İçinde Ö Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde Ö olan 5 harfli 262 kelime bulunuyor. İçinde Ö olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ö ile başlayan 5 harfli kelimeler. ö ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖĞÜS25, DÖVÜŞ24, GÖZGÜ24, ÖVÜCÜ24, SÖVGÜ24, SÖĞÜŞ24, ÇÖPÇÜ23, ÇÖZGÜ23, ÇÖĞÜR23, GÖZCÜ23, GÖVDE23, GÖÇÜŞ23, GÖĞEM23, SÖVÜŞ23, BÖĞÜR22, ÇÖZÜŞ22, ÇÖĞME22, DÖVİZ22, DÖVEÇ22, GÖVEM22, ÖVÜNÇ22, AÇGÖZ21, GÖMÜŞ21, GÖREV21, GÖRGÜ21, GÖVEK21, GÖVEL21, GÖZÜM21, GÖÇÜM21, KUVÖZ21, MÖSYÖ21, MAJÖR21, SÖĞÜT21, ŞOFÖR21, ÇÖPLÜ20, ÇÖVEN20, ÇÖZÜM20, DÖVME20, GÖNCÜ20, GÖRÜŞ20, GÖZDE20, GÖZLÜ20, GÖÇÜK20, GÖDEŞ20, ÖZGÜL20, ÖZGÜN20, ÖZGÜR20, PÖÇÜK20, SÖZCÜ20, VİZÖR20, BRÖVE19, ÇÖZÜK19, ÇÖKÜŞ19, DÖNGÜ19, GÖYÜK19, GÖMEÇ19, GÖLGE19, GÖBÜT19, GÖÇME19, HÖYÜK19, HÖDÜK19, ÖZDEŞ19, ÖLÇÜŞ19, PENGÖ19, SÖVME19, TÖVBE19, BÖLÜŞ18, ÇÖMEZ18, ÇÖZME18, ÇÖMÇE18, DÖNÜŞ18, DÖŞLÜ18, GÖMÜK18, GÖMÜT18, GÖRÜM18, GÖYME18, GÖZER18, GÖCEN18, GÖKÇE18, GÖÇER18, KÖYCÜ18, ÖRÜCÜ18, ÖTÜCÜ18, ÖVMEK18, ÖZALP18, ÖDÜNÇ18, ÖĞLEN18, ÖĞREK18, SÖZCE18, SÖVEN18, ŞÖMİZ18, BÖLGE17, BÖBÜR17, ÇÖKÜM17, DÖGER17, DÖŞEM17, FLÖRE17, FLÖRT17, GÖNÜL17, GÖNYE17, GÖMME17, GÖBEK17, GÖBEL17, GÖLÜK17, GÖDEN17, KÖMÜŞ17, KÖPRÜ17, KÖPÜK17, KÖSÇÜ17, KÖFTE17, LÖPÜR17, LİZÖZ17, ÖBÜRÜ17, ÖRGÜT17, ÖZENÇ17, ÖRGÜN17, ÖKSÜZ17, ÖLÇÜM17, ÖLGÜN17, ÖLMÜŞ17, RÖFLE17, SÖZLÜ17, SÖZDE17, SÖKÜŞ17, TÖRPÜ17, VALÖR17, BÖLÜM16, BÖCEK16, BÖNCE16, BATÖZ16, ÇÖMME16, ÇÖRKÜ16, ÇÖRTÜ16, ÇÖKÜK16, DÖŞEK16, DÖNÜM16, DÖNEÇ16, DÖKÜM16, GÖRME16, KÖKÇÜ16, MASÖZ16, ÖRTÜŞ16, ÖZBEK16, ÖZDEK16, ÖZDEN16, ÖZLÜK16, ÖLÇÜN16, ÖLÇÜT16, ÖNCÜL16, ÖPMEK16, PASÖR16, ŞÖYLE16, BÖLÜK15, BÖLÜT15, BÖYLE15, ÇÖKME15, DÖKÜK15, DÖNÜT15, DÖNÜK15, DÖLÜT15, GÖNEN15, GÖLEK15, GÖLET15, KÖPEK15, KÖRPE15, KÖMEÇ15, KÖYLÜ15, KÖHNE15, LÖKOZ15, ÖRÜLÜ15, ÖTÜRÜ15, ÖZEME15, ÖZLEM15, ÖLÇME15, ÖRGEN15, ÖLMEZ15, ÖZSEL15, PLÖRA15, RÖTUŞ15, RÖGAR15, SÖZEL15, SÖNÜM15, SÖKÜM15, YÖNLÜ15, YÖRÜK15, ASYÖN14, BÖLME14, ÇÖREK14, ÇÖKEK14, ÇÖKEL14, DONÖR14, DÖNME14, DÖNEM14, DÖKME14, KÖMÜR14, KÖSNÜ14, KÖŞEK14, KÖMBE14, KÖKSÜ14, KÖÇEK14, MÖBLE14, ÖZENİ14, ÖZERK14, ÖZNEL14, ÖDEME14, ÖLÇEK14, ÖLÇER14, ÖNCEL14, ÖNEZE14, ÖRCİN14, SÖNÜK14, SÖKÜN14, SÖKÜK14, SÖLOM14, ŞÖLEN14, TÜMÖR14, TÖZEL14, AKKÖY13, BÖLEN13, BÖREK13, DÖNER13, DÖNEL13, DÖNEK13, DÖLEK13, İNÖ13, KÜTÖR13, KÖRÜK13, KÖSEM13, KÖLÜK13, KÖKLÜ13, MASÖR13, NÖBET13, ÖRTÜK13, ÖDLEK13, ÖNDER13, ÖNLÜK13, ÖRDEK13, SÖNME13, SÖKME13, MİNÖR12, NÖRON12, ÖRMEK12, ÖRTME12, ÖTMEK12, ÖNLEM12, ÖNSEL12, ÖLMEK12, SÖKEL12, TRÖST12, AKTÖR11, ENÖTE11, KÖTEK11, KÖKEN11, LİKÖR11, ÖRNEK11, ÖTEKİ11, ÖREKE11, ÖNERİ11, RÖTAR11, TÖREN11, TÖREL11, TERÖR11

AKTÖR (Kelime Kökeni: Fransızca acteur)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Erkek oyuncu

    En pişkin aktörler bile bizim kadar rollerini başaramazlar. - Etem İzzet Benice

[mecaz]

  • Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse

Birleşik Kelimeler: başaktör

ENÖTE

[isim]

[gök bilimi]

  • Bir gök cisminin yörüngesi boyunca, etrafında dolandığı merkezî cisme en uzak olduğu nokta

KÖTEK (Kelime Kökeni: Farsça kūtek)

[isim]

  • Baston, sopa
  • Sopayla atılan dayak, patak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kötek atmak (veya çekmek)
  • kötek yemek

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Gölge balığı

KÖKEN

[isim]

  • Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe

    Yazının kökeni resimdir.

  • Soy, asıl

[ticaret]

  • Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin

[halk ağzında]

  • Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları

[eskimiş]

  • Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap

Birleşik Kelimeler: köken belgesi, köken bilgisi, köken bilimi

LİKÖR (Kelime Kökeni: Fransızca liqueur)

[isim]

  • Meyve veya bazı bitkiler ile alkol, esans karışımından yapılan şekerli içki

    Bu likör vakitsiz amma şişeleri açmış bulunduk. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: likör bardağı

ÖRNEK

[isim]

  • Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model

    Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır. - İbrahim Alâeddin Gövsa

  • İncelemek veya denemek üzere insan ve hayvan vücudunun, bitkinin veya nesnenin herhangi bir yerinden alınan doku parçası, numune

    Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir şeyin benzeri, tıpkısı, kopyası, misil

    Bu yapının bir örneği daha yoktur.

  • Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
  • Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey, model, paradigma

    Onların özü sözü birdir. Hayatları bizim için örnektir. - Nazım Hikmet

[sıfat]

  • En iyi biçimde olan

    İşte örnek bir kadın! Her şeyi biliyor ama horozlanmıyor!.. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • örneğini almak
  • örneğini çıkarmak
  • örnek almak
  • örnek olmak
  • örnek oluşturmak
  • örnek vermek

Birleşik Kelimeler: bir örnek, ilk örnek, kök örnek, tek örnek, şal örneği

ÖTEKİ

[zamir]

  • Diğeri, öbürü

    Bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış! - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

  • Sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan

[sıfat]

  • Öbür, diğer

[sıfat]

[toplum bilimi]

  • Mevcut kültürün içinde dışlanmış olan

Birleşik Kelimeler: öteki beriki, öteki dünya

ÖREKE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek

ÖNERİ

[isim]

  • Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif
  • İncelenmek için ileri sürülen şey, teklif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öneride bulunmak

Birleşik Kelimeler: yasa önerisi

RÖTAR (Kelime Kökeni: Fransızca retard)

[isim]

  • Gecikme

    Küçük bir rötarımız olduğu için Diyarbakır'a ancak saat bire doğru varıyoruz. - Reşat Nuri Güntekin

TÖREN

[isim]

  • Bir toplulukta, üyelerin belli bir olayı, kişiyi veya değeri ayırt edip sembolleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi, merasim

    Töreni daha uzaktan izleyen annelerle babalar da sevinçle el çırpıyorlardı. - Çetin Altan

  • Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi sebeplerle yapılan toplantı, merasim, seremoni

Birleşik Kelimeler: tören birliği, tören düzeni, açılış töreni, anma töreni, bayrak töreni, cenaze töreni, geçit töreni, imza töreni, kabul töreni, karşılama töreni, madalya töreni, taç giyme töreni, yemin töreni

TÖREL

[sıfat]

  • Töreye uygun olan

    Eski Boğaziçi'nde törel bir yaşama belirmiş, sürmüş, artık sona ermiş. - Selim İleri

  • Töre ile ilgili

TERÖR (Kelime Kökeni: Fransızca terreur)

[isim]

  • Yıldırı

    Terör olaylarının tedirgin, sancılı seyircileriyiz. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: trafik terörü

MİNÖR (Kelime Kökeni: Fransızca mineur)

[sıfat]

  • Daha küçük

[müzik]

  • Bir makam, bir akort, bir gam, bir aralık özelliği olan

[isim]

[felsefe]

[mantık]

  • Küçük önerme

NÖRON (Kelime Kökeni: Fransızca neurone)

[isim]

[tıp]

  • Sinir sisteminin uyarıyı iletmekle görevli anatomik ve işlevsel birimi