İçinde Yakı Bulunan Kelimeler

İçinde YAKI olan 41 kelime bulunuyor. İçerisinde YAKI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yakı kelimesinin anlamı nedir? Yakı ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

AKARYAKITÇILIK22, YAKINLAŞTIRMAK22

13 Harfli Kelimeler

YAKIŞIKSIZLIK26, YAKINLAŞTIRMA21

12 Harfli Kelimeler

YAKIŞTIRMACA23, YAKIŞIKLILIK21

11 Harfli Kelimeler

YAKIŞTIRMAK19, AKARYAKITÇI18, YAKINLAŞMAK18, YAKINSAKLIK16

10 Harfli Kelimeler

YAKIŞIKSIZ22, YAKIŞTIRMA18, YAKINLAŞMA17, YAKINLARDA15, YAKINSAMAK15

9 Harfli Kelimeler

YAKICILIK17, YAKIŞIKLI17, YAKINSAMA14, AKARYAKIT12

8 Harfli Kelimeler

YAPYAKIN17, YAKIŞMAK15, YAKINDAN13, YAKILMAK12, YAKINMAK12, YAKINSAK12, YAKINLIK12

7 Harfli Kelimeler

YAKIMCI15, YAKITÇI14, YAKIŞMA14, YAKIŞIK14, YAKINIŞ14, YAKINDA12, YAKILMA11, YAKINTI11, YAKINMA11

6 Harfli Kelimeler

YAKICI13

5 Harfli Kelimeler

YAKIŞ11, YAKIM9, YAKIN8, YAKIT8

4 Harfli Kelimeler

YAKI7

YAKI

[isim]

  • Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça

    Hardal yakısı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakı açmak
  • yakı yakmak (veya vurmak)

Birleşik Kelimeler: yakı ağacı, yakı otu, hardal yakısı, nasır yakısı, pehlivan yakısı

YAKIN

[sıfat]

  • Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
  • Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

  • Aralarında sıkı ilgi bulunan

    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. - Elif Şafak

  • Benzeyen, andıran, yaklaşan

    Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. - Ömer Seyfettin

  • Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan

    Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın... - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

  • Uzak olmayan yer

    Yakınımızda otururlar.

[isim]

  • Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba

    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. - Murathan Mungan

[zarf]

  • Uzak olmadan

    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Birleşik Kelimeler: yakın akraba, yakın anlamlı, yakın benzeşme, yakın benzeşmezlik, Yakın Çağ, Yakın Doğu, yakın dost, yakın göçüşme, yakın koruma, yakın sesli, Yakın Şark, yakın takip, akla yakın, cana yakın, fırtınaya yakın rüzgâr

YAKIT

[isim]

  • Doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde

    Yakıt bittiği için kaloriferler yanmıyor.

  • Enerji ve ısı ortaya çıkaran yanıcı madde

Birleşik Kelimeler: yakıt deposu, yakıt göstergesi, yakıt parası, akaryakıt, yağ yakıt, jet yakıtı

YAKIM

[isim]

  • Yakma işi

    Anız yakımı.

[halk ağzında]

  • Önemli bir olay üzerine yakılmış türkü

YAKILMA

[isim]

  • Yakılmak işi

YAKINTI

[isim]

  • Yakılan bir şeyin kalıntısı

    Düşmanın yakıp yıktığı köylerin yakıntı ve yıkıntıları... - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Şikâyet

YAKINMA

[isim]

  • Yakınmak (I) işi

[isim]

  • Yakınmak (II) işi, şikâyet

Birleşik Kelimeler: yakınma kutusu

YAKIŞ

[isim]

  • Yakma işi

    Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım - Bekir Sıtkı Erdoğan

AKARYAKIT

[isim]

  • Benzin, gaz yağı, mazot vb. sıvı yakıt

Birleşik Kelimeler: akaryakıt istasyonu

YAKILMAK

[nesnesiz]

  • Yakma işi yapılmak

    Ateşler yakılıp kuzular ve piliçler çevrilmeye başlandı. - İhsan Oktay Anar

Birleşik Kelimeler: yana yakıla

YAKINMAK

[nesnesiz]

  • Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak

    Kına yakınmak.

[nesnesiz]

  • Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek

    Kaç kez yakındım ona, yüzünü öyle bir yas kapladı ki yakındığıma da yakınacağıma da bin pişman oldum. - Halikarnas Balıkçısı

YAKINSAK

[sıfat]

[fizik]

  • Tek bir noktaya doğru yönelen (ışın)
  • Işıkları aynı noktaya doğru yöneltme özelliği taşıyan (mercek vb.)

[matematik]

  • Birbirine gittikçe yaklaşarak uzanan, bir noktaya doğru yönelen (çizgi)

YAKINLIK

[isim]

  • Yakın olma durumu

    Ayrı ayrı anlıyorum da aralarında ne yakınlık var, çıkaramadım. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

  • Duygusal bağ veya akrabalık ilişkisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakınlık duymak
  • yakınlık görmek
  • yakınlık göstermek
  • yakınlık kurmak

Birleşik Kelimeler: yakınlık derecesi, yakınlık eylemi, yakınlık fiili, akla yakınlık, cana yakınlık

YAKINDA

[zarf]

  • Yakın bir yerde

    Yakında mı oturuyorsunuz?

  • Çok geçmeden

    Yakında görüşürüz.

  • Son günlerde

    Yakında mı geldiniz?

YAKINDAN

[zarf]

  • Yakın bir yerden, yakın olarak

    Yakından bakılırsa iyi görülür.

[mecaz]

  • Çok dikkatli, titiz bir biçimde

    Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yakından bilmek (veya tanımak)

Birleşik Kelimeler: uzaktan yakından