İçinde Ruh Bulunan Kelimeler



İçinde RUH olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde RUH geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ruh kelimesinin anlamı nedir? Ruh ile başlayan kelimeler. Ruh ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

RUHSUZLAŞTIRMAK30, RUHSATLANDIRMAK25

14 Harfli Kelimeler

RUHSUZLAŞTIRMA29, RUHSATLANDIRMA24

12 Harfli Kelimeler

RUHSUZLAŞMAK26, RUHUMÜCERRET24, RUHİYATÇILIK24, HALETİRUHİYE23

11 Harfli Kelimeler

TESVİYERUHU26, RUHSUZLAŞMA25

10 Harfli Kelimeler

RUHBANİYET19, RUHSATNAME17

9 Harfli Kelimeler

RUHSUZLUK20, RUHSATSIZ20, RUHİYATÇI20, RUHSATİYE17, RUHBANLIK17, RUHANİYET16, SARUHANLI16

8 Harfli Kelimeler

BEBERUHİ17, MEŞRUHAT17, RUHSATLI15, RUHLULUK15

7 Harfli Kelimeler

DERUHTE14, RUHİYAT14

6 Harfli Kelimeler

RUHSUZ16, MECRUH15, PİRUHİ15, RUHBAN13, MEKRUH12, RUHSAT12, RUHSAL12, RUHANİ11

5 Harfli Kelimeler

RUH16, RUHLU11, RUHEN10

4 Harfli Kelimeler

ERUH9, RUHİ9

3 Harfli Kelimeler

RUH8


RUH (Kelime Kökeni: Arapça rūḥ)


[isim]
  • Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu
[mecaz]
  • Duygu

    Nesri gibi güzel bir ruhu olan Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[felsefe]
  • Bedeni etkin kılan canlılık ilkesi, bedenin hayat gücü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ruh gibi
  • ruh gibi dolaşmak
  • ruh kazandırmak (veya vermek)
  • ruhu (bile) duymamak
  • ruhu (veya ruhunu) okşamak
  • ruhu karartmak
  • ruhunda güneş açmak
  • ruhunu şad etmek
  • ruhunu teslim etmek
  • ruhu şad olsun!

Birleşik Kelimeler: ruh bilgini, ruh bilimi, ruh doktoru, ruh göçü, ruh hastası, ruh hekimi, ruh karmaşası, ruh ölçümü, ruhötesi, ruh sağlığı, ruhumücerret, afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, melisa ruhu, nane ruhu, nişadır ruhu, sirke ruhu, tesviyeruhu, tuz ruhu


ERUH


[isim]
  • Siirt iline bağlı ilçelerden biri

RUHİ (Kelime Kökeni: Arapça rūḥī)


[sıfat]
  • Ruhsal

    Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir. - Nazım Hikmet


RUHEN (Kelime Kökeni: Arapça rūḥen)


[zarf]
  • Ruh bakımından, ruhça

RUHANİ (Kelime Kökeni: Arapça rūḥānī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ruhla ilgili

    Ruhani bir cazibe Turhan'ı türbeye çekti. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[din bilgisi]
  • Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan

    Muhterem hatun patrik meclisiyle ruhani meclisin nasihatlerini dinleyerek kızını, büyük emîre zevce olarak verdi. - Falih Rıfkı Atay

[din bilgisi]
  • Dinle ilgili, dinî bir havası olan, manevi, cismani karşıtı

    Bunu artık ne pahasına ödersem ödeyeyim, duymuş olduğum bu ruhani haz, bana kâfidir. - Abdülhak Şinasi Hisar


RUHLU


[sıfat]
  • Görünüşü veya ruhsal durumu herhangi bir nitelikte olan

    Allah ince ruhlu, kibar yaratmıştı bu kızı. - Nezihe Araz

[mecaz]
  • Canlı, etkili

Birleşik Kelimeler: çocuk ruhlu, şövalye ruhlu


MEKRUH (Kelime Kökeni: Arapça mekrūh)


[sıfat] [din bilgisi]
  • İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen
[eskimiş]
  • İğrenç, tiksindirici

RUHSAT (Kelime Kökeni: Arapça ruḫṣat)


[isim]
  • İzin, müsaade

    Resmî ruhsat tezkeresi dosyamda mevcuttur. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: ruhsatname, arama ruhsatı, çalışma ruhsatı, defin ruhsatı, satış ruhsatı


RUHSAL


[sıfat]
  • Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik

Birleşik Kelimeler: ruhsal çöküntü, ruhsal çözümleme, ruhsal gerilim


RUHBAN (Kelime Kökeni: Arapça ruhbān)


[isim] [eskimiş]
  • Rahipler

Birleşik Kelimeler: ruhban sınıfı


DERUHTE (Kelime Kökeni: Farsça der + Arapça ʿuhde)


[isim] [eskimiş]
  • Üzerine alma, üstlenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deruhte etmek


RUHİYAT (Kelime Kökeni: Arapça rūḥiyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Ruh bilimi, psikoloji

    Ben Avrupa'nın püriten papazlarıyla rekabet eden ruhiyat büyücülerinden değilim. - Peyami Safa


RUHSATLI


[sıfat]
  • Yapılması ve kullanılması vb. için gerekli izni olan, ruhsatı olan

    Ruhsatlıdır, çekmeceye bakın belgeler orada, diyor adam telaşla. - Ahmet Ümit


RUHLULUK


[isim]
  • Ruha sahip olma durumu

Birleşik Kelimeler: çocuk ruhluluk


MECRUH (Kelime Kökeni: Arapça mecrūḥ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yaralı

    Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • İncinmiş olan (kimse)