İçinde Ö Bulunan Kelimeler

İçinde Ö olan 2769 kelime bulunuyor. İçerisinde Ö geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ö ile başlayan kelimeler. Ö ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BÖLÜŞTÜRÜVERMEK39, ÇÖZÜMLEYİVERMEK39, GÖKKUZGUNGİLLER38, ÇÖZÜMLENİVERMEK37, ÇÖZÜNDÜREBİLMEK36, ÇÖZDÜRÜLEBİLMEK36, ÖKSÜZSEVİNDİREN36, ÇÖZÜMLEYEBİLMEK35, GÖREVLENDİRİLME34, ÖLÜMSÜZLEŞTİRME34, BÖLÜŞTÜREBİLMEK33, ÇÖZÜMLENEBİLMEK33, GÖÇMENLEŞTİRMEK33, SÖMÜRGELEŞTİRME33, KÖKBOYASIGİLLER32, ÖDEVLENDİRİLMEK32, BÖLÜMLENDİRİLİŞ31, ÖZLEŞTİRMECİLİK31, CÖMERTLEŞEBİLME31, BONKÖRLEŞEBİLME30
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

KÖPEKOĞLUKÖPEK43, ÇÖZÜMSÜZLEŞMEK39, ÖZGÜRLÜKSÜZLÜK39, BÖLÜŞTÜRÜVERME38, ÇÖZÜMLEYİVERME38, NÖROŞİRÜRJİYEN37, ÇÖZÜMLENİVERME36, ÇÖZÜNDÜREBİLME35, ÇÖZDÜRÜLEBİLME35, ÖRÜMCEĞİMSİLER35, ÇÖZÜMLEYİCİLİK34, ÇÖZÜMLEYEBİLME34, BAŞÖĞRETMENLİK33, GÖREVLENDİRMEK33, ÖZGÜNLEŞTİRMEK33, ÖZGÜRLEŞTİRMEK33, BÖLÜŞTÜREBİLME32, BÖLÜŞÜLEBİLMEK32, ÇÖZÜMLENEBİLME32, GÖZETLEYİCİLİK32
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

GÜVERCİNGÖĞSÜ48, HOŞGÖRÜSÜZLÜK41, SAĞGÖRÜSÜZLÜK41, ÖVÜNDÜRÜCÜLÜK40, ÇÖZÜMSÜZLEŞME38, RÖPORTAJCILIK38, ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK37, BAŞREJİSÖRLÜK36, AÇGÖZLÜLEŞMEK35, AÇIKGÖZLEŞMEK34, ÇÖZÜNDÜRÜLMEK34, GÖSTERİŞSİZCE34, YOĞUNLUKÖLÇER34, GÖREVSELCİLİK33, GÖRÜŞTÜRÜLMEK33, ÇÖZDÜREBİLMEK32, GÖREVLENDİRME32, GÖRÜNTÜLEYİCİ32, ÖZGÜNLEŞTİRME32, ÖTÜMSÜZLEŞMEK32
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

KÖPOĞLUKÖPEK41, PEKMEZKÖPÜĞÜ41, GÜMÜŞHACIKÖY40, BÖĞÜRÜVERMEK38, GÖRÜNGÜCÜLÜK37, GÜNGÖRMÜŞLÜK36, ÇÖZÜLÜVERMEK35, DÖNÜŞÜMCÜLÜK35, AÇGÖZLÜLEŞME34, BÖLÜŞÜVERMEK34, KÖPEKKUYRUĞU34, AÇIKGÖZLEŞME33, AÇIKGÖZLÜLÜK33, ÇÖZÜNDÜRÜLME33, DÖVDÜRTÜLMEK33, KATRANKÖPÜĞÜ33, NÖROŞİRÜRJİK33, PÜLVERİZATÖR33, BÖĞÜREBİLMEK32, GÖRÜŞTÜRÜLME32
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

BÖĞÜRÜVERME37, DENİZKÖPÜĞÜ37, SÖZGÖTÜRMEZ37, GÖKGÜVERCİN36, HANIMGÖBEĞİ36, SABUNKÖPÜĞÜ36, GÖRGÜSÜZLÜK35, SANTRİFÜJÖR35, ÇÖZÜLÜVERME34, ÇÖZÜMSÜZLÜK34, GÖRÜŞSÜZLÜK34, KOYUNGÖBEĞİ34, ÖZGÜRLÜKSÜZ34, BÖLÜŞÜVERME33, BÖLÜŞTÜRÜCÜ33, BÖCEKKABUĞU33, ÇÖPLÜKÇÜLÜK33, DÖVÜŞTÜRMEK33, DÖNÜŞTÜRÜCÜ33, GÖVDESİZLİK33
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

JÖNPRÖMİYE38, TAVUKGÖĞSÜ37, DÖVÜŞÇÜLÜK36, HOŞGÖRÜSÜZ36, SAĞGÖRÜSÜZ36, GÖRGÜSÜZCE35, ÖVÜNDÜRÜCÜ35, KUZUGÖBEĞİ34, RÖPORTAJCI34, GÖRGÜCÜLÜK33, KÖYGÖÇÜREN33, DÖVÜŞTÜRME32, ÖZGÜRLÜKÇÜ32, YAĞIŞÖLÇER32, BAŞREJİSÖR31, ÇÖZÜVERMEK31, DÖVDÜRÜLME31, GÖTÜRÜMSÜZ31, GÖĞÜSLEMEK31, GÖĞÜSLENME31
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

GÖĞÜSLÜCE34, HOŞGÖRÜCÜ34, ÖVGÜCÜLÜK34, SIĞIRGÖ34, ATGÖZLÜĞÜ33, FORSMAJÖR33, HOROZGÖ33, ŞARJÖRSÜZ33, BALKÖPÜĞÜ32, CAMGÖBEĞİ32, DÖVİZZEDE31, GÖKKUŞAĞI31, GÜNGÖRMÜŞ31, HOŞGÖRÜLÜ31, ÖĞÜTÇÜLÜK31, SAĞGÖRÜLÜ31, AÇGÖZLÜCE30, BLÖFÇÜLÜK30, ÇÖĞDÜRMEK30, ÇÖZÜCÜLÜK30
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ÖKÜZGÖ34, GÜMÜŞGÖZ33, DEVEGÖ31, VİDANJÖR31, GÖVDESİZ30, GÖRGÜSÜZ30, GÖĞÜSLÜK30, GÖÇÜRÜCÜ30, ÖĞÜTÜLÜŞ30, ÖĞÜRTÜCÜ30, ÇÖZÜMSÜZ29, ÇÖĞÜNCEK29, ÇÖĞDÜRME29, GÖRÜŞSÜZ29, GÖREVDAŞ29, HÖRGÜÇLÜ29, KÖYCEĞİZ29, ÖVÜCÜLÜK29, SÖĞÜŞLÜK29, BÖĞRÜLCE28
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

ÇÖPLÜĞÜ31, DÖVÜŞÇÜ31, DÖŞGÖ31, SÖVGÜCÜ31, ÇÖĞÜRCÜ30, GÖĞÜMSÜ30, GÖZDAĞI30, BÖĞÜRÜŞ29, GÖĞÜSLÜ29, ÖĞÜTÜCÜ29, DÖVÜNÜŞ28, DÖVÜLÜŞ28, ÇÖZÜMCÜ27, DÖVÜŞME27, GÖZLEĞİ27, HOŞGÖ27, SAĞGÖ27, BÖĞÜRTÜ26, ÇÖZÜLÜŞ26, ÇÖĞÜNME26
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ÖVGÜCÜ29, GÖMGÖK27, GÖÇÜCÜ26, ÖZBEÖZ26, ÖĞÜRÜŞ26, ÖĞÜTÇÜ26, ÖĞÜTÜŞ26, SÖVÜCÜ26, YÜZGÖZ26, BLÖFÇÜ25, ÇÖPSÜZ25, ÇÖZÜCÜ25, GÖZSÜZ25, GÖZEVİ25, HÖRGÜÇ25, ÖVÜLÜŞ25, ÇÖZGÜN24, GÖLKÖY24, ÖNGÖ24, RÖLÖVE24
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

GÖĞÜS25, DÖVÜŞ24, GÖZGÜ24, ÖVÜCÜ24, SÖVGÜ24, SÖĞÜŞ24, ÇÖPÇÜ23, ÇÖZGÜ23, ÇÖĞÜR23, GÖZCÜ23, GÖVDE23, GÖÇÜŞ23, GÖĞEM23, SÖVÜŞ23, BÖĞÜR22, ÇÖZÜŞ22, ÇÖĞME22, DÖVİZ22, DÖVEÇ22, GÖVEM22
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ÖVGÜ22, ÖVÜŞ21, GÖÇÜ19, JÖLE19, ÖVEÇ19, ÖZGÜ19, ÖPÜŞ19, ÖĞÜN19, ÖĞÜR19, ÖĞÜT19, BLÖF18, ÖDEV18, BÖ17, GÖZE17, GÖ17, GÖ17, GÖCE17, ÖVME17, ÖZGE17, ÖĞLE17
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ÖHÖ19, PÖF19, BÖĞ18, JÖN18, FÖY17, ÇÖP16, GÖZ16, GÖÇ16, PÖÇ16, ÇÖZ15, FÖN15, ÖRF15, DÖŞ14, Ö14, GÖT13, GÖN13, GÖL13, GÖK13, HÖT13, LÖP13
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

ÖF14, ÖÇ11, ÖZ11, ÖD10, ÖN8

ÖN

[isim]

  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

  • Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı

    Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. - Burhan Felek

  • Bir kimsenin ilerisi

    Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yakın gelecek zaman

    Önümüz kış.

  • Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü

    Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa

  • Önce olan, ilk

    Ön söz. Ön görüşme.

  • Civar, yöre

    Kanlıca önlerine geldiler.

[sıfat]

  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde

ÖD

[isim]

  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]

  • Öd ağacı
  • Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü

    Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: öd ağacı

ÖÇ

[isim]

  • Kötü bir davranış veya sözü cezalandırmak için kötülükle karşılık verme isteği ve işi, intikam

    Bunda da biraz öç, biraz nispet, biraz kurum arzusu vardır. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öç (veya öcünü) almak (veya çıkarmak)

ÖZ

[isim]

[felsefe]

  • Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı

    Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner

  • `Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz

    Öz eleştiri, öz yönetim.

  • Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre

    Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.

  • Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça

[zamir]

  • Kendi, zat

    Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan

[mecaz]

  • Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde

    Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz

[bitki bilimi]

  • Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm

    Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • özü sözü bir (olmak)

Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü

[sıfat]

  • Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan

    Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin

  • İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)

Birleşik Kelimeler: öz kardeş

[isim]

[halk ağzında]

  • Dere, çay
  • Sulak, verimli yer

GÖT

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Anüs
  • Alt taraf, dip
  • Kaba et, kıç, popo

Ata Sözleri ve Deyimler

  • göt ister

Birleşik Kelimeler: götten bacaklı, tavukgötü, götün götün

GÖN

[isim]

  • İşlenmiş deri
  • Kösele

[halk ağzında]

  • Hayvan derisi

    Boya değil altın yaldız vursan manda gönü gibi donuk duruyor. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gön yufka yerinden delinir

GÖL

[isim]

[coğrafya]

  • Oluşması genellikle tektonik, volkanik vb. olaylara bağlı olan, toprakla çevrili, derin ve geniş, tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü

    Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı

  • Yapay su birikintisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
  • göl olmak

Birleşik Kelimeler: göl alası, göl ayağı, göl bilimi, göl kestanesi, artık göl, çöküntü gölü, dağ gölü, krater gölü

GÖK

[isim]

  • İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza
  • Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, gök kubbe, sema

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Gökyüzünün, denizin rengi, mavi veya yeşile çalan mavi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Olgunlaşmamış

    Uzun süren bir kışın karları, soğukları altından fışkıran gök ekinler... - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • göğe direk, denize kapak olmaz
  • göğe merdiven dayamış
  • gök delinmek
  • göklere çıkarmak
  • göklere çıkmak
  • göklere uçmak
  • gökte ararken yerde bulmak
  • gökten ne yağdı da yer kabul etmedi
  • gökten zembille mi indi

Birleşik Kelimeler: gök ada, gök atlası, gök bilimi, gök boylamı, gök cismi, gökdelen, gökdoğan, gök ekseni, gök eşleği, gökevi, gök gözlü, gök gürlemesi, gök gürültüsü, gökgüvercin, gök kandil, gök kır, gök kubbe, gök kumu, gökkuşağı, gök kutbu, gökkuzgun, gök küresi, göksoğan, gök taşı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı, gök yakut, Gökyolu, gökyüzü, küresel gök bilimi

HÖT

[ünlem]

  • Korkutmak veya dikkati kendi üzerine çekmek için söylenen bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • höt demek

LÖP

[sıfat]

  • İri ve yumuşak

Birleşik Kelimeler: löp löp

DÖŞ

[isim]

[halk ağzında]

  • Göğüs, bağır

    Bana yastık olsun döşlerin güzel. - Âşık Veysel

  • Kaburga altı

Birleşik Kelimeler: döşgömü, döl döş

ÖCÜ

[isim]

  • Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı

ÖF

[ünlem]

  • Usanç, bezginlik, tiksinti vb. duygular anlatan bir söz

    Öf, ne kaba adam! Öf, ne pis koku!

ÇÖZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bumbar, bağırsak
  • Bumbarın yağı

Birleşik Kelimeler: çöz yağı

FÖN (Kelime Kökeni: Almanca Föhn)

[isim]

  • Sıcak veya soğuk hava üfleyen bir aletle saçı kurutup biçim vererek tarama
  • Sıcak, kuru ve sert esen bir rüzgâr türü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fön çekmek