Kale ile Başlayan Kelimeler

KALE ile başlayan 26 kelime bulunuyor. Başında KALE olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kale kelimesinin anlamı nedir? Kale ile biten kelimeler. İçinde kale olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KALENDERLEŞMEK20

13 Harfli Kelimeler

KALENDERLEŞME19, KALECİKKARASI18

11 Harfli Kelimeler

KALEYDOSKOP22, KALENDERİYE15, KALENDERLİK13, KALEBENTLİK13, KALEMKARLIK13

10 Harfli Kelimeler

KALEMTIRAŞ15, KALENDERCE15

9 Harfli Kelimeler

KALENSÖVE22, KALECİLİK12, KALENDERİ11

8 Harfli Kelimeler

KALEMŞOR13, KALEMBEK11, KALEBENT10, KALENDER10, KALEMKAR9, KALEMLİK9

7 Harfli Kelimeler

KALECİK10, KALEMİS9, KALESKA8

6 Harfli Kelimeler

KALE12, KALE9

5 Harfli Kelimeler

KALEM6

4 Harfli Kelimeler

KALE4

KALE (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa)

[isim]

[tarih]

  • Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen

    Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı

  • Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından diğer tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş

[mecaz]

  • Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer

[spor]

  • Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kale gibi
  • kaleyi içinden fethetmek

Birleşik Kelimeler: kale bedeni, kalebent, kale çizgisi, kale vuruşu, uçankale

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri
  • Malatya iline bağlı ilçelerden biri

KALEM (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem)

[isim]

  • Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç

    Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. - Falih Rıfkı Atay

  • Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer

    Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış. - Sermet Muhtar Alus

  • Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç

    Taşçı kalemi.

    Oymacı kalemi.

  • Çeşit, tür

    Üç kalem erzak.

    Beş kalem ilaç.

[mecaz]

  • Bazı deyimlerde yazı

    Kaleme almak.

[mecaz]

  • Yazar

    Peyami Safa, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalem açmak
  • kalem çekmek
  • kaleme (veya kaleme kâğıda) sarılmak
  • kaleme almak
  • kaleme gelmek
  • kaleminden çıkmak
  • kaleminden kan damlamak
  • kalemine dolamak
  • kalemi olmak
  • kalemiyle yaşamak (veya geçinmek)
  • kalem kırmak
  • kalem oynatmak

Birleşik Kelimeler: kalem açacağı, kalem aşısı, kalem beyi, kalem efendisi, kalem erbabı, kalem işi, kalem kalem, kalem kaşlı, kalem kavgası, kalem kömürü, kalem kulaklı, kalem kutusu, kalem parmaklı, kalem pil, kalem sahibi, kalem savaşçısı, kalem şuarası, kalemtıraş, bir kalem, ceffelkalem, çalakalem, dolma kalem, kamış kalem, kara kalem, kömür kalem, kurşun kalem, pastel kalem, özel kalem, sabit kalem, tükenmez kalem, bacakkalemi, boya kalemi, çamur kalemi, çelik kalemi, divan kalemi, dudak kalemi, faz kalemi, harcama kalemi, heykelci kalemi, kalafat kalemi, kontrol kalemi, kopya kalemi

KALESKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası

KALEMKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem + Farsça -kār)

[isim]

[eskimiş]

  • Tavan ve duvarlara kabartma gibi görünen resimler yapan sanatçı

KALEMLİK

[isim]

  • Kalem kutusu

    Önümde kalemimi oturttuğum mermer kalemlik var. - Burhan Felek

KALEMİS (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir tür misk faresi (Civet tictis)

KALECİ

[isim]

[spor]

  • Bazı top oyunlarda kalenin önünde durarak topun kaleye girmesini önlemekle görevli oyuncu, file bekçisi

    Sonra topu en yükseğe kaleciler vurur, çıkarırlar. - Haldun Taner

KALEBENT (Kelime Kökeni: Arapça ḳalʿa + Farsça bend)

[isim]

[eskimiş]

  • Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalebent etmek

KALENDER (Kelime Kökeni: Farsça ḳalender)

[isim]

  • Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint
  • Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse
  • Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine

[zarf]

  • Özensiz, kılıksız bir biçimde

    İnsan kalender gezmekten rahat edebilir. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kalender meşrep

KALECİK

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: kalecikkarası

KALENDERÎ (Kelime Kökeni: Farsça ḳalender + Arapça -ī)

[isim]

[edebiyat]

  • Bir halk şiiri türü

[müzik]

  • Bu şiirin, halk şairleri tarafından yapılmış bestesi

KALEMBEK (Kelime Kökeni: (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından))

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı
  • Bir cins mısır

KALECİLİK

[isim]

[spor]

  • Kalecinin yaptığı iş, file bekçiliği

KALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳalevī)

[sıfat]

[eskimiş]

[kimya]

  • Alkalik

KALENDERLİK

[isim]

  • Kalender olma durumu

    Benim kalenderliğimi görünce arkadaşların da sinirleri yatıştı. - Çetin Altan