İçinde Ve Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde VE olan 5 harfli 68 kelime bulunuyor. İçinde VE olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ve ile başlayan 5 harfli kelimeler. ve ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DÖVEÇ22,
İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)
- Ekleme, ulama
- Eklenmiş parça
- Arttırma, büyütme, abartma
-
Ek
Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti. - Hikmet Birand
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilave etmek
KİRVE
- Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse
KEVEL (Kelime Kökeni: Farsça kebl)
- Kuzu veya koyun postundan yapılmış kürk
KEVEN
- Geven
TEVEK
- Asma, kavun, karpuz vb. bitkilerin sürgünü veya dalı
- Üzüm kütüğü, çotuk
TELVE
-
Fincanın dibine çöken kahve tortusu
Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına! - Attila İlhan
VERİT (Kelime Kökeni: Arapça verīd)
- Toplardamar
VELET (Kelime Kökeni: Arapça veled)
- Oğul, çocuk
- Çocukları paylarken kullanılan bir söz
Birleşik Kelimeler: veledizina
VEKİL (Kelime Kökeni: Arapça vekīl)
- Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- Milletvekili
- Bir görevde, asıl görevlinin yerine bakan kimse
-
Bakan
Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: vekilharç, vekil vükela, başvekil, başkan vekili, dava vekili, icra vekili, milletvekili
İVESİ
- Genellikle Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilen, başı kahverengi, kirli sarı veya siyah olan, vücudu beyaz, yapağısı kaba ve karışık olan, süt verimi yüksek bir tür koyun
KİSVE (Kelime Kökeni: Arapça kisve)
-
Kılık kıyafet
Lakin bir türlü ahaliye mahsus kisveyi üzerinden atamamış. - Refik Halit Karay
- Hacıların Kâbe'de giydikleri beyaz üstlük
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... kisvesi altında
- kisveye bürünmek
KUVER (Kelime Kökeni: Fransızca couvert)
- Lokantalarda yemeklerin servisinden önce masaya serilen örtü
- Bu örtüyle birlikte çatal, bıçak, kaşık, şamdan, tuzluk vb. şeylerin servise sunulmasından dolayı alınan ücret
SEVER
- Seven (kimse)
Birleşik Kelimeler: Almansever, barışsever, çiçeksever, dışkısever, dilsever, doğasever, edebiyatsever, haksever, hayırsever, iyiliksever, karıncasever, kitapsever, konuksever, milletsever, milliyetsever, müziksever, özsever, sanatsever, sinemasever, sporsever, sulhsever, ulussever, vatansever, yardımsever, yurtsever
VERME
-
Vermek işi
Ay başlarında borçlarımızı vermeye annemle birlikte çıkardık. - Ayla Kutlu
VERİM
-
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi.
-
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep. - Selim İleri
- Elde edilen ürün, hizmet vb.yle onu elde etmek için harcanan iş arasındaki oran
Ata Sözleri ve Deyimler
- verim düşürmek
Birleşik Kelimeler: yem verimi