Kay ile Başlayan Kelimeler

KAY ile başlayan 180 kelime bulunuyor. Başında KAY olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kay kelimesinin anlamı nedir? Kay ile biten kelimeler. İçinde kay olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KAYINBİRADERLİK22

14 Harfli Kelimeler

KAYINVALİDELİK25, KAYGILANDIRMAK25

13 Harfli Kelimeler

KAYGILANDIRMA24, KAYINPEDERLİK22, KAYTARMACILIK21

12 Harfli Kelimeler

KAYDIİHTİYAT23, KAYPAKLAŞMAK22, KAYINBABALIK20, KAYTARICILIK20, KAYINBİRADER19, KAYNAŞTIRMAK19, KAYDETTİRMEK17, KAYMAKLANMAK16, KAYNAKLANMAK15, KAYSERİLİLİK15

11 Harfli Kelimeler

KAYGISIZLIK24, KAYINVALİDE22, KAYPAKLAŞMA21, KAYITSIZLIK20, KAYIRICILIK20, KAYGILANMAK19, KAYNAŞTIRMA18, KAYNAKÇILIK18, KAYINGİLLER18, KAYDIRILMAK18, KAYDEDİLMEK18, KAYBEDİLMEK18, KAYMAKAMLIK16, KAYDETTİRME16, KAYNATILMAK15, KAYNANADİLİ15, KAYMAKLANMA15, KAYNAKLANMA14

10 Harfli Kelimeler

KAYGISIZCA25, KAYDIHAYAT21, KAYGILANIŞ21, KAYITSIZCA21, KAYAĞANLIK20, KAYINPEDER19, KAYNAKÇACI19, KAYGILANMA18, KAYIKÇILIK18, KAYTARMACI17, KAYRACILIK17, KAYDEDİLME17, KAYDIRILMA17, KAYGANALIK17, KAYIŞKIRAN17, KAYBEDİLME17, KAYAKÇILIK17, KAYDIRTMAK16, KAYNAKHANE16, KAYIRILMAK15
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

KAYDEDİCİ18, KAYISIMSI17, KAYPAKLIK16, KAYTARICI16, KAYYUMLUK16, KAYGANLIK16, KAYIKHANE16, KAYINBABA16, KAYNAŞMAK15, KAYBOLMAK15, KAYDIRMAK15, KAYDIRTMA15, KAYDOLMAK15, KAYBETMEK14, KAYDETMEK14, KAYIRILMA14, KAYKILTMA13, KAYKILMAK13, KAYITLAMA13, KAYIRTMAK13
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

KAYGISIZ20, KAYPAKÇA17, KAYBOLUŞ17, KAYDIRIŞ17, KAYNAYIŞ16, KAYITSIZ16, KAYABAŞI16, KAYAKEVİ16, KAYIRICI16, KAYMAKÇI15, KAYNAKÇI14, KAYNAŞIK14, KAYNAŞLI14, KAYNAŞMA14, KAYŞAMAK14, KAYTARIŞ14, KAYBOLMA14, KAYDIRMA14, KAYDOLMA14, KAYNAKÇA13
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

KAYIŞÇI17, KAYAĞAN16, KAYGILI15, KAYIKÇI14, KAYINÇO14, KAYIRIŞ14, KAYAKÇI13, KAYDİYE13, KAYGANA13, KAYŞAMA13, KAYITIM12, KAYINTI11, KAYIRMA11, KAYITLI11, KAYITMA11, KAYALIK10, KAYARTO10, KAYNAMA10, KAYSERİ10, KAYNANA9
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KAYGIN13, KAYGAN12, KAYYUM12, KAYPAK12, KAYZER11, KAYISI11, KAYNAÇ11, KAYŞAT11, KAYKAY10, KAYMAK9, KAYSER9, KAYTAN8, KAYNAR8, KAYRAK8, KAYRAN8, KAYTAK8, KAYNAK8

5 Harfli Kelimeler

KAYIP12, KAYGI12, KAY11, KAYŞA10, KAY10, KAYIR8, KAYIT8, KAYMA8, KAYME8, KAYIN8, KAYIK8, KAYRA7, KAYAR7, KAYAK7, KAYAN7

4 Harfli Kelimeler

KAYI7, KAYA6

3 Harfli Kelimeler

KAY5

KAY

[isim]

