İçinde Tanı Bulunan Kelimeler

İçinde TANI olan 79 kelime bulunuyor. İçerisinde TANI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tanı kelimesinin anlamı nedir? Tanı ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

TANRITANIMAZLIK22

14 Harfli Kelimeler

TÖRETANIMAZLIK26

13 Harfli Kelimeler

SAPTANIMCILIK25, BAŞTANIMAZLIK24

12 Harfli Kelimeler

KAPTANIDERYA21, TANIMAMAZLIK19, TANITMACILIK19, TANRITANIMAZ18

11 Harfli Kelimeler

TÖRETANIMAZ22, TANITICILIK18, TANINMIŞLIK18, HAKTANIRLIK17, ŞEYTANILAİN17, TANIŞTIRMAK17, TANIMLANMAK14, TANITLANMAK13

10 Harfli Kelimeler

BAŞTANIMAZ20, ŞEYTANIMSI19, TANIMLAYIŞ18, DESTANIMSI17, TANITLAYIŞ17, TANISIZLIK17, TANIŞTIRMA16, TANIŞIKLIK16, TANIMAZLIK16, TANITLANIŞ15, TANIDIKLIK15, TANITMALIK13, TANITILMAK13, TANIMLANMA13, TANIMLAMAK13, TANITLANMA12, TANITLAMAK12, TANIKLAMAK12

9 Harfli Kelimeler

TANITMACI15, TANITILIŞ15, TANITILMA12, TANIMLAMA12, TANITLAMA11, TANILAMAK11, TANIKLAMA11

8 Harfli Kelimeler

SAPTANIŞ17, SAPTANIM15, TANITICI14, TANITSIZ14, TANINMIŞ14, HAKTANIR13, TANIŞLIK13, TANIŞMAK13, TANIMLIK11, TANITMAK10, TANINMAK10, TANILMAK10, TANIKLIK10, TANILAMA10

7 Harfli Kelimeler

TANIŞIŞ15, TANIYIŞ14, TANISIZ13, TANITIŞ12, TANIŞMA12, TANIŞIK12, TANINIŞ12, TANIMAZ12, TANIDIK11, TANITIM10, TANITMA9, TANITLI9, TANINMA9, TANIMAK9, TANILMA9

6 Harfli Kelimeler

UTANIŞ11, ATANIŞ10, TANITI8, TANIMA8

5 Harfli Kelimeler

TANIŞ9, TANIM7, TANIT6, TANIK6

4 Harfli Kelimeler

TANI5

TANI

[isim]

[tıp]

  • Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanı koymak

Birleşik Kelimeler: erken tanı

TANIT

[isim]

  • Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet

[felsefe]

  • Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci

TANIK

[isim]

  • Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit

    Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra

[hukuk]

  • Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanık olmak

Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı

TANIM

[isim]

  • Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif

    Ama bir yığın kadına uyabilirdi bu tanım. - Yusuf Atılgan

TANITI

[isim]

  • İletişim araçları yoluyla tanıtma işi
  • Duvar duyurusu

TANIMA

[isim]

  • Tanımak işi

    Hocayı tam olarak tanıması, bilmesi gerektiğini sanıyordu. - Tarık Buğra

TANITMA

[isim]

  • Tanıtmak işi, takdim, prezantasyon

    Bu bir avuç insandan hemen hiçbiri, bugün tanıtma alanında çalışmamaktadır. - Talât Halman

Birleşik Kelimeler: tanıtma adı, tanıtma filmi, tanıtma kartı, tanıtma yazısı

TANITLI

[sıfat]

  • Tanıtlanmış, tanıta dayanan

TANINMA

[isim]

  • Tanınmak işi

    Burada artık bütün dünyaca harcıâlem olacak kadar tanınmaya yüz tutmuş Ömer Hayyam'ı tanıtmaya başlamıştı. - Osman Cemal Kaygılı

TANIMAK

[-i]

  • Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak

    Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı. - Halide Edip Adıvar

  • Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek

    Onu bir de eski polisler tanır. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak

    Sincapları yakından tanırım. - Ahmet Haşim

  • Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek

    Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[hukuk]

  • Varlığını kabul etmek
  • Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
  • Sorumlu bilmek

    Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim.

  • Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek

    Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım.

Birleşik Kelimeler: haktanır

TANILMA

[isim]

  • Tanılmak işi

TANIŞ

[sıfat]

  • Tanıdık (kimse veya yer)

    Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanış çıkmak

TANITMAK

[-e]

[-i]

  • Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
  • Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek

    Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım. - Osman Cemal Kaygılı

TANINMAK

[nesnesiz]

  • Kim veya ne olduğu bilinmek

    İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu. - Refik Halit Karay

  • Herhangi bir özelliği ile bilinmek

    Tanınmak daha çok kendini tanıtmakla olabilir. - Metin And

  • Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

TANILMAK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Tanınmak, bilinmek