İçinde Tak Bulunan 6 Harfli Kelimeler
İçerisinde TAK olan 6 harfli 31 kelime bulunuyor. İçinde TAK olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tak ile başlayan 6 harfli kelimeler. tak ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÖSTAKİ13,
KALTAK
- Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
- Kuskunsuz eyer
- İffetsiz, namussuz kadın
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı
TAKTİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīr)
- Damıtma
Ata Sözleri ve Deyimler
- taktir etmek
TAKTİK (Kelime Kökeni: Fransızca tactique)
- Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
- Oyunlarda oyuncunun veya takımlardan herhangi birinin uygulayacağı oyun yöntemi
-
İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- taktik vermek
TAKRİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳrīr)
- Yerleştirme, yerleştirilme
-
Anlatma, ders verme
Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? - Haldun Taner
- Önerge
- Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takrir etmek
- takrir vermek
TAKLİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳlīd)
-
Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma, öykünme
Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç
- Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon
Ata Sözleri ve Deyimler
- taklidini yapmak
- taklit etmek
Birleşik Kelimeler: taklit mobilya
KONTAK (Kelime Kökeni: Fransızca contact)
- Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
- Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek
-
Bağlantı, ilgi
Samim, bu kontağın bu kadar çabuk gerçekleşeceğini tahmin etmemişti. - Osman Aysu
- Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontak açmak
- kontak atmak
- kontak kapatmak (veya kapamak)
- kontak kurmak
- kontak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontak anahtarı, kontak lens, kafadan kontak, kafası kontak
TAKSİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīṭ)
-
Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri
Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- taksite bağlamak
- taksit ödemek (veya vermek)
Birleşik Kelimeler: taksit taksit
TAKSİR (Kelime Kökeni: Arapça taḳṣīr)
- Kısaltma, kısma
- Kusurda bulunma
-
Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
Elbette bir taksirimiz varmış ki çekiyoruz. Bugünleri de görmek mukaddermiş. - Memduh Şevket Esendal
TAKMAK
-
Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
Gözlüğünü takıp masaya eğildi. - Refik Halit Karay
-
Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek
Geline pırlanta yüzük takmışlar.
-
Ad, lakap koymak
Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor. - Haldun Taner
-
Kuşanmak
Kılıç takmak.
-
Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Biriyle olumsuz olarak uğraşmak
Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.
-
Borç bırakmak
Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu. - Peyami Safa
-
Önemsemek, önem vermek, tınmak
Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım? - Adalet Ağaoğlu
-
Sınavını başaramamak
Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- takıp takıştırmak
Birleşik Kelimeler: asım takım, bultak
KISTAK
- Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil (I)
KOSTAK
-
Zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı
Boşa kostaklanma kostak değilsin karam - Halk türküsü
- Yiğit, kabadayı, yürekli
KAYTAK
- Kuytu
- Sözünde durmayan
- Yağcı, dalkavuk, numaracı
TAKYİT (Kelime Kökeni: Arapça taḳyīd)
- Bağlı kılma, kısıtlama, kayıtlama
Ata Sözleri ve Deyimler
- takyit etmek
TAKSİM (Kelime Kökeni: Arapça taḳsīm)
-
Parçalara bölme, bölüştürme
Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu. - Attila İlhan
- Bölme
-
Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının doğaçlama yöntemiyle yaptığı müzik
Davullar çalarken kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- taksim etmek
Birleşik Kelimeler: Allah taksimi, kul taksimi
TAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça taḳiyye)
- Mezhep belirtmeme, gizleme
- Olduğundan farklı görünme
- Sakınma, çekinme
Ata Sözleri ve Deyimler
- takiye yapmak