Tanı ile Başlayan Kelimeler



TANI ile başlayan 62 kelime bulunuyor. Başında TANI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tanı kelimesinin anlamı nedir? İçinde tanı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

TANIMAMAZLIK19, TANITMACILIK19

11 Harfli Kelimeler

TANITICILIK18, TANINMIŞLIK18, TANIŞTIRMAK17, TANIMLANMAK14, TANITLANMAK13

10 Harfli Kelimeler

TANIMLAYIŞ18, TANITLAYIŞ17, TANISIZLIK17, TANIŞTIRMA16, TANIŞIKLIK16, TANIMAZLIK16, TANITLANIŞ15, TANIDIKLIK15, TANITMALIK13, TANITILMAK13, TANIMLANMA13, TANIMLAMAK13, TANITLANMA12, TANITLAMAK12, TANIKLAMAK12

9 Harfli Kelimeler

TANITMACI15, TANITILIŞ15, TANITILMA12, TANIMLAMA12, TANITLAMA11, TANILAMAK11, TANIKLAMA11

8 Harfli Kelimeler

TANITICI14, TANITSIZ14, TANINMIŞ14, TANIŞLIK13, TANIŞMAK13, TANIMLIK11, TANITMAK10, TANINMAK10, TANILMAK10, TANIKLIK10, TANILAMA10

7 Harfli Kelimeler

TANIŞIŞ15, TANIYIŞ14, TANISIZ13, TANITIŞ12, TANIŞMA12, TANIŞIK12, TANINIŞ12, TANIMAZ12, TANIDIK11, TANITIM10, TANITMA9, TANITLI9, TANINMA9, TANIMAK9, TANILMA9

6 Harfli Kelimeler

TANITI8, TANIMA8

5 Harfli Kelimeler

TANIŞ9, TANIM7, TANIT6, TANIK6

4 Harfli Kelimeler

TANI5


TANI


[isim] [tıp]
  • Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanı koymak

Birleşik Kelimeler: erken tanı


TANIT


[isim]
  • Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet
[felsefe]
  • Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci

TANIK


[isim]
  • Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit

    Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra

[hukuk]
  • Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanık olmak

Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı


TANIM


[isim]
  • Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif

    Ama bir yığın kadına uyabilirdi bu tanım. - Yusuf Atılgan


TANITI


[isim]
  • İletişim araçları yoluyla tanıtma işi

TANIMA


[isim]
  • Tanımak işi

    Hocayı tam olarak tanıması, bilmesi gerektiğini sanıyordu. - Tarık Buğra


TANITMA


[isim]
  • Tanıtmak işi, takdim, prezantasyon

    Bu bir avuç insandan hemen hiçbiri, bugün tanıtma alanında çalışmamaktadır. - Talât Halman

Birleşik Kelimeler: tanıtma adı, tanıtma filmi, tanıtma kartı, tanıtma yazısı


TANITLI


[sıfat]
  • Tanıtlanmış, tanıta dayanan

TANINMA


[isim]
  • Tanınmak işi

    Burada artık bütün dünyaca harcıâlem olacak kadar tanınmaya yüz tutmuş Ömer Hayyam'ı tanıtmaya başlamıştı. - Osman Cemal Kaygılı


TANIMAK


[-i]
  • Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak

    Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı. - Halide Edip Adıvar

[hukuk]
  • Varlığını kabul etmek

Birleşik Kelimeler: haktanır


TANILMA


[isim]
  • Tanılmak işi

TANIŞ


[sıfat]
  • Tanıdık (kimse veya yer)

    Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanış çıkmak


TANITMAK


[-e] [-i]
  • Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak

TANINMAK


[nesnesiz]
  • Kim veya ne olduğu bilinmek

    İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu. - Refik Halit Karay


TANILMAK


[nesnesiz] [eskimiş]
  • Tanınmak, bilinmek