Kat ile Biten Kelimeler
KAT ile biten 57 kelime bulunuyor. Sonu KAT olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kat kelimesinin anlamı nedir? Kat ile başlayan kelimeler. İçinde kat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
HİLAFIHAKİKAT28
12 Harfli Kelimeler
NAZARIDİKKAT18
9 Harfli Kelimeler
MUVAFAKAT23, PÜRDİKKAT17, MUTABAKAT13, TAALLUKAT10
8 Harfli Kelimeler
MUVAKKAT16, MÜLHAKAT15, MAHKUKAT14, MAHLUKAT14, MAHRUKAT14, MEŞAKKAT12, TAHKİKAT12, TAHRİKAT12, MESKUKAT11, KATBEKAT10, METRUKAT10, TATBİKAT10, TENSİKAT9, TETKİKAT8
7 Harfli Kelimeler
HAZAKAT14, REFAKAT13, HAMAKAT12, APARKAT11, HAKİKAT11, HAREKAT11, MÜLAKAT10, SİYAKAT10, SADAKAT10, BARİKAT9, LİYAKAT9, SİLİKAT8, TALAKAT7, TARİKAT7
6 Harfli Kelimeler
ŞEFKAT15,
5 Harfli Kelimeler
FAKAT11, ZEKAT8, ISKAT7, ASKAT6, MAKAT6, SAKAT6, TOKAT6, REKAT5, TAKAT5
3 Harfli Kelimeler
KAT3
KAT
-
Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü
Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey
Bir kat yufka, bir kat peynir.
- Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka
-
Giyeceklerde takım
Birer kat elbise ile kalacağız. - Aka Gündüz
- Apartman dairesi
-
Ön, yan
Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır. - Salâh Birsel
- Huzur
-
Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı
Kumaşın katı.
- Makam, mevki
-
Kez, defa, misil
Bu, ondan iki kat pahalı.
- Katman
-
Tekrarlanan bir sayının toplamı
6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kat çıkmak
Birleşik Kelimeler: katbekat, kat görevlisi, kat irtifakı, kat kat, katsayı, kat yuvarı, alt kat, askat, asma kat, binkat, çekme kat, duyar kat, orta kat, ortak kat, üçkat, üst kat, yalın kat, yedi kat el, bahçe katı, bodrum katı, çatı katı, giriş katı, ocak katı, yer katı, zemin katı
- Kesme, kesilme
- İlgiyi kesme
- Sonuca bağlama, bitirme
- Kesme
Birleşik Kelimeler: katetmek, katolunmak
REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)
-
Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm
Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
TAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳat)
-
Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet
Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- takat getirmek
- takati kalmamak (veya kesilmek)
- takati yetmemek
Birleşik Kelimeler: takat sınırı
İNİKAT (Kelime Kökeni: Arapça inʿiḳād)
- Toplanma, birleşim
- Anlaşma, kararlaştırma
İTİKAT (Kelime Kökeni: Arapça iʿtiḳād)
- İnanma, inan
-
İnanç
Şüphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikadını yavaş yavaş yıkmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: batıl itikat
RİKKAT (Kelime Kökeni: Arapça riḳḳat)
-
İncelik, naziklik
Onun hummalar içinde yatan güzel yüzünü görünce hüzün ve rikkatinden yanaklarına akan bir iki damla yaşı tutamadı. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- rikkat vermek
ASKAT
-
Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri
Metrenin askatları desimetre, santimetre ve milimetredir.
MAKAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳʿad)
- Kıç
- Anüs
-
Minderli alçak sedir
Babam gecelik entarisiyle makatta oturuyordu. - Cahit Külebi
- Minder yüzü, minderin üzerine yayılan kumaş
SAKAT (Kelime Kökeni: Arapça saḳaṭ)
-
Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bozuk veya eksik
Sakat bir anlatım.
Sakat bir iş.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakata gelmek
- sakat olmak
TOKAT
- İnsana el içi ile vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- tokat (veya tokadı) yemek
- tokat aşk etmek (veya eylemek)
- tokat atmak (veya patlatmak)
Birleşik Kelimeler: tokat arsızı, sille tokat, Osmanlı tokadı
-
Hayvan ağılı
Yaşlıcaydı fakat birkaç köyde tarlası tokadı vardı. - Halikarnas Balıkçısı
- Tarla, bahçe veya mandıra kapısı
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Birleşik Kelimeler: Tokat kebabı
TALAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳat)
-
Kolayca düzgün söz söyleme durumu
Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi. - Reşat Nuri Güntekin
TARİKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳat)
-
Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri
Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı.
MERKAT (Kelime Kökeni: Arapça merḳad)
-
Mezar, kabir
Tozlanmış camların arkasından secde eden ruh ile merkadi tebcile başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
SİRKAT (Kelime Kökeni: Arapça sirḳat)
- Çalma, hırsızlık
ISKAT (Kelime Kökeni: Arapça isḳāṭ)
- Düşürme, aşağı atma
- Düşürülme
- Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka