Kol ile Başlayan Kelimeler
KOL ile başlayan 118 kelime bulunuyor. Başında KOL olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kol kelimesinin anlamı nedir? Kol ile biten kelimeler. İçinde kol olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KOLEKSİYONCULUK25,
14 Harfli Kelimeler
KOLEKTİFLEŞMEK25, KOLAYLAŞTIRMAK22
13 Harfli Kelimeler
KOLEKTİFLEŞME24, KOLESTEROLSÜZ22, KOLAYLAŞTIRMA21, KOLİBRİGİLLER20, KOLONYALANMAK18
12 Harfli Kelimeler
KOLEKSİYONCU21, KOLLAYICILIK21, KOLESTEROLLÜ17, KOLONYALANMA17, KOLONYALAMAK17, KOLTUKLANMAK15
11 Harfli Kelimeler
KOLEKTİVİZM22, KOLEKTİVİST19, KOLONYALİZM19, KOLAYLAŞMAK18, KOLTUKÇULUK18, KOLONYALAMA16, KOLONYALİST16, KOLAYLANMAK15, KOLTUKLANMA14, KOLTUKLAMAK14, KOLORİMETRİ14, KOLORİMETRE14
10 Harfli Kelimeler
KOLAYCACIK20, KOLOMBİYUM19, KOLONYASIZ19, KOLAYCILIK18, KOLBAŞILIK18, KOLTUKBAŞI18, KOLAYLAŞMA17, KOLANCILIK16,
9 Harfli Kelimeler
KOLLAYICI17, KOLALAYIŞ16, KOLDAŞLIK16, KOLACILIK15, KOLORİDYE15, KOLONYALI14, KOLOSTRUM14, KOLAYLAMA13, KOLTUKLUK12, KOLALAMAK11, KOLALANMA11, KOLALATMA11, KOLEMANİT11, KOLLANMAK11
8 Harfli Kelimeler
KOLAĞASI18, KOLODYUM16, KOLEKTİF15, KOLEKTÖR15, KOLCULUK14, KOLOKYUM14, KOLTUKÇU14, KOLBASTI13, KOLAYLIK12, KOLOİDAL12, KOLONYAL12, KOLTUKLU11, KOLALAMA10, KOLERALI10, KOLLAMAK10, KOLLANMA10
7 Harfli Kelimeler
KOLEJLİ17, KOLPOCU17, KOLOFAN15, KOLAYCI14, KOLBAŞI14, KOLASIZ13, KOLAYCA13, KOLANCI12, KOLAYDA12, KOLORDU12, KOLAÇAN11, KOLEDOK11, KOLONYA11, KOLİBRİ10, KOLLAMA9
6 Harfli Kelimeler
KOLHOZ15, KOLYOZ13, KOLSUZ12, KOLDAŞ12, KOLACI11, KOLÇAK10, KOLTUK8, KOLONİ8, KOLOİT8, KOLLUK8, KOLALI8, KOLERA7
5 Harfli Kelimeler
KOLAJ15, KOLEJ15, KOLPO11, KOLCU10, KOLZA9, KOLSU8, KOLYE8, KOLAY8, KOLON7, KOLLU7, KOLİK6, KOLİT6, KOLAN6
4 Harfli Kelimeler
KOLA5, KOLİ5
3 Harfli Kelimeler
KOL4
KOL
- İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm
-
Giyside vücudun bu bölümünü saran parça
Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. - Osman Cemal Kaygılı
- Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça
- Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü
- Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal
- Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü
- Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça
-
Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş
Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları.
-
Karakol
Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi. - Refik Halit Karay
-
İş takımı, ekip, grup
Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kanat
Sağ kol. Sol kol.
-
Dizi, düzen
Yürüyüş kolu.
- Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kola çıkmak
- kol atmak
- kol gezmek
- kol kanat olmak (veya germek)
- kolları kopmak
- kollarını açmak
- kollarının arasına almak
- kollarını sallaya sallaya gelmek
- kolları sıvamak
- kolu kanadı kırılmak
- koluna girmek
- koluna kuvvet
- kolunda altın bileziği olmak
- kol uzatmak
- kol vermek
- kol vurmak
Birleşik Kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu
KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)
- Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
- Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
-
Kolalama
Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay
- Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
- Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek
Birleşik Kelimeler: kola cevizi
KOLİ (Kelime Kökeni: Fransızca colis)
- Posta paketi
-
İçinde türlü eşya bulunan çeşitli büyüklükte paket
Üst üste yığılmış kutular, açılmamış koliler arasında üstünkörü bir yaşam, geçici ve idareten. - Elif Şafak
KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)
- Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı
KOLİT (Kelime Kökeni: Fransızca colite)
- Kalın bağırsak yangısı
KOLAN
-
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı
- Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
- Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KOLERA (Kelime Kökeni: Fransızca choléra)
-
Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık
O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı. - Ömer Seyfettin
KOLON (Kelime Kökeni: Fransızca colonne)
-
Sütun
Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti. - Necati Cumalı
- Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru
Birleşik Kelimeler: ana kolon hattı
- Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü
KOLLU
-
Kolu olan
Kollu sandalye.
- Herhangi bir biçimde kolu olan
Birleşik Kelimeler: karpuz kollu
KOLTUK
-
Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
Gazetelerini bir koltuğunun altına koydu, zayıf kollarıyla kutulara sarıldı. - Halide Edip Adıvar
-
Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye
Ta yan beline kadar gömüldüğü koltuğunun içinden ileriye doğru uzandı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni
Babamız, annemizi gelin geldiği ilk gün şu merdivenin alt başında karşılamış, koltuk yapılmıştı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Yapıcılıkta yan destek
- Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip
-
Koltuklama veya koltuklanma
O koltuktan hoşlanmaz.
-
Kayırma, destek
Dayısının koltuğunda sırtı yere gelmez.
-
Yüksek mevki, makam
Koltuk kavgası.
-
Genelev
Burası Mesut Bey adında bir herifin koltuğudur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Mısır ve buğday fidesinin yanlarından çıkan filizler
- Kenar, tenha yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- koltuğa girmek
- koltuğu doldurmak
- koltuğuna girmek
- koltuğunun altına sığınmak
- koltuk çıkmak
- koltukları kabarmak
- koltukta olmak
- koltuk vermek
Birleşik Kelimeler: koltuk altı, koltukbaşı, koltuk değneği, koltuk düşkünü, koltuk gözü, koltuk kapısı, koltuk kavgası, koltuk meyhanesi, koltuk takımı, lüks koltuk, tekerlekli koltuk, yatar koltuk, berber koltuğu, dişçi koltuğu, köşe koltuğu, şoför koltuğu
KOLONİ (Kelime Kökeni: Fransızca colonie)
- Sömürge
- Göçmen topluluğu veya bu topluluğun yerleştiği yer
-
Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu
Ankara'daki Alman kolonisi.
- Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk
KOLOİT (Kelime Kökeni: Fransızca colloïde)
- Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen maddelerin genel adı, billursu karşıtı
KOLLUK
-
Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet
Frenk gömleğinde, bazen bileklerinden ellerinin üstüne düşen yuvarlak, katı, kolalı kollukları vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça
Ellerini kolluklarından sıyırıp çekmekte bir zorluğa uğramıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit
-
Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma
Bu onurlu kolluk görevini seve seve üstlenirlerdi. - Muzaffer Uyguner
Birleşik Kelimeler: karakolluk, kolluk kuvveti
KOLALI
- İçinde kola bulunan
-
Kolalanmış
Artık cübbenin altına kolalı gömlek giyiyor. - Mithat Cemal Kuntay
KOLSU
- Kolu andıran, kola benzeyen, kol gibi
Birleşik Kelimeler: kolsu ayaklılar