  • Yağmur, yaz yağmuru

[isim]

[eskimiş]

  • Kusma

KAYA

[isim]

  • Büyük ve sert taş kütlesi

    Yolun kenarındaki kayanın üstüne küfesini koydu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Kayaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaya gibi
  • kaya uçmazsa dere dolmaz

Birleşik Kelimeler: kaya balığı, kayabaşı, kaya güvercini, kaya hanisi, kaya horozu, kaya keleri, kaya lifi, kaya örümceği, kaya sansarı, kaya sarımsağı, kaya suyu, kaya tuzu, azmankaya, cam kaya, kesme kaya, kör kaya, mantar kaya, sapkın kaya, akınkayası, kömürkayası, kumkayası, sazkayası, tatlısu kayası

KAYRA

[isim]

  • Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik, lütuf, ihsan, atıfet, inayet

Birleşik Kelimeler: Tanrı kayrası

KAYAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi
  • Pay

KAYAK

[isim]

  • Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç, ski

[spor]

  • Bu aracı kullanarak yapılan spor

Birleşik Kelimeler: kayakevi, tekerlekli kayak, asfalt kayağı, çim kayağı, su kayağı

KAYAN

[sıfat]

  • Kayarak yer değiştiren

[isim]

[halk ağzında]

  • Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş

[isim]

[halk ağzında]

  • Dağdan inen sel

KAYI

[isim]

[tarih]

  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

KAYTAN

[isim]

  • Pamuk veya ipekten sicim

    Nefise, titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[denizcilik]

  • Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat

Birleşik Kelimeler: kaytan bıyık

KAYNAR

[sıfat]

  • Kaynamakta olan

    Bir kaynar su kazanından dışarı fırlar gibi kendini caddenin serin havasına attı. - Peyami Safa

  • Çok sıcak

[isim]

  • Yeni doğum yapmış anneye ve konuklara sunulan tatlı içecek

[isim]

[halk ağzında]

  • Kaynak, pınar

[isim]

  • Kaynarca

KAYRAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak
  • Yassı, düz taş

[mineraloji]

  • Bileği taşı

[mineraloji]

  • Kayağan taş

KAYRAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük

KAYTAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kuytu

[mecaz]

  • Sözünde durmayan

[argo]

  • Yağcı, dalkavuk, numaracı

KAYNAK

[isim]

  • Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz

    Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir şeyin çıktığı yer, menşe

    İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre...

  • Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge

    Yabancı bir idare, iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur. - Falih Rıfkı Atay

  • Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans

    Tapu kayıtları onun XVI. yüzyılda yaşadığını gösteren başlıca kaynaklardandır.

  • Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür
  • İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi

[mecaz]

  • Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi

[fizik]

  • Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer

    Işık kaynağı.

    Isı kaynağı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaynağını (bir şeyden) almak
  • kaynak yapmak

Birleşik Kelimeler: kaynakhane, kaynak kişi, kaynak korozyonu, kaynak makinesi, kaynak suyu, öz kaynak, bağımlı akım kaynağı, buzul kaynağı, elektrik kaynağı, enerji kaynağı, gelir kaynağı, güç kaynağı, haber kaynağı, ilham kaynağı, kesintisiz güç kaynağı, yer altı kaynakları

KAYIR

[isim]

[halk ağzında]

  • Kalın kum
  • İnce kum

KAYIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳayd)

[isim]

  • Bir yere mal ederek deftere geçirme

    Çocuğun kaydı bulunamadı.

  • Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması

    Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır. - Refik Halit Karay

  • Önem verme
  • Resmî belge
  • Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi

[mecaz]

  • Şart

    Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim.

[mecaz]

  • Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme

    Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kayda geçirmek
  • kaydını düşmek
  • kaydını silmek
  • kayıt altına girmek
  • kayıt koymak
  • kayıttan düşmek

Birleşik Kelimeler: kayıt defteri, kayıt dışı, kayıt kabul, kayıt kuyut, kayda değer, kaydedilmek, kaydetmek, kaydettirmek, kaydıhayat, kaydıihtiyat, kaydolmak, kesin kayıt, ön kayıt, nüfus kaydı, sabıka kaydı

[isim]

  • Pencere çerçevesi
  • Araç, eşya
  • Yiyecek

Birleşik Kelimeler: kış kayıtı