İçinde Ön Bulunan Kelimeler
İçinde ÖN olan 262 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖN geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ön kelimesinin anlamı nedir? Ön ile başlayan kelimeler. Ön ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
GÖNÜLLENDİRMEK29,
13 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞTÜRÜLMEK31, GÖNÜLLENDİRME28, GÖNENDİRİLMEK26, YÖNLENDİRİLME24
12 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞÜMCÜLÜK35, DÖNÜŞTÜRÜLME30, CANIGÖNÜLDEN30, GÖNENDİRİLME25, RÖNTGENCİLİK25, YÖNTEMSİZLİK25, ÖNEMSEMEZLİK24, RÖNTGENLEMEK23, YÖNLENDİRMEK23
11 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞTÜRÜCÜ33, DÖNÜŞSÜZLÜK32, GÖNÜLSÜZLÜK31, GÖNÜLDAŞLIK29, DÖNÜŞTÜRMEK27, DÖNDÜRÜLMEK26, GÖNENDİRİCİ26, BAŞYÖNETMEN25, SÖNDÜRÜLMEK25, GÖNDERİLMEK24, GÖNENDİRMEK24, GÖNÜLLENMEK24, SIKIYÖNETİM23, ÖNLEYİCİLİK22, RÖNTGENLEME22, YÖNETİCİLİK22, YÖNLENDİRME22, YÖNELTİLMEK20, YÖNTEMLİLİK20, YÖNETMENLİK20
10 Harfli Kelimeler
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞÜMCÜ30, ÖNGÖRÜLME28, DÖNÜŞÜMLÜ27, SÖNDÜRÜCÜ27, GÖNÜLLÜCE26, YÖNSÜZLÜK25, GÖNDERİCİ24, ÖNEMSİZCE23, DÖNDÜRMEK22, GÖNYELEME22, GÖNDERTME22, GÖNDERMEK22, ÖNEMSEYİŞ22, RÖNTGENCİ22, YÖNTEMSİZ22, YÖNLEYİCİ22, YÖNDEŞLİK22, BÖNLEŞMEK21, ÖNCECİLİK21, SÖNDÜRMEK21
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
ÖNOLOJİ24, ÖNGÖRME24, DÖNÜŞÜM23, DÖNÜŞLÜ22, GÖNÇLÜK22, DÖNÜŞME21, GÖNÜLLÜ21, ÖNCÜLÜK20, ÖNCESİZ20, DÖNEMEÇ19, DÖNBABA19, GÖNDERİ19, SÖNÜMLÜ19, YÖNERGE19, DÖNÜLME18, DÖNERCİ18, DÖNENCE18, DÖNEKÇE18, GÖNENME18, ÖNLEYİŞ18
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
ÖNGÖRÜ24, YÖNSÜZ20, GÖNENÇ19, YÖNDEŞ19, DÖNGEL18, GÖNDER18, HANÖNÜ18, YÖNBUL17, BÖNLÜK16, ÖNSEZİ16, ÖNERGE16, YÖNDEN16, DÖNMEK15, ÖNERİŞ15, ÖNCEKİ15, YÖNTEM15, ÖNAYAK14, SÖNMEK14, ÖNERME13, ÖNEMLİ13
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
GÖNCÜ20, DÖNGÜ19, DÖNÜŞ18, GÖNÜL17, GÖNYE17, BÖNCE16, DÖNÜM16, DÖNEÇ16, ÖNCÜL16, DÖNÜT15, DÖNÜK15, GÖNEN15, SÖNÜM15, YÖNLÜ15, ASYÖN14, DÖNME14, DÖNEM14, ÖNCEL14, ÖNEZE14, SÖNÜK14
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
GÖNÇ17, ÖNCÜ15, MÖNÜ13, ÖNCE13, CÖNK13, ÖNEM11, ÖNEL10
3 Harfli Kelimeler
JÖN18, FÖN15, GÖN13, BÖN11, YÖN11
2 Harfli Kelimeler
ÖN8
ÖN
-
Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit
-
Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. - Burhan Felek
-
Bir kimsenin ilerisi
Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yakın gelecek zaman
Önümüz kış.
-
Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa
-
Önce olan, ilk
Ön söz. Ön görüşme.
-
Civar, yöre
Kanlıca önlerine geldiler.
-
Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- önde gelmek
- öne almak
- öne çıkmak
- öne düşmek
- öne sermek
- öne sürmek
- önü alınmak
- önünde ardında gidilmez
- önüne arkasına bakmadan
- önüne bakmak
- önüne bir kemik atmak
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne düşmek
- önüne geçmek
- önüne gelen
- önüne geleni kapar, ardına geleni teper
- önüne katmak
- önünü almak
- önünü ardını düşünmemek
- önünü kesmek
Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde
ÖNEL
- Mehil
ÖNEM
-
Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet
Karacaoğlan'ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız. - Nurullah Ataç
Ata Sözleri ve Deyimler
- önem vermek
BÖN
-
Budala, saf, avanak, ahmak
Sandığınız kadar bön bir insan değilim ben. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- bön bön bakmak
YÖN
- Belli bir noktaya göre olan yer, taraf
-
Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe
Binanın batı yönü.
-
Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet
Bolu yönüne.
-
Tutulacak, izlenecek yol
Bu yönde yapılacak araştırmalardan tiyatro tarihimiz için daha başka ipuçlarının çıkması da kuvvetle muhtemeldir. - Fahir İz
Ata Sözleri ve Deyimler
- yön vermek
Birleşik Kelimeler: yön belirteci, yönbul, yön eki, yöneylem, yön gösterme eki, yön zarfı, ana yön, ara yön, asyön, tek yön, bu yönden, o yönden, şu yönden
ÖNERME
- Önermek işi
- Kabul edilmesi için öne sürülen düşünce, teklif
- Bir savı öne süren veya bir durumu dile getiren cümle, belli bir yorumda belli bir doğruluk değeri kazanan düzgün deyim, kaziye
Birleşik Kelimeler: açık önerme, bileşik önerme, büyük önerme, küçük önerme, temel önerme, tikel önerme, tümel önerme
ÖNEMLİ
-
Önemi olan, mühim, ehemmiyetli
Benim için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz. - Tarık Buğra
- Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemi olan, stratejik
MÖNÜ
- 343 menü
ÖNCE
-
İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- önce can, sonra canan
Birleşik Kelimeler: bir an önce, bir ayak önce, bir gün önce, ilk önce, milattan önce, kambriyen öncesi, mantık öncesi, okul öncesi, tarih öncesi
C
- Karbon elementinin simgesi
- Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir
GÖN
- İşlenmiş deri
- Kösele
-
Hayvan derisi
Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- gön yufka yerinden delinir
ÖNAYAK
-
`Diğerlerine örnek olmak üzere bir işe ilk önce başlamak` anlamındaki önayak olmak deyiminde geçer
Ekrem daha önceden durumu annesine yazmış, bu hayırlı iş için önayak olmalarını istemiş. - Ahmet Ümit
SÖNMEK
-
Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak
Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu. - Tarık Buğra
- Parlaklığını, ışığını yitirmek
-
Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek
Balon söndü.
- Yanardağ etkinliğini yitirmek
-
Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek
Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi. - Ömer Seyfettin
-
Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek
Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü. - Reşat Nuri Güntekin
- Ses duyulmaz olmak
-
Tükenmek, yok olmak, yitmek
Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: mumsöndü
ASYÖN
- Ara yön
DÖNME
-
Dönmek işi
Dönmeyi kararlaştırmış da olsa bir aksilik, mutlaka bir aksilik, benim saadetime engel olacaktı. - Tarık Buğra
- Ameliyatla cinsiyet değiştiren kimse
- Biçimi değişmeyen bir şeklin ekseni çevresindeki hareketi
- Başka bir dindeyken Müslüman olan, mühtedi
Birleşik Kelimeler: dönme dolap, dönme ekseni, köşe dönmeci, baş dönmesi, kıl dönmesi