Kayı ile Başlayan Kelimeler
KAYI ile başlayan 44 kelime bulunuyor. Başında KAYI olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kayı kelimesinin anlamı nedir? Kayı ile biten kelimeler. İçinde kayı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KAYINBİRADERLİK22
14 Harfli Kelimeler
KAYINVALİDELİK25
13 Harfli Kelimeler
KAYINPEDERLİK22
12 Harfli Kelimeler
KAYINBABALIK20, KAYINBİRADER19
11 Harfli Kelimeler
KAYINVALİDE22, KAYITSIZLIK20, KAYIRICILIK20, KAYINGİLLER18
10 Harfli Kelimeler
KAYITSIZCA21, KAYINPEDER19, KAYIKÇILIK18, KAYIŞKIRAN17, KAYIRILMAK15, KAYITLAMAK14
9 Harfli Kelimeler
KAYISIMSI17, KAYIKHANE16, KAYINBABA16, KAYIRILMA14, KAYITLAMA13, KAYIRTMAK13
8 Harfli Kelimeler
KAYITSIZ16, KAYIRICI16, KAYINLIK12, KAYIRMAK12, KAYIRTMA12, KAYITMAK12
7 Harfli Kelimeler
KAYIŞÇI17, KAYIKÇI14, KAYINÇO14, KAYIRIŞ14, KAYITIM12,
6 Harfli Kelimeler
KAYISI11
5 Harfli Kelimeler
KAYIP12, KAYIŞ11, KAYIR8, KAYIT8, KAYIN8, KAYIK8
4 Harfli Kelimeler
KAYI7
KAYI
- Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri
KAYIR
- Kalın kum
- İnce kum
KAYIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳayd)
-
Bir yere mal ederek deftere geçirme
Çocuğun kaydı bulunamadı.
-
Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır. - Refik Halit Karay
- Önem verme
- Resmî belge
- Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
-
Şart
Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim.
-
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayda geçirmek
- kaydını düşmek
- kaydını silmek
- kayıt altına girmek
- kayıt koymak
- kayıttan düşmek
Birleşik Kelimeler: kayıt defteri, kayıt dışı, kayıt kabul, kayıt kuyut, kayda değer, kaydedilmek, kaydetmek, kaydettirmek, kaydıhayat, kaydıihtiyat, kaydolmak, kesin kayıt, ön kayıt, nüfus kaydı, sabıka kaydı
- Pencere çerçevesi
- Araç, eşya
- Yiyecek
Birleşik Kelimeler: kış kayıtı
KAYIN
- Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 metre boyunda, 2 metre çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)
- Bu ağaçtan yapılmış
Birleşik Kelimeler: Avrupa kayını, doğu kayını
-
Kadın veya kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi, kayınbirader, ini
Sabahleyin kaynım beni bir katıra bindirdi. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kayınbaba, kayınbirader, kayınpeder, kayınvalide, kaynana
KAYIK
-
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir yana kaymış
Çiçekli kumaştan, büzgülü, yakası kayık bir elbise dikti. - Lâtife Tekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayık yanaştırmak
Birleşik Kelimeler: kayıkhane, kayık salıncak, kayık tabak, kayık yaka, çember kayık, ağ kayığı, ateş kayığı, buz kayığı, foroz kayığı, ığrıp kayığı, imamkayığı, pazar kayığı, varagele kayığı, yarış kayığı
KAYINTI
- Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek
KAYIRMA
- Kayırmak işi, iltimas
KAYITLI
-
Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan
İkili, on bir Arap atının kayıtlı olduğu bir koşuya konmuştu. - Necati Cumalı
- Şarta bağlı
Birleşik Kelimeler: kayıtlı sermaye
KAYITMA
- Kayıtmak işi
KAYISI (Kelime Kökeni: Farsça ḳayṣī)
- Gülgillerden, sıcak veya ılık iklimlerde yetişen, çiçekleri pembemsi beyaz bir ağaç (Prunus armeniaca)
-
Bu ağacın açık turuncu renkte, eti sulu, güzel kokulu, tek ve sert çekirdekli tatlı meyvesi
Benim kayısılara müşteri çıkmam ihtimalini düşünmüştü. - Reşat Nuri Güntekin
- Beyazı pişmiş, sarısı az pişmiş yumurta
Birleşik Kelimeler: kayısı hoşafı, kayısı kompostosu, kayısı kurusu, kayısı reçeli, kuru kayısı
KAYIŞ
-
Bağlamak, tutmak veya sıkmak amacıyla kullanılan, dar ve uzun kösele dilimi
Şapkası yere düşmüş, yakası yırtılmış, kılıcının kayışı kopmuştu. - Ömer Seyfettin
- Kol saatinin bileğe bağlanmasını sağlayan, deriden yapılmış gereç
- Ustura bilenen cilalı kösele
Ata Sözleri ve Deyimler
- kayışa çekmek
- kayış gibi
Birleşik Kelimeler: kayış balığı, kayış dili, aşırma kayış, eksantrik kayışı, üzengi kayışı, vantilatör kayışı
- Kayma işi
KAYINLIK
- Kayın ağaçları çok olan yer
- Kayın (II) olma durumu
KAYIRMAK
-
Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek
Bizi kayıran, arayan yok. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak
Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki - Ahmet Muhip Dranas
- Birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek
KAYIRTMA
- Kayırtmak işi
KAYITMAK
- Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek, bir karardan dönmek, nükûl etmek, rücu etmek