İçinde Tam Bulunan Kelimeler

İçinde TAM olan 101 kelime bulunuyor. İçerisinde TAM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tam kelimesinin anlamı nedir? Tam ile başlayan kelimeler. Tam ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

HİPOPOTAMGİLLER34

14 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYICILIK24, KASTAMONULULUK20

13 Harfli Kelimeler

PEŞTAMALCILIK26, VİTAMİNSİZLİK24

12 Harfli Kelimeler

ISTAMPACILIK24, ISTAMPALAMAK20

11 Harfli Kelimeler

METAMORFİZM24, PEŞTAMALSIZ24, PEŞTAMALLIK20, TAMAMLAYICI20, HAKARETAMİZ19, ISTAMPALAMA19, TAMPONLAMAK18, TAMAHKARLIK17, KASTAMONULU16, TAMAMLATMAK14, TAMAMLANMAK14

10 Harfli Kelimeler

METAMORFOZ23, PEŞTAMALCI22, VİTAMİNSİZ21, METAMORFİK19, PEŞTAMALLI19, TAMAMLAYIŞ18, VOLTAMETRE18, DARÜLEYTAM17, TUTAMAKSIZ17, TAMPONLAMA17, TAMAMLANIŞ16, TAMİRCİLİK14, TUTAMLAMAK13, TAMAMLATMA13, TAMAMLANMA13, TAMAMLAMAK13

9 Harfli Kelimeler

HİPOPOTAM24, VOLTAMPER21, ISTAMPACI20, TAMBURACI17, VİTAMİNLİ16, İBRETAMİZ15, TUTAMAÇLI15, TAMİRHANE14, TAMAMIYLA14, KASTAMONU13, TAMAMİYET13, TUTAMLAMA12, TAMAMLAMA12, KATAMARAN10

8 Harfli Kelimeler

ESTAMPAJ23, PEŞTAMAL16, SAPTAMAK14, MÜSTAMEL13, TAMAHKAR13, YASTAMAK12, TUTAMLIK11, TAMLAYAN11, TASTAMAM11, TAMLAMAK10, TAMTAKIR10, NETAMELİ9, TAMLANAN9

7 Harfli Kelimeler

ISTAMPA14, VİTAMİN14, SAPTAMA13, HARTAMA12, TUTAM12, MOTAMOT11, TAMZARA11, TAMİRCİ11, TAMBURİ11, TAMBURA11, YASTAMA11, NATAMAM9, TUTAMAK9, TAMLAMA9, TAMAMEN9, TAMİRAT8, TAMANİT8

6 Harfli Kelimeler

ESTAMP12, TAMPON12, TAMBUR10, OTAMAK8, TAMTAM8, TAMLIK8, ATAMAN7, ATAMAK7, ETAMİN7

5 Harfli Kelimeler

TAM10, TAMAH10, EYTAM8, NOTAM7, ORTAM7, OTAMA7, TUTAM7, TAMİM7, TAMAM7, ATAMA6, TAMİR6, TAMİK6

4 Harfli Kelimeler

TAMU6

3 Harfli Kelimeler

TAM4

TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)

[sıfat]

  • Eksiksiz, kesintisiz

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz

  • Bütün, tüm
  • En elverişli, en uygun

[zarf]

  • Tıpkı

    Tam istediğim gibi davrandın.

[zarf]

  • O sırada, o anda

    Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

[mecaz]

  • Gerçek, kusursuz

    Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]

  • Ehliyetli, yetkin

[isim]

[argo]

  • Amerikan doları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tam adamına çatmak
  • tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
  • tam gelmek (veya olmak)
  • tam maaşla tekaüt (veya emekli)
  • tam üstüne basmak

Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına

ATAMA

[isim]

  • Atamak işi, tayin, nasıp

    Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: açıktan atama, asaleten atama, vekâleten atama

TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)

[isim]

  • Onarma, onarım

[mecaz]

  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı

TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Derinleştirme

TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • Cehennem

    Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday

ATAMAN

[isim]

[eskimiş]

  • Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan

ATAMAK

[-e]

[-i]

  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak

ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)

[isim]

  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

NOTAM (Kelime Kökeni: Fransızca notam)

[isim]

[askerlik]

  • Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten

ORTAM

[isim]

  • Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü

    Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu

  • Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform

[mecaz]

  • Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü

    Sanat ortamı. Çalışma ortamı.

[ruh bilimi]

  • Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortama ayak uydurmak
  • ortama uymak
  • ortam yaratmak

Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı

OTAMA

[isim]

  • Otamak işi, tedavi

TUTAM

[sıfat]

  • Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan

    Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: tutam tutam, bir tutam

[isim]

[ekonomi]

  • Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay, hisse, parti (II), lot

TAMİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīm)

[isim]

  • Genelge, sirküler

    Askerî tamimlerin, nizamların, kanunların, tefsirlerin, göreneklerin çeşidi, vergi kâtibinin hafızasına yerleşti. - Ercüment Ekrem Talu

[eskimiş]

[felsefe]

  • Genelleştirme

[eskimiş]

[mantık]

  • Genelleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamim etmek

TAMAM (Kelime Kökeni: Arapça tamām)

[sıfat]

  • Bütün, tüm

    Paranın tamamını verdim.

  • Eksiksiz

    Bu kitap tamam değildir.

  • Yanlış ve yalan olmayan, doğru
  • Tamamlanmış, bitmiş

    Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı - Cahit Sıtkı Tarancı

[edat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Evet

[ünlem]

  • Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz

    Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamam bulmak
  • tamam gelmek
  • tamam mı?
  • tamam olmak

Birleşik Kelimeler: tamamı tamamına

TAMİRAT (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīrāt)

[isim]

  • Onarım

    Hâlbuki ev sahibi tamirattan kaçınıyor. - Nazım Hikmet