Ruh ile Başlayan Kelimeler
RUH ile başlayan 28 kelime bulunuyor. Başında RUH olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ruh kelimesinin anlamı nedir? Ruh ile biten kelimeler. İçinde ruh olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
RUHSUZLAŞTIRMAK30,
14 Harfli Kelimeler
RUHSUZLAŞTIRMA29, RUHSATLANDIRMA24
12 Harfli Kelimeler
RUHSUZLAŞMAK26, RUHUMÜCERRET24, RUHİYATÇILIK24
11 Harfli Kelimeler
RUHSUZLAŞMA25
10 Harfli Kelimeler
RUHBANİYET19, RUHSATNAME17
9 Harfli Kelimeler
RUHSUZLUK20, RUHSATSIZ20, RUHİYATÇI20, RUHSATİYE17, RUHBANLIK17, RUHANİYET16
8 Harfli Kelimeler
RUHSATLI15, RUHLULUK15
7 Harfli Kelimeler
RUHİYAT14
6 Harfli Kelimeler
RUHSUZ16, RUHBAN13, RUHSAT12, RUHSAL12, RUHANİ11
5 Harfli Kelimeler
RUHLU11, RUHEN10
4 Harfli Kelimeler
RUHİ9
3 Harfli Kelimeler
RUH8
RUH (Kelime Kökeni: Arapça rūḥ)
- Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu
-
En önemli nokta, öz
Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal
-
Esans
Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer, bazısı kollarını, bileklerini ovuşturur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Duygu
Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı
- Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ruh gibi
- ruh gibi dolaşmak
- ruh kazandırmak (veya vermek)
- ruhu (bile) duymamak
- ruhu (veya ruhunu) okşamak
- ruhu karartmak
- ruhunda güneş açmak
- ruhunu şad etmek
- ruhunu teslim etmek
- ruhu şad olsun!
Birleşik Kelimeler: ruh bilgini, ruh bilimi, ruh doktoru, ruh göçü, ruh hastası, ruh hekimi, ruh karmaşası, ruh ölçümü, ruhötesi, ruh sağlığı, ruhumücerret, afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, melisa ruhu, nane ruhu, nişadır ruhu, sirke ruhu, tesviyeruhu, tuz ruhu
RUHİ (Kelime Kökeni: Arapça rūḥī)
-
Ruhsal
Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir. - Nazım Hikmet
RUHEN (Kelime Kökeni: Arapça rūḥen)
- Ruh bakımından, ruhça
RUHANİ (Kelime Kökeni: Arapça rūḥānī)
-
Ruhla ilgili
Ruhani bir cazibe Turhan'ı türbeye çekti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan
Muhterem hatun patrik meclisiyle ruhani meclisin nasihatlerini dinleyerek kızını, büyük emîre zevce olarak verdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Dinle ilgili, dinî bir havası olan, manevi, cismani karşıtı
Bunu artık ne pahasına ödersem ödeyeyim, duymuş olduğum bu ruhani haz, bana kâfidir. - Abdülhak Şinasi Hisar
RUHLU
-
Görünüşü veya ruhsal durumu herhangi bir nitelikte olan
Allah ince ruhlu, kibar yaratmıştı bu kızı. - Nezihe Araz
- Canlı, etkili
Birleşik Kelimeler: çocuk ruhlu, şövalye ruhlu
RUHSAT (Kelime Kökeni: Arapça ruḫṣat)
-
İzin, müsaade
Resmî ruhsat tezkeresi dosyamda mevcuttur. - Necip Fazıl Kısakürek
-
İzin belgesi, ruhsatname
Pazar ruhsatları tarifesi hakikaten ağırdır. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: ruhsatname, arama ruhsatı, çalışma ruhsatı, defin ruhsatı, satış ruhsatı
RUHSAL
- Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik
- Ruh bilimi ile ilgili, ruh bilimsel, psikolojik
Birleşik Kelimeler: ruhsal çöküntü, ruhsal çözümleme, ruhsal gerilim
RUHBAN (Kelime Kökeni: Arapça ruhbān)
- Rahipler
Birleşik Kelimeler: ruhban sınıfı
RUHİYAT (Kelime Kökeni: Arapça rūḥiyyāt)
-
Ruh bilimi, psikoloji
Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim. - Peyami Safa
-
Psikolojik durum
Sürgünde ruhiyat bozulmuştu ya, bir türlü toparlanamamış. - Ayşe Kulin
RUHSATLI
-
Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan
Ruhsatlıdır, çekmeceye bakın belgeler orada, diyor adam telaşla. - Ahmet Ümit
RUHLULUK
- Ruha sahip olma durumu
Birleşik Kelimeler: çocuk ruhluluk
RUHANİYET (Kelime Kökeni: Arapça rūḥāniyyet)
- Ruhtan ibaret olma durumu
-
Ölmüş kutsal bir kimsenin, bir inanışa göre sürüp gitmekte bulunan manevi gücü
Evliyaların ruhaniyetine sığınmak.
RUHSUZ
- Cansız, güçsüz, etkisiz, miskin
RUHSATNAME (Kelime Kökeni: Arapça ruḫṣat + Farsça nāme)
- Belli etkinliklerde bulunabilmek, kamu hizmet ve mallarından yararlanabilmek için kişilere, önceden belirlenmiş bazı şartlara uyma kaydıyla idarece verilen izin, ruhsat
RUHSATİYE (Kelime Kökeni: Arapça ruḫṣatiyye)
-
Bir izin belgesi gerektiği durumlarda iznin verilmesi dolayısıyla alınan para
Pazar ruhsatiyesi yüzünden belediye ile esnaf arasındaki ihtilaf malum. - Nazım Hikmet