OLGUN ile Oluşan Kelimeler (OLGUN Kelime Türetme)

OLGUN harflerinden oluşan 7 kelime bulunuyor. OLGUN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Olgun kelimesinin anlamı nedir? Olgun ile başlayan kelimeler. Olgun ile biten kelimeler. İçinde olgun olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

OLGUN11

4 Harfli Kelimeler

OLGU10, ONLU6

3 Harfli Kelimeler

GOL8

2 Harfli Kelimeler

OL3, ON3, UN3

OL

[sıfat]

[eskimiş]

  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]

  • O gösterme zamiri

ON

[isim]

  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü

UN

[isim]

  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu

ONLU

[sıfat]

  • On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul

    Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner

GOL (Kelime Kökeni: İngilizce goal)

[isim]

[spor]

  • Futbol, hentbol, hokey ve buz hokeyi maçlarında topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı

    Kısacası biz kendimizi yerden yere atar, akınlar durdurur, goller kurtarır, ona paslar sunardık. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gol atmak
  • gol kaçırmak
  • gol olmak
  • gol yemek

Birleşik Kelimeler: gol toto, altın gol

OLGU

[isim]

  • Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa

    Bilim yoluyla olguları kavrayıp sıralayabiliriz. - Orhan Hançerlioğlu

  • Varlığı deneyle kanıtlanmış şey

[edebiyat]

  • Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş

Birleşik Kelimeler: sosyal olgu, ardışık olgular

OLGUN

[sıfat]

  • Yenecek duruma gelmiş (meyve)

    Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Tamamlanmış, iyice işlenmiş (yazı, düşünce vb.)

[mecaz]

  • Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil

    Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: olgun odun