Ken ile Biten Kelimeler

KEN ile biten 44 kelime bulunuyor. Sonu KEN olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ken ile başlayan kelimeler. İçinde ken olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

PALANDÖKEN22, MÜTTEFİKEN19, KARGABÜKEN18, ÇAKIRDİKEN16, MÜŞTEREKEN16, TEBERRÜKEN14

9 Harfli Kelimeler

SARIDİKEN13, BELİRTKEN11

8 Harfli Kelimeler

DÖVÜŞKEN27, DEĞİŞKEN20, KÜLDÖKEN18, BÜYÜTKEN16, DEVİTKEN16, NALDÖKEN16, DİDİŞKEN15, GİRİŞKEN15, ÇELİŞKEN14, ÇEKİŞKEN14, BİTİŞKEN13, DİREŞKEN13, BELİTKEN10, MANTIKEN10

7 Harfli Kelimeler

HUKUKEN13, AHLAKEN11, İLİŞKEN10, AKDİKEN9, MAROKEN9, ÜRETKEN9, YELEKEN9, İLETKEN7

6 Harfli Kelimeler

CEPKEN13, DERKEN8, MESKEN8, YELKEN8, KONKEN7, MANKEN7, SİRKEN7

5 Harfli Kelimeler

KEN11, BÜKEN9, DİKEN7, ERKEN5, ETKEN5, LİKEN5

4 Harfli Kelimeler

İKEN4

ERKEN

[zarf]

  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

  • Sabahın ilk saatlerinde

    Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı

ETKEN

[isim]

  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]

  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir

[dil bilgisi]

  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

İLETKEN

[sıfat]

[fizik]

  • Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  • Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

Birleşik Kelimeler: iletken damarlar, yarı iletken

KONKEN (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Bir tür iskambil oyunu

    Komşularınızda ya da dostlarınızda konken oynadınız, tombala çektiniz. - Haldun Taner

MANKEN (Kelime Kökeni: Fransızca mannequin)

[isim]

  • Genellikle modaevlerinde giysileri alıcılara gösterme işiyle görevli kimse, model
  • Ressam ve heykeltıraşların gerektikçe model olarak kullandıkları, türlü biçimleri alabilen eklemli, çoğunlukla tahtadan yapılmış insan veya hayvan örneği
  • Terzilerin, giysi denemek, sergilemek için kullandıkları insan vücudu biçimindeki tahta, mukavva vb. kalıp

Ata Sözleri ve Deyimler

  • manken gibi

Birleşik Kelimeler: konu mankeni

SİRKEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Yabani ıspanak (Chenopodium album)

DİKEN

[isim]

  • Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri

    Gül dikeni. Kirpinin dikenleri.

  • Bu çıkıntıları çok olan bitki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diken battığı yerden çıkar
  • diken üstünde oturmak (veya olmak)

Birleşik Kelimeler: dikence, diken diken, diken dutu, akdiken, çakırdiken, sarıdiken, çalı dikeni, demir dikeni, deve dikeni, domuz dikeni, eşek dikeni, geyik dikeni, kar dikeni, meryemana dikeni, öz dikeni, peygamber dikeni, sakız dikeni, teke dikeni

DERKEN

[zarf]

  • Dendiği hâlde

    Bitti bitiyor derken hâlâ bitmeyen havaalanı.

  • Tam o sırada

    Derken yağmur iyice bastırmış, gök gürlemeye, şimşekler çakmaya başlamıştı. - İhsan Oktay Anar

  • ... diye düşünürken

    Akşamdan önce varacağız derken ancak gece yarısı varabildik.

  • Hemen sonrasında

    Önce maddi kısıtlamalar yüzünden deneyler durdurulmuş, derken pek çok kişi işten çıkarılmıştı. - Elif Şafak

MESKEN (Kelime Kökeni: Arapça mesken)

[isim]

  • Konut(I)

    Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesken tutmak

YELKEN

[isim]

[denizcilik]

  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yelkenli

    Yelken yarışları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni

AKDİKEN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Alıç

Birleşik Kelimeler: yabani akdiken

MAROKEN (Kelime Kökeni: Fransızca maroquin)

[isim]

  • Fas'ta işlenen yumuşak bir tür keçi derisi
  • Üzerine benekler basılarak marokene benzetilen koyun derisi

    Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

  • Bu deriden yapılmış veya bu deriyle kaplanmış

    İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum. - Çetin Altan

ÜRETKEN

[sıfat]

  • Üretme gücü olan, çok üreten

YELEKEN

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Havadar