Kül ile Başlayan Kelimeler
KÜL ile başlayan 58 kelime bulunuyor. Başında KÜL olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kül kelimesinin anlamı nedir? Kül ile biten kelimeler. İçinde kül olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
KÜLFETSİZLİK24,
11 Harfli Kelimeler
KÜLFETSİZCE26, KÜLTÜRFİZİK24, KÜLHANBEYCE24, KÜLHANCILIK22, KÜLÜSTÜRLÜK20, KÜLÇELEŞMEK20, KÜLTÜRLÜLÜK19, KÜLBASTILIK18, KÜLTÜRLENME16
10 Harfli Kelimeler
KÜLTİVATÖR24, KÜLHANBEYİ20, KÜLÇELEŞME19, KÜLLİYETLİ14
9 Harfli Kelimeler
KÜLFETSİZ21, KÜLTÜRSÜZ19, KÜLAHIMSI19, KÜLYUTMAZ18, KÜLKEDİSİ14, KÜLLENMEK12
8 Harfli Kelimeler
KÜLAHSIZ19, KÜLHANCI18, KÜLDÖKEN18, KÜLFETLİ16, KÜLÜSTÜR15, KÜLTÜRLÜ14, KÜLBASTI14, KÜLLENİŞ13, KÜLLİYAT12, KÜLLİYEN12, KÜLLİYET12, KÜLTÜREL12,
7 Harfli Kelimeler
KÜLAHÇI17, KÜLAHSI15, KÜLAHLI14, KÜLHANİ13, KÜLLİYE11, KÜLLEME10
6 Harfli Kelimeler
KÜLFET14, KÜLHAN12, KÜLTÜR10, KÜLÜNK10, KÜLLÜK10
5 Harfli Kelimeler
KÜLAH11, KÜLÇE10, KÜLLÜ9, KÜLOT8, KÜLEK7, KÜLLİ7, KÜLTE7
4 Harfli Kelimeler
KÜLT6
3 Harfli Kelimeler
KÜL5
KÜL
-
Yanan şeylerden artakalan toz madde
Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- kül bağlamak
- kül etmek
- kül gibi
- kül olmak
- kül ufak olmak
- külünü savurmak
- kül yemek (veya yutmak)
Birleşik Kelimeler: külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü
-
Bütün, tüm
Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı? - Yahya Kemal Beyatlı
KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)
- Din (I)
- Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
- Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb
KÜLEK
- Bal, yağ, yoğurt vb. şeyler koymaya yarar tahta kova
KÜLLİ (Kelime Kökeni: Arapça kullī)
- Bütüne ve genele ilişkin
- Tümel
KÜLTE
- Külçe
- Kayaç
- Demet, bağlam
Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, püskürük külte
KÜLOT (Kelime Kökeni: Fransızca culotte)
- Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don
-
Genellikle binicilerin giydikleri paçası dar, üst bölümü geniş pantolon
Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: külotlu çorap
KÜLLÜ
- İçinde veya üzerinde kül bulunan
Birleşik Kelimeler: küllü su
KÜLLEME
- Küllemek işi
- Bir mantarın yaptığı bağ hastalığı
KÜLTÜR (Kelime Kökeni: Fransızca culture)
-
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir. - Etem İzzet Benice
-
Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü
Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir. - Salâh Birsel
-
Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi
Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur. - Mehmet Kaplan
-
Bireyin kazandığı bilgi
Tarih kültürü kuvvetli bir kişi.
- Tarım
-
Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme
Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir. - Mehmet Kaplan
Birleşik Kelimeler: kültür akımı, kültür balıkçılığı, kültür bitkileri, kültür çevresi, kültürfizik, kültür göçü, kültür mantarı, kültür merkezi, kültür ortamı, kültür sarayı, kültür sitesi, kültür şoku, kültür uçurumu, kültür varlıkları, kültüre alma, popüler kültür, sözlü kültür, örgüt kültürü, yığın kültürü
KÜLÜNK (Kelime Kökeni: Farsça kulunk)
-
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
Bir yaz sabahı, külüngün ve kazmanın sivri burunları taş odanın tepesini delmeye başladı. - Memduh Şevket Esendal
KÜLLÜK
- Çöplük
- Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası
- Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap
Birleşik Kelimeler: küllük ağzı
KÜLÇE (Kelime Kökeni: Farsça kulīçe)
-
Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım, külte
Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir. - Mehmet Kaplan
-
Eritilerek kalıba dökülmüş olan
Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez. - Falih Rıfkı Atay
-
Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme
Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- külçe gibi oturmak
- külçe kesilmek
KÜLLEMEK
- Genellikle ateşin üzerini külle örtmek
- Bir acıyı, bir sıkıntıyı unutturmak
KÜLLENME
- Küllenmek işi
KÜLLİYE (Kelime Kökeni: Arapça kulliyye)
-
Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü
Fatih külliyesi.
- Belli bir idari, ekonomik, kültürel ve sosyal amaca yönelik çeşitli kuruluşların toplu bir biçimde bulunduğu yer.