Ka ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

KA harfleri ile başlayan 6 harfli 233 kelime bulunuyor. Başında KA olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ka ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Ka olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KAÇGÖÇ22, KADRAJ17, KAŞAĞI17, KAZAĞI17, KAZGIÇ17, KAĞŞAK16, KAVLIÇ16, KAPICI15, KAPSIZ15, KAFACA15, KAMPÇI15, KAVRAÇ15, KAZEVİ15, KAVŞAK15, KAPÇIK14, KARAĞI14, KARPUZ14, KARGIŞ14, KAFİYE14, KAHHAR14, KADİFE14, KAMPÜS14, KAZICI14, KAPIDA13, KAPKAÇ13, KAPSÜL13, KAPÇAK13, KAFALI13, KALPÇİ13, KAVLIK13, KASVET13, KAVRAM13, KAZMAÇ13, KAVRUK13, KAYGIN13, KAPILI12, KAPSAM12, KARAFA12, KAFEİN12, KAFİLE12, KAFTAN12, KALEVİ12, KATGÜT12, KAVAİT12, KAVALA12, KAVARA12, KAVATA12, KAVELA12, KAVLAK12, KASSIZ12, KAZANÇ12, KAVRAK12, KAYGAN12, KAYYUM12, KAYPAK12, KABACA11, KAPLAM11, KAPLIK11, KAPMAK11, KAPORA11, KAPRİS11, KANSIZ11, KAPALI11, KAPAMA11, KARSIZ11, KARDEŞ11, KARGIN11, KANDAŞ11, KAMACI11, KALICI11, KASACI11, KAUÇUK11, KASINÇ11, KAŞIMA11, KAZİYE11, KAZIMA11, KAYZER11, KAYISI11, KAYNAÇ11, KAYŞAT11, KAHİRE10, KAPLAN10, KAPTAN10, KAPELA10, KAPARİ10, KANTÇI10, KARACI10, KARMAÇ10, KARPİT10, KARŞIT10, KARŞIN10, KANGAL10, KARBÜR10, KARGİR10, KARİHA10, KANEPE10, KAKINÇ10, KAÇKIN10, KAÇMAK10, KAÇLIK10, KARTUŞ10, KALÇIN10, KAMBUR10, KAMKAZ10, KANCIK10, KANCIL10, KANCUR10, KAMYON10, KALKIŞ10, KALPAK10, KALPLİ10, KAŞMİR10, KAŞKOL10, KAŞMER10, KAZALI10, KAZMAK10, KAYKAY10, KARACA9, KANYON9, KARTÇA9, KARBON9, KAKTÜS9, KALBUR9, KADEME9, KADİMİ9, KAMBER9, KALECİ9, KALYON9, KALLEŞ9, KASABA9, KATYON9, KASİDE9, KASSIL9, KAŞANE9, KAŞELİ9, KAZARA9, KAZEİN9, KAZAEN9, KAYMAK9, KAYSER9, KANYAK8, KARMIK8, KARSLI8, KARASU8, KARAYA8, KARILI8, KARIMA8, KANDİL8, KAKIMA8, KALABA8, KALBEN8, KADRAT8, KABALA8, KABANA8, KABARA8, KABARE8, KABİLE8, KABİNE8, KADRİL8, KADİRİ8, KADRAN8, KAMALI8, KALOMA8, KASALI8, KATİBE8, KASMAK8, KASTOR8, KAYTAN8, KAYNAR8, KAYRAK8, KAYRAN8, KAYTAK8, KAYNAK8, KANMAK7, KANSER7, KANUNİ7, KAOLİN7, KAOTİK7, KANTON7, KARAİM7, KARMAK7, KARSAK7, KARLUK7, KARTLI7, KARTON7, KARTUK7, KARLIK7, KARALI7, KARAMA7, KARKAS7, KAKLIK7, KAKMAK7, KAKNEM7, KAKULE7, KAMARA7, KAMERA7, KAMERİ7, KANAMA7, KALİKO7, KALKIK7, KALKMA7, KALMAK7, KALORİ7, KALSİT7, KATMAK7, KATMAN7, KATMER7, KASARA7, KASKET7, KASNAK7, KASTEN7, KASTAR7, KANKAN6, KANTAR6, KANTAT6, KANTİN6, KARTAL6, KARTEL6, KARİNE6, KARATE6, KARİNA6, KARELİ6, KAİNAT6, KANAAT6, KANARA6, KANATA6, KALTAK6, KALİTE6, KALKAN6, KALKER6, KATRAK6, KATRAN6, KATANA6

KANKAN (Kelime Kökeni: Fransızca cancan)

[isim]

  • Kadınların oynadığı hareketli bir Fransız dansı

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)

[isim]

  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  • Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  • Baskül

[eskimiş]

  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı

KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)

[isim]

  • Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KANTİN (Kelime Kökeni: Fransızca cantine)

[isim]

  • Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer
  • Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta

KARTAL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]

  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)

[isim]

[eskimiş]

  • Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
  • Belirti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karine ile anlamak

KARATE (Kelime Kökeni: Japonca)

[isim]

  • Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi

KARİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carena)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi omurgası
  • Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karina etmek
  • karinaya basmak

KARELİ

[sıfat]

  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dünya

    Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek

[zamir]

[mecaz]

  • Herkes

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)

[isim]

  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
  • Kanma, inanma

    Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.

  • Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat

KANARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳinnāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesimevi, mezbaha

KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)

[isim]

  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KALTAK

[isim]

  • Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
  • Kuskunsuz eyer

[kaba konuşmada]

  • İffetsiz, namussuz kadın

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı