kelime bulunuyor. Başında SAL olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "sal ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Sal olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SALGINCI18,
SALTANAT (Kelime Kökeni: Arapça salṭanat)
-
Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması
Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır. - Hasan Âli Yücel
- Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış
- Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği
Ata Sözleri ve Deyimler
- saltanat sürmek
SALLANMA
- Sallanmak işi
SALLANTI
-
Sallanma işi
Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum. - Peyami Safa
- Sürüncemede bırakma, savsaklama
Ata Sözleri ve Deyimler
- sallantıda bırakmak
- sallantıda kalmak
SALLAMAK
-
Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek
Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. - Halide Edip Adıvar
- Uydurmak, kafadan atmak
- Sarsmak
-
Beklenmedik bir başarı kazanmak
Seçimlerde Ankara'yı salladı.
- Zor durumda bırakmak
-
Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak
Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu. - Sermet Muhtar Alus
-
Vurmak, atmak
Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı... - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- sallamamak
Birleşik Kelimeler: kuyruksallayan
SALAKLIK
- Salak olma durumu
-
Salakça davranış
Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir. - Burhan Felek
SALMALIK
- Otlak
SALKIMAK
- Gevşeyip sarkmak, pörsümek
SALAMURA (Kelime Kökeni: İtalyanca salamoiare)
- Peynir, et, balık, turşu, asma yaprağı vb. yiyeceklerin, bozulmaması için içinde tutuldukları tuzlu su
-
Bu suyun içinde tutulmuş yiyecek
Meze tabağını hazırlamıştır bile. Başta sazan balığı, yumurtası ve salamurası. - Tarık Buğra
-
Bu suyun içinde tutulmuş olan
Salamura balık.
SALINMAK
-
Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor. - Sait Faik Abasıyanık
-
Salma işine konu olmak
İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. - Memduh Şevket Esendal
SALLANIŞ
- Sallanma işi
SALANGAN (Kelime Kökeni: Filipince)
- Hint Okyanusu ve Çin Denizi kıyılarında yaşayan, uzun kanatlı, dört köşe kısa kuyruklu, esmer küçük kuş (Collocalia)
SALÇALIK
- Salça yapmaya elverişli
-
Salça yapmak için ayrılmış
Salçalık domates.
SALDIRMA
-
Saldırmak işi
Onları mı benim üzerime saldırmaya, beni mi onlara çullanmaya davet ediyordunuz? - Necip Fazıl Kısakürek
-
Bir tür büyük bıçak
Hele Üsküdar gibi bıçkını fazla semtlerde on çocuktan üç dördünde bir bıçak, bir sustalı, bir usturpa hatta bir saldırma bulunurdu. - Burhan Felek
SALEPLİK
- İçinde salep bulunan veya salep dağıtmaya yarayan özel kap
- Salep yapımında kullanılan
SALINCAK
-
İki ucundan iki iple veya zincirle yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı
Salıncağa annesi binmedi, o bindi yalnız. - Tarık Dursun K.
- Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan ve karşılıklı iki yere iple bağlı bulunan asılı yatak
Birleşik Kelimeler: beşik salıncak, kayık salıncak