Tam ile Başlayan Kelimeler



TAM ile başlayan 42 kelime bulunuyor. Başında TAM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tam kelimesinin anlamı nedir? Tam ile biten kelimeler. İçinde tam olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYICILIK24

11 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYICI20, TAMPONLAMAK18, TAMAHKARLIK17, TAMAMLATMAK14, TAMAMLANMAK14

10 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYIŞ18, TAMPONLAMA17, TAMAMLANIŞ16, TAMİRCİLİK14, TAMAMLATMA13, TAMAMLANMA13, TAMAMLAMAK13

9 Harfli Kelimeler

TAMBURACI17, TAMİRHANE14, TAMAMIYLA14, TAMAMİYET13, TAMAMLAMA12

8 Harfli Kelimeler

TAMAHKAR13, TAMLAYAN11, TAMLAMAK10, TAMTAKIR10, TAMLANAN9

7 Harfli Kelimeler

TAMZARA11, TAMİRCİ11, TAMBURİ11, TAMBURA11, TAMLAMA9, TAMAMEN9, TAMİRAT8, TAMANİT8

6 Harfli Kelimeler

TAMPON12, TAMBUR10, TAMTAM8, TAMLIK8

5 Harfli Kelimeler

TAMAH10, TAMİM7, TAMAM7, TAMİR6, TAMİK6

4 Harfli Kelimeler

TAMU6

3 Harfli Kelimeler

TAM4


TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)


[sıfat]
  • Eksiksiz, kesintisiz

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz

[zarf]
  • Tıpkı

    Tam istediğim gibi davrandın.

[zarf]
  • O sırada, o anda

    Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

[mecaz]
  • Gerçek, kusursuz

    Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Ehliyetli, yetkin
[isim] [argo]
  • Amerikan doları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tam adamına çatmak
  • tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
  • tam gelmek (veya olmak)
  • tam maaşla tekaüt (veya emekli)
  • tam üstüne basmak

Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına


TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)


[isim]
  • Onarma, onarım
[mecaz]
  • Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma

    Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamir etmek
  • tamire vermek
  • tamir görmek

Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı


TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Derinleştirme

TAMU (Kelime Kökeni: Soğdca)


[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Cehennem

    Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur. - Melih Cevdet Anday


TAMİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīm)


[isim]
  • Genelge, sirküler

    Askerî tamimlerin, nizamların, kanunların, tefsirlerin, göreneklerin çeşidi, vergi kâtibinin hafızasına yerleşti. - Ercüment Ekrem Talu

[eskimiş] [felsefe]
  • Genelleştirme
[eskimiş] [mantık]
  • Genelleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamim etmek


TAMAM (Kelime Kökeni: Arapça tamām)


[sıfat]
  • Bütün, tüm

    Paranın tamamını verdim.

[edat] [teklifsiz konuşmada]
  • Evet
[ünlem]
  • Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz

    Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamam bulmak
  • tamam gelmek
  • tamam mı?
  • tamam olmak

Birleşik Kelimeler: tamamı tamamına


TAMİRAT (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīrāt)


[isim]
  • Onarım

    Hâlbuki ev sahibi tamirattan kaçınıyor. - Nazım Hikmet


TAMANİT (Kelime Kökeni: Fransızca tamanite)


[isim] [mineraloji]
  • Doğal kalsiyum ve demir fosfat

TAMTAM


[isim] [müzik]
  • Orkestrada yer alan bir tür Çin gongu

TAMLIK


[isim]
  • Eksik olmama durumu, bütün

TAMLANAN


[isim] [dil bilgisi]
  • Tamlamada anlamı belirtilen, açıklanan ad, belirtilen, mevsuf: Evin önü. Öğretmenin kâhyası. Elma ağacı. Yeşil kitap gibi

TAMLAMA


[isim] [dil bilgisi]
  • Bir adın başka bir ad, zamir veya sıfatla birlikte oluşturduğu kelime grubu, terkip: Evin kapısı. Bizim evimiz. Karlı dağlar gibi

Birleşik Kelimeler: bağlaçlı tamlama, belirtili tamlama, belirtisiz tamlama, çıkmalı tamlama, girişik tamlama, iyelikli tamlama, karma tamlama, ad tamlaması, isim tamlaması, sıfat tamlaması


TAMAMEN (Kelime Kökeni: Arapça tamāmen)


[zarf]
  • Bütün olarak, büsbütün, baştan sona

    Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı. - Ayşe Kulin


TAMLAMAK


[-i]
  • Tamlama oluşturmak

TAMTAKIR


[sıfat]
  • İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş

    Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı. - Talât Halman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamtakır kuru (veya kırmızı) bakır
  • tamtakır olmak