İçinde Un Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde UN olan 5 harfli 76 kelime bulunuyor. İçinde UN olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Un ile başlayan 5 harfli kelimeler. un ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇOĞUN17,
KÂNUN (Kelime Kökeni: Arapça kānūn)
-
Eski takvimde yer alan kânunusani, kânunuevvel ay adlarında geçen `ateş ocağı` anlamındaki söz
Eski tabirle kânunları yani aralık ve ocak aylarını sevmem. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: ilk kânun, son kânun
- Yasa
-
Geçerli olan kural
Dünyanın en büyük kanunu, nefsini müdafaa ve muhafaza etmek için karnını doyurmaktır. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanun çıkarmak
- kanunu çiğnemek
Birleşik Kelimeler: kanun adamı, kanun dışı, kanun hükmünde kararname, kanun koyucu, kanun layihası, kanun maddesi, kanunname, kanun sözcüsü, kanun tasarısı, kanun teklifi, kanunuesasi, vazııkanun, arz talep kanunu, orman kanunu, üç hâl kanunu
-
Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı
Kanunun ilk kez Farabi tarafından yapıldığı söylenir.
KARUN (Kelime Kökeni: Arapça ḳārūn)
- Çok zengin kimse
- Kur'an'da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi
RUNİK (Kelime Kökeni: Fransızca runique)
- Run harfleriyle yazılmış
Birleşik Kelimeler: runik yazı
RAKUN (Kelime Kökeni: İngilizce racoon)
- Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 santimetre olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
RAUNT (Kelime Kökeni: İngilizce round)
- Boks vb. spor karşılaşmalarında devrelerden her biri
TUNİK (Kelime Kökeni: Fransızca tunique)
- Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi
KORUN
-
Üst derinin en dış tabakası
Korun tabakası deriyi koruyan bir oluşumdur.
Birleşik Kelimeler: korun dokusu
KULUN
- Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kulun atmak
MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)
-
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
Melun şeytan.
-
Lanetlenmiş kimse
Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz
-
Nefretle karşılanan, kötü
Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak
SUNTA (Kelime Kökeni: Arapça ṣunʿī + Farsça taḫte)
- Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta
SUNAK
- Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa
SAUNA (Kelime Kökeni: Fransızca sauna)
- Kuru buhar banyosu
-
Bu banyonun bulunduğu yer
Şu anda yapabileceğim tek şey buradan çıkar çıkmaz bir saunaya gitmek. - Selçuk Erez
TORUN
-
Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu
Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Aynı soydan gelenlerden her biri
Mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız... - Attila İlhan
-
Takip eden, benimseyen, seven kimse
Aradan 70 yıl geçmesine rağmen Akif'in torunları o şiiri hâlâ ezberliyor. - Ahmet Kabaklı
- Acemi er
Ata Sözleri ve Deyimler
- torunlar
- torun tosun (veya torba) sahibi olmak
UNLUK
- Değirmende unun biriktiği yer
- Ekmek fırınlarında unların bulunduğu bölüm, un deposu
- Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)
BİRUN (Kelime Kökeni: Farsça bīrūn)
- Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm