İçinde Te Bulunan 4 Harfli Kelimeler

İçerisinde TE olan 4 harfli 33 kelime bulunuyor. İçinde TE olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Te ile başlayan 4 harfli kelimeler. te ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TEYP10, TEFE10, STEP9, ATEH8, TE8, TEPE8, TE8, ATEŞ7, ÇETE7, İŞTE7, TEŞT7, ÜSTE7, SOTE6, OTEL5, TE5, STEN5, STER5, TEST5, TERS5, TEMA5, ATEL4, ERTE4, ETEN4, ETER4, ETEK4, KETE4, TE4, RATE4, TERK4, TELA4, TEKE4, TEİN4, TERE4

ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)

[isim]

  • Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

ETEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Etene
  • Yemişlerin yenilen bölümü

ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)

[isim]

[kimya]

  • Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
  • Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu
  • Bir tür organik yağ çözücü

ETEK

[isim]

  • Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik

    Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

  • Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
  • Giysinin alt kenarı

    Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. - Peyami Safa

  • Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
  • Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü

    Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü

    Baca eteği. Boru eteği.

[argo]

  • Edep yeri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eteğe varmak
  • eteği ayağına dolaşmak
  • eteği kirlenmek
  • eteğindeki taşı dökmek
  • eteğinde namaz kılınmak
  • eteğinden ayrılmamak
  • eteğinden el çekmek
  • eteğine düşmek (veya sarılmak)
  • eteğine yapışmak (veya sığınmak)
  • eteğini başına atmak (veya sarmak)
  • eteğini çekmek
  • eteğini toplamak
  • eteğini tutmak
  • eteğiyle mum söndürmek
  • etek açmak
  • eteklerini indirmek
  • eteklerini toplamak
  • etekleri tutuşmak
  • etekleri uzamak
  • etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
  • etek öpmek
  • etek silkmek
  • etek takmak (veya giymek)

Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği

KETE

[isim]

[halk ağzında]

  • Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek

NİTE

[zarf]

[eskimiş]

  • Nasıl, niçin

RATE (Kelime Kökeni: Fransızca raté)

[sıfat]

  • Başarısız

    Bunlar hâlâ kokmuş ve rate bir romantizmi önümüze sürüyorlar. - Asaf Halet Çelebi

[mecaz]

  • Yaşlı, verimsiz, geçimsiz (kimse)

    Kaldı ki dikkat edilince görülür ki, bunlar gençliklerinde de olumlu bir şeyler verememiş olan ratelerdir. - Haldun Taner

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Büyük fare

TERK (Kelime Kökeni: Arapça terk)

[isim]

  • Bırakma, ayrılma
  • Vazgeçme
  • Bakmama, ihmal etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terk etmek

TELA (Kelime Kökeni: İtalyanca tela)

[isim]

  • Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

TEKE

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Erkek keçi
  • Bir tür karides
  • Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir tür deve

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekeden süt çıkarmak

Birleşik Kelimeler: teke dikeni, tekesakalı, boynuzluteke

TEİN (Kelime Kökeni: Fransızca théine)

[isim]

  • Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

TERE (Kelime Kökeni: Farsça tere)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium sativum)

Birleşik Kelimeler: çayır teresi, su teresi, yaban teresi

OTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hôtel)

[isim]

  • Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme

    Selamlaşarak ayrılıyor ve masaların arkasından dönüp otelin kapısından dışarı çıkıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

Birleşik Kelimeler: otel faresi, otelgarni, apart otel, butik otel

SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)

[isim]

  • Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi

[eskimiş]

  • Şehir
  • Kentlerde, belirli bir merkezden yönetilen, genellikle güvenliği sağlanmış toplu yerleşim merkezi

[tarih]

  • İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet

[bilişim]

  • Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar

Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi

STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)

[isim]

[askerlik]

  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek

[isim]

[fizik]

  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi