Kel ile Biten Kelimeler
KEL ile biten 15 kelime bulunuyor. Sonu KEL olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kel kelimesinin anlamı nedir? Kel ile başlayan kelimeler. İçinde kel olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
MÜŞEKKEL14,
7 Harfli Kelimeler
ŞNORKEL11
6 Harfli Kelimeler
HEYKEL12
5 Harfli Kelimeler
ÇÖKEL14, SÖKEL12, ÇEKEL8, ŞEKEL8, DİKEL7, SEKEL6, İLKEL5, NİKEL5, TİKEL5, TEKEL5
3 Harfli Kelimeler
KEL3
KEL (Kelime Kökeni: Farsça kel)
-
Saçı dökülmüş olan (kimse)
Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. - Ahmet Ümit
-
Çıplak (doğa), yaprakları dökülmüş (bitki)
Yükselip alçalıyor, kel tepelerin etrafını dönüyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gelişmemiş, cılız (bitki)
Kel bir ağaç.
- İçinde az eşya bulunan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kel başa şimşir tarak
- kele köseden yardım olmaz
- keli görünmek
- keli kızmak
- keli körü toplamak
- kelin ayıbını takke örter
- kelin merhemi olsa başına sürer (veya kelin medarı olsa kendi başında olur)
- kel ölür, sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
- kel yanında kabak anılmaz
Birleşik Kelimeler: kelaynak, kel kâhya, keloğlan
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)
- Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
Birleşik Kelimeler: nikel kaplama
TİKEL
- Kısmi
- Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı
Birleşik Kelimeler: tikel önerme
TEKEL
- Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol
- Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu, inhisar, monopol
-
Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç
Özel yalıların tekelinden kurtarılan yeni kıyılar da halkın denizle buluşmasını sağlayacak. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekelinde olmak
- tekeline (veya tekellerine) almak
Birleşik Kelimeler: tekel bayisi, tekel maddesi, tekel ürünleri
SEKEL (Kelime Kökeni: Fransızca séquelle)
-
Bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu
Kırık ve çıkık sekellerine kaplıca yararlıdır.
DİKEL
- Meni
ÇEKEL
- Küçük çapa
- Üvendirenin alt ucunda bulunan, pulluğa yapışan toprağı ayırmaya yarayan demir bölüm
ŞEKEL (Kelime Kökeni: İngilizce shekel)
- İsrail para birimi
ŞNORKEL (Kelime Kökeni: Almanca Schnorchel)
- Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen
-
Solukluk
Şnorkeli ısırıyordu, kauçuk ağızlığa basbayağı geçirmişti dişlerini. - Yaman Koray
HEYKEL (Kelime Kökeni: Arapça heykel)
-
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu
Ata Sözleri ve Deyimler
- heykel gibi
- heykelini dikmek
Birleşik Kelimeler: heykeltıraş
SÖKEL
- Sakat (kimse), malul
- Güçsüz
- Hasta
MÜŞEKKEL (Kelime Kökeni: Arapça muşekkel)
- Biçim verilmiş
- İri, gösterişli
TEVEKKEL (Kelime Kökeni: Arapça tevekkel)
-
Her şeyi oluruna bırakan
Tevekkel adam.
ÇÖKEL
- Taşan bir suyun çekildikten sonra bıraktığı tortu
- Çökelti