İçinde Ş Bulunan Kelimeler
İçinde Ş olan 9560 kelime bulunuyor. İçerisinde Ş geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ş ile başlayan kelimeler. Ş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
ŞEFFAFLAŞTIRMAK41,
Tümünü Gör
14 Harfli Kelimeler
ŞEFFAFLAŞTIRMA40, ÇÖZÜMSÜZLEŞMEK39, BÖLÜŞTÜRÜVERME38, HAFİFMEŞREPLİK38, BAĞIŞLAYIVERME37, NÖROŞİRÜRJİYEN37, DÜŞÜNDÜRÜCÜLÜK36, BAĞIŞLAYICILIK35, AĞDALAŞIVERMEK34, BAŞPEHLİVANLIK34, BAĞIMSIZLAŞMAK34, ÇAĞDAŞLAŞTIRMA34, HAFİFLEŞTİRMEK34, AŞAĞILAYICILIK33, BAŞÖĞRETMENLİK33, BAĞDAŞIKLAŞMAK33, ÇAĞCILLAŞTIRMA33, DOĞURGANLAŞMAK33, DEĞİŞTİRİVERME33,
Tümünü Gör
13 Harfli Kelimeler
HOŞGÖRÜSÜZLÜK41, ÇÖZÜMSÜZLEŞME38, BAŞREJİSÖRLÜK36, FETVAYİŞERİFE36, AÇGÖZLÜLEŞMEK35, BELGEVŞEKLİĞİ35, AÇIKGÖZLEŞMEK34, ÇAĞRIŞIMCILIK34, FİLOZOFLAŞMAK34, GÖSTERİŞSİZCE34, AĞDALAŞIVERME33, BUĞULAŞTIRICI33, BAĞDAŞTIRMACI33, BAĞIMSIZLAŞMA33, BEKTAŞİKAVUĞU33, GÖRÜŞTÜRÜLMEK33, HOMOJENLEŞMEK33, HACILARKUŞAĞI33, HAFİFLEŞTİRME33, KAVRAYIŞSIZCA33
Tümünü Gör
12 Harfli Kelimeler
GÜMÜŞHACIKÖY40, ŞEFFAFLAŞMAK37, GÜNGÖRMÜŞLÜK36, DÖNÜŞÜMCÜLÜK35, TAVŞANBIYIĞI35, AÇGÖZLÜLEŞME34, BÖLÜŞÜVERMEK34, AÇIKGÖZLEŞME33, BÜZÜŞÜVERMEK33, FİLOZOFLAŞMA33, NÖROŞİRÜRJİK33, BAĞDAŞTIRICI32, GÖRÜŞTÜRÜLME32, HOMOJENLEŞME32, BAĞDAŞMAZLIK31, ÇARPIŞIVERME31, ÇAĞDAŞLAŞMAK31, DEĞİŞİVERMEK31, GÖRÜŞMECİLİK31,
Tümünü Gör
11 Harfli Kelimeler
ŞEFFAFLAŞMA36, VİŞNEÇÜRÜĞÜ36, DÜĞÜNCÜBAŞI35, HAFİFMEŞREP35, GÖRÜŞSÜZLÜK34, BÖLÜŞÜVERME33, BÖLÜŞTÜRÜCÜ33, DÖVÜŞTÜRMEK33, DÖNÜŞTÜRÜCÜ33, GÖREVDAŞLIK33, HOŞGÖRÜRLÜK33, BÜZÜŞÜVERME32, BAŞMÜSEVVİT32, ÇAĞRIŞIMSIZ32, DÖNÜŞSÜZLÜK32, NÖROŞİRÜRJİ32, SÖVÜŞTÜRMEK32, BOŞBOĞAZLIK31, BAĞIŞLAYICI31, DÜŞÜNDÜRÜCÜ31
Tümünü Gör
10 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞÇÜLÜK36, HOŞGÖRÜSÜZ36, BAŞSAĞLIĞI32, DÖVÜŞTÜRME32, HAFİFSEYİŞ32, VEÇHİŞEBEH32, YAĞIŞÖLÇER32, BAŞREJİSÖR31, HAFİFLEYİŞ31, SÖVÜŞTÜRME31, ÇÖZÜMLEYİŞ30, ÇAĞRIŞIMCI30, FOSFORIŞIL30, HAFİFLEŞME30, SÖĞÜŞLEMEK30, TAVŞANAĞZI30, BAĞIŞLAYIŞ29, ÇAĞILDAYIŞ29, GÖRÜŞLÜLÜK29, GÖLGELEYİŞ29
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
HOŞGÖRÜCÜ34, ŞARJÖRSÜZ33, GÖKKUŞAĞI31, GÜNGÖRMÜŞ31, HOŞGÖRÜLÜ31, ŞEFFAFLIK31, DÖNÜŞÜMCÜ30, GÜNDOĞMUŞ30, FOSFORIŞI29, SÖĞÜŞLEME29, ŞÖVALYECE29, GÖRÜŞMECİ28, ÖĞÜRLEŞME28, BAĞDAŞMAZ27, DÖNÜŞÜMLÜ27, GÖRMÜŞLÜK27, GÖRÜŞÜLME27, GÜMÜŞÜMSÜ27, KÖPRÜBAŞI27, AFFEDİLİŞ26
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
GÜMÜŞGÖZ33, ÖĞÜTÜLÜŞ30, GÖRÜŞSÜZ29, GÖREVDAŞ29, MÜŞEVVEŞ29, SÖĞÜŞLÜK29, DÖVÜŞMEK28, ŞARJÖRLÜ28, TEŞEVVÜŞ28, BOŞBOĞAZ27, DÖNÜŞSÜZ27, DÖVÜŞKEN27, GÜMÜŞOVA27, SÖVÜŞMEK27, BAŞÇAVUŞ26, ÇÖZÜŞMEK26, GÖZLEYİŞ26, GÜMÜŞSÜZ26, GEVŞEYİŞ26, MUVAŞŞAH26
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞÇÜ31, DÖŞGÖMÜ31, BÖĞÜRÜŞ29, DÖVÜNÜŞ28, DÖVÜLÜŞ28, DÖVÜŞME27, HOŞGÖRÜ27, ÇÖZÜLÜŞ26, GÖVERİŞ26, GÖÇÜŞME26, GÖZYAŞI26, KUŞGÖZÜ26, SÖVÜŞME26, ÇÖZÜŞME25, GÖMÜLÜŞ25, AFFEDİŞ24, BAĞIŞÇI24, GÖTÜRÜŞ24, GÖRÜŞLÜ24, GÖRÜNÜŞ24
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
ŞEFFAF27, ÖĞÜRÜŞ26, ÖĞÜTÜŞ26, ÖVÜLÜŞ25, ŞARJÖR24, DÖŞSÜZ23, GÖRMÜŞ22, HOŞHOŞ22, ÖŞÜRCÜ22, ÖPÜŞME22, ŞIPŞIP22, BAŞBUĞ21, ÇAĞDAŞ21, FLAŞÖR21, MAĞŞUŞ21, RÖVANŞ21, ŞIVGIN21, ŞEVVAL21, ŞÖVALE21, BAĞDAŞ20
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
DÖVÜŞ24, SÖĞÜŞ24, GÖÇÜŞ23, SÖVÜŞ23, ÇÖZÜŞ22, GÖMÜŞ21, ŞOFÖR21, FUHUŞ20, GÖRÜŞ20, GÖDEŞ20, ÇÖKÜŞ19, DOĞUŞ19, HOŞAF19, ÖZDEŞ19, ÖLÇÜŞ19, YIĞIŞ19, AHFEŞ18, BÖLÜŞ18, BAĞIŞ18, ÇUVAŞ18
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
ÖVÜŞ21, ÖPÜŞ19, ŞARJ16, AĞIŞ15, ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖTÜŞ15, ÖLÜŞ15, EĞİŞ14, FLOŞ14, FOŞA14, ŞUFA14, AFİŞ13, FİŞE13, FLAŞ13, HUŞU13, İŞVE13, İFŞA13, KÖŞE13, KÖŞK13
Tümünü Gör
3 Harfli Kelimeler
DÖŞ14, FOŞ13, ŞOV13, FİŞ12, FAŞ12, ŞİF12, ŞEV12, ŞEF12, ÇÜŞ11, HOŞ11, HUŞ11, ŞUH11, ŞIP11, DÜŞ10, HİŞ10, PEŞ10, ŞİP10, ŞAP10, ŞAH10, BOŞ9
Tümünü Gör
2 Harfli Kelimeler
ŞU6, AŞ5, EŞ5, İŞ5, ŞE5
AŞ
- Yemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşını, eşini, işini bil
- aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
- aş taşınca kepçeye paha olmaz
- aş tuz ile, tuz oran ile
Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı
EŞ
-
Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri
Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin
-
Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır. - Zeyyat Selimoğlu
-
Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri
Güvercin eşini arıyor.
-
İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner
Briçte kuvvetli bir eş seçti.
- Kuma, ortak
- Arkadaş
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
- eş tutmak
Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi
İŞ
-
Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. - Sait Faik Abasıyanık
- Bir değer yaratan emek
-
Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
Şimdi Mısır'a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim. - Ömer Seyfettin
-
Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü
İşler durgun.
-
Kamu yararına yapılan işler
Güvenlik işleri.
-
Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma
Bu evin işi çok.
-
Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
Sonunda bir iş buldum. - Sait Faik Abasıyanık
- Ticari anlaşma, alışveriş
-
Herhangi bir maksatla kurulan düzen
İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bazı deyimlerde `yarar, çıkar` anlamında kullanılan bir söz
O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez.
-
Yapılan şey, davranış
Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım.
-
Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey
Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü. - Memduh Şevket Esendal
-
Emek, işçilik, ustalık
Bu örtü, işi ağır bir örtüdür.
-
İşlem
İşimi görmediler.
-
Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış
Bu, bir zevk işidir.
-
Yetenek
Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler. - Muzaffer İzgü
-
Sorun, konu, mesele, maslahat
Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Gizli neden veya maksat
Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. - Refik Halit Karay
-
Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iş (birinde) bitmek
- iş (birinden) bitmek
- iş (birine) kalmak
- iş açmak
- iş almak
- iş amana binince kavga uzamaz
- iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
- iş ayağa düşmek
- iş başa düşmek
- iş bırakmak
- iş bilenin, kılıç kuşananın
- iş bilmek
- iş bitirmek
- iş çatallanmak
- iş çevirmek
- iş çığırından çıkmak
- iş çıkarmak
- iş dayıya düştü
- iş değil
- iş düşmek
- işe almak
- işe bak!
- iş edinmek
- işe girmek
- işe karışmak
- işe koşmak
- iş etmek
- işe yaramak
- iş görmek
- iş göstermek
- işi ...-e dökmek
- işi ...-e vurmak
- işi (bir şeye) vurmak
- işi ahbaplığa dökmek
- işi aksi gitmek
- işi Allah'a kalmak
- işi anlamak
- işi azıtmak
- işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
- işi bitmek
- işi bozmak
- işi bozulmak
- işi ciddiye almak
- işi çıkmak
- işi düşmek
- işi ileri götürmek
- işi iş, kaşığı gümüş
- işi iş olmak
- işi kotarmak
- iş inada binmek
- işin alayında olmak
- işin başı
- işinden olmak
- işin doğrusu
- işi ne?
- işine bak!
- işine gelmek
- işine göre
- işine hor bakan boynuna torba takar
- işine koyulmak
- işin fenası
- işin garibi
- işini bilmek
- işini bitirmek
- işin içinde iş var
- işin içinden çıkamamak
- işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
- işini görmek
- işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
- işinin adamı
- işini uydurmak
- işini yoluna koymak
- işin kolayına kaçmak
- işin kötüsü
- işin kurdu
- işin kurdu olmak
- işin mi yok
- işin ortasını bulmak
- işin rengi değişmek
- iş insanın aynasıdır
- işin tuhafı
- işin ucu birine dokunmak
- işin üstesinden gelmek
- işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
- işi olmak
- işi pişirmek
- işi rast gitmek
- işi resmiyete dökmek
- işi sağlama almak
- işi savsaklamak
- işi şakaya dökmek
- iş işlemek
- iş işten geçmek
- işi tatlıya bağlamak
- işi temizlemek
- işi uzatmak
- işi üç nalla bir ata kaldı
- işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
- işi yoluna koymak
- işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
- iş karıştırmak
- iş ki
- işler açılmak
- işler arapsaçına dönmek
- işler becermek
- iş mi?
- iş ola
- iş olacağına varır
- iş olsun diye
- iş sarpa sarmak
- iş şirazesinden çıkmak
- işten (bile) değil
- işten el çektirmek
- işten güçten vakit bulamamak
- iş tutmak
- iş vermek
- iş yapmak
- iş yok
Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri
ŞE
- Türk alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı, okunuşu
ŞU
-
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz
Bu parayı da şu adrese gönderiver. - Ayla Kutlu
-
Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan söz, şurası
Bunu istemem, şunu isterim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şu denli
- şu günlerde (veya sırada)
- şu kadar
- şu kadar ki
- şuna bak!
- şundan
- şunun şurası
- şusu busu
Birleşik Kelimeler: şu açıdan, şu bakımdan, şu bu, şu hâlde, şu takdirde, şu yönden, şu yüzden
BOŞ
-
İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı
Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler. - Aka Gündüz
-
Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal
Boş kadro.
-
Yapılacak işi olmayan, işsiz
Bugün sabah boşum, gelebilirsin.
-
Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.)
Tam bu sırada yanlarından elindeki tepside boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir. - Tarık Buğra
-
Anlamsız
Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi? - Nazım Hikmet
-
Bilgisiz
Daha meselesiz, daha cahil, daha boş, daha yakışıklıydılar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir işe yaramayan, yararsız
Yaşlı başlı insanlarız, dedi. Birbirimizi boş tesellilerle aldatacak değiliz. - Reşat Nuri Güntekin
-
Habersiz, hazırlıksız bir biçimde
Tatar dilencinin küfürlerine işte böyle boş yakalandım. - Orhan Pamuk
Ata Sözleri ve Deyimler
- boşa almak
- boşa çıkarmak
- boşa çıkmak
- boşa gitmek
- boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz
- boş atıp dolu tutmak (veya vurmak)
- boşa vermek
- boş başak dik durur
- boş bırakmak
- boş bırakmamak
- boş bulunmak
- boş çıkmak
- boş çıkmamak
- boş çuval ayakta (veya dik) durmaz
- boş dönmek
- boş durmak
- boş durmamak
- boş düşmek
- boş gezenin boş kalfası
- boş gezmek (veya gezinmek)
- boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
- boş gözlerle bakmak
- boş ite menzil olmaz
- boş kalmak
- boş kile dipsiz ambar
- boş konuşmamak
- boş koymak
- boş ol (veya olsun)
- boş oturmak
- boşta gezmek
- boşta kalmak
- boş torba ile at tutulmaz
- boş ver!
- boş vermek
- boş yerine vurmak
Birleşik Kelimeler: boşboğaz, boş boş, boş inanç, boş kafalı, boş kâğıdı, boş küme, boş laf, boş yere, boşu boşuna, başıboş, eli boş, içi boş, kafası boş
DÜŞ
-
Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya
Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde - Dadaloğlu
- Gerçek olmayan şey, imge
- Gerçekleşmesi istenen şey, umut
Ata Sözleri ve Deyimler
- düş görmek
- düş uykudan sonra olur
Birleşik Kelimeler: düş gücü, düş kırıklığı
HİŞ
-
Hişt
Hiş, buraya gel!
PEŞ (Kelime Kökeni: Farsça pes)
-
Arka, art
Biz kuru canımıza razıyız diye peşimizden geliyordu. - Falih Rıfkı Atay
- Elbisenin etek kısmı
Ata Sözleri ve Deyimler
- peşinde (veya peşinden) gitmek
- peşinde (veya peşinden) koşmak
- peşinde dolaşmak (veya gezmek)
- peşinden sürüklemek
- peşinden yürümek
- peşinde olmak
- peşine düşmek (veya gitmek)
- peşine takılmak
- peşine takmak
- peşini bırakmamak
Birleşik Kelimeler: peş peşe, peşi peşine, peşi sıra
- Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası
ŞİP
- Biz (III)
ŞAP
-
İstekle öperken çıkan ses
Şap diye elinden öptü.
- Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses
Birleşik Kelimeler: şap şap
-
Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde
Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker? - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- şapa oturmak
- şap gibi
- şap gibi donmak (veya kalmak)
- şap gibi yanmak
Birleşik Kelimeler: şaphane, Şaphane, şap hastalığı, şap taşı, kızılşap
- İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
ŞAH (Kelime Kökeni: Farsça şāh)
- İran veya Afgan hükümdarı
-
Satranç oyununda her yönde tek hane gidebilen en önemli taş
Sonra şahını bir hane geri aldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Alevilik, Bektaşilikte pir
- Benzerlerine oranla en üstün, en güzel, en iyi
Ata Sözleri ve Deyimler
- şahken şahbaz olmak
Birleşik Kelimeler: şah beyit, şah damarı, şah mat, şahmeran, şahmerdan, şahtere, ahım şahım
- Atın, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde ayakta durması
Ata Sözleri ve Deyimler
- şaha kalkmak
ÇÜŞ
- Yürüyen eşeği durdurmak için söylenen söz
- Yakışıksız bir davranış karşısında söylenen kaba bir söz
HOŞ (Kelime Kökeni: Farsça ḫoş)
-
Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren
Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı - Âşık Veysel
-
Bununla birlikte
Hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya. - Halide Edip Adıvar
- Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde
Ata Sözleri ve Deyimler
- hoşa gitmek
- hoş bulduk (veya gördük)
- hoş geldiniz
- hoş görmek (veya karşılamak)
- hoş tutmak
- hoşuna gitmek
Birleşik Kelimeler: hoşbeş, hoşgörü, hoş koku, hoşkuran, hoşsohbet, bir hoş, helalühoş, mayhoş, meyvehoş
HUŞ
- Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi (Betula